Beştaş, Meclis genel kurulunda kanser hastası Ayşe Özdoğan’ın cezaevine konması ve infaz süresi dolduğu halde şartlı tahliye imkanından yararlandırılmayan mahkumlar konusunu gündeme getirdi.
Beştaş, 4. evre kanser hastasının cezaevine konulmasının ölüm fermanı olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: “Dördüncü evrede bir kanser hastasının tutuklanması, her gün ring araçlarında hastaneye götürüp getirilmesi işkencedir, ölüm fermanıdır. Ayşe Özdoğan ve tüm hasta mahpusların tahliye edilmesi yaşam hakkının korunması için şarttır! Ayşe Özdoğan’ı ölüme gönderenlere sesleniyoruz. Lütfen Ayşe Özdoğan’ı ve bütün hasta mahpusları serbest bırakın. Ayşe Özdoğan’ın sesi bütün dünyada duyuldu, Türkiye’de yanı başında ne Meclis, ne yetkililer, ne adli tıp, ne yargı duymadı. Ayşe Özdoğan bir annedir, dördüncü evre kanser hastasıdır. Diğer hasta mahpuslar gibi ölüme terk edilmektedir.”
Dördüncü evrede bir kanser hastasının tutuklanması, hergün ring araçlarında hastaneye görürüp getirilmesi işkencedir, ölüm fermanıdır.
Ayşe Özdoğan ve tüm hasta mahpusların tahliye edilmesi yaşam hakkının korunması için şarttır! pic.twitter.com/JcdcONiU92
— Meral Danış Beştaş (@meraldanis) October 6, 2021
‘CEZAEVLERİ GÖZLEM KURULLARI GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANIYOR’
Danış, 30 yıldır cezaevinde bulunan Hamdin Demirkıran’ın cezaevi kurallarına uyum düzeyinin düşük olduğu gerekçesiyle şartla tahliye tarihinde serbest bırakılmadığını ifade etti. Danış, Demirkıran’ın şartlı tahliyeden yararlanmasının engellenmesini eleştirerek, “Neden mi? Cezaevinde kurallara uyum düzeyinin düşük olması ve haklarını iyiniyetli kullanmadığı yönündeki gerekçe ile.! Cezaevleri gözlem kurulları görevlerini alenen kötüye kullanıyor.” ifadesini kullandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***