Emekli büyükelçi Yalım Eralp, Serbest TV’de yayınlanan ‘Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’ programının Osman Kavala’ya özgürlük talep eden bildiriye imza attığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘istenmeyen adam ilan etmek’ ile tehdit ettiği büyükelçiler krizi ve sonrasında yaşananları değerlendirdi
Artık insan hakları sorunları bir iç mesele değil, uluslararası hukukun parçası olmuştur diye Yalım Eralp, krizin çözümü için atıfta bulunulan 1941 Viya Sözleşmesi’nden sonra çok şeyin değiştiğini, 1995’te Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı’nın anayasası sayılan Helsinki bildirgesinin kabul edildiğini ve daha sonra da Avrupa Konseyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi meydana geldiğini ve Türkiye’nin bu mahkemeye üye olduğunu açıkladı.
Türkiye üye olurken de bu mahkemenin kararlarına uyma vecibesi altına girdi diyen Yalım Eralp şöyle konuştu:
“Eğer 10 büyükelçi isim vermeden ‘Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına uysun’ deseydi zannediyorum ki büyük bir kriz çıkmazdı. Nitekim, Avrupa Birliği yetkilileri sık sık bu husus üzerinde duruyorlar.
Türkiye de aslında başka ülkelerdeki insan hakları ile ilgileniyor. Örneğin bir süre önce Çin nezdinde Uygur Türklerine yapılan baskıyı kınadık. Çin bunu reddetti ama devletler başka devletlerin insan hakları konusunda iç işlerine karışıyorlar. Sudan’daki darbeyi hemen herkes kınada, herkes endişe ile karşılandığını söyledi.
Bunun için insan hakları için bundan böyle ‘Bu bizim iç işimizdir’ denmesi bence doğru bir yaklaşım değil.”
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Osman Kavala konusunda 30 Kasım’a kadar süre verdi. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sadece Osman Kavala için değil, ayrıca Selahattin Demirtaş için de karar aldı” diyen Yalım Eralp, “30 Kasım’a kadar bir ilerleme olmazsa yani Osman Kavala tahliye edilmezse tekrar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidecek büyük meclis ve soracak, ’Türkiye kararı uyguladı mı?’ diye. ‘Uygulamadı’ cevabını alacak ve sonrasındaki süreç biraz siyasi işleyecek” dedi.
‘KARARA UYULMALI’
“Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden ihracına kadar gidebilecek bir durum var ortada. İnşallah böyle bir şey olmaz çünkü Batı ile ilişkilerimiz tamamen kopar” diyen Yalım Eral, “Bizim yapmamız gereken büyükelçileri istenmeyen adam ilan etmek değil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymaktır” diye konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***