İSTANBUL- DEVA Genel Başkanı Ali Babacan, Kürt sorununun kaynağının devlet olduğunu ve çözülmesi için ilgili herkese söz hakkı verilmesi gerektiğini ifade etti.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Esenyurt İlçe Örgütü’nün açılısında Kürt sorununun çözümüne dair açıklamalarda bulundu. Ülkede ayrımcı uygulamaların olduğunu dile getiren Babacan, geçtiğimiz hafta Meclis’te anlık çeviri hizmetinde Kürtçe’nin olmamasına tepki gösterdi.
‘MESELENİN ADINI DOĞRU KOYALIM’
Kürtçe’nin milyonlarca kişinin dili olduğunu işaret eden Babacan, “Şunun adını koyun artık. ‘Kürt sorunu falan yok’ diyorlar. İşte daha geçen hafta Meclis uygulamasında gördük, Kürt meselesi neymiş, ne değilmiş izledik. Biz, bu ırkçı, ayrımcı zihniyetin mutlaka değişmesi gerektiğini söylüyoruz. Bunun için de bu meselenin adını doğru koymak gerekir. İşte bu meselenin adı, Kürt meselesidir” ifadelerini kullandı.
‘HERKES İLE KONUŞULMALI’
Kürtçe’nin bir hak olduğunu ve pazarlık konusu yapılamayacağını ifade eden Babacan, “Devletin görevi, bütün bu hakları olduğu gibi tanımaktır. Biz, Kürt meselesini görüyoruz, biliyoruz. Reddedenlerden değiliz. Kürt meselesinin çözümünün de meşru, demokratik siyasetten geçtiğini, geçeceğini gayet iyi biliyoruz. Meşru demokratik siyaset, çözüm burada. Çözümü Meclis olarak gösterenler de var. Olabilir ama keşke Meclis çalışsa. Bugünkü Meclis’ten siz neyi çözmesini bekleyeceksiniz ki? El kaldır, el indir. Ona göre oluşmuş bir profil var orada. Asıl bu milleti temsil eden, temsil gücü çok yüksek bir Meclis gerçekten çözümlerin iyi bir adresi olacaktır. Ortada bir sorun var ise bir mesele var ise ilgili herkes ile görüşülmesi gerektiğini ve görüşüleceğini de herkesin bilmesi lazım” diye konuştu.
SORUNUN KAYNAĞI: DEVLETTİR
Kürt sorununun herkesin sorunu olduğunu ve ancak konuşarak çözülebileceğini kaydeden Babacan, “Bu meselede biz, devleti sorunun bir parçası olmaktan çıkarıp, devleti çözümün bir parçası haline getireceğiz. Şu anda devlet burada sorunun bir parçası, sorunun bir kaynağı” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***