Darbe gecesiyle ilgili Öztük şunları söyledi: “Başkasının pantolonunu, başkasının gömleğini giydim. Pantolon kısa geldi. Üzerime uymayan kıyafetle bir konsey liderliğini yapıyor durumdayım. Ben hazırlıklı değilim, demek ki bir elbise bile getirmemişim. Bu da benim hazırlıklı bir insan olmadığımı, bilgim olmadığını gösteriyor”
“Gözaltında yapılan işkenceleri ifade etmeye utanıyorum”
Hulusi Akar, Abidin Ünal ve Yaşar Güler’in tanık olarak dinlenmesini isteyen Öztürk, 1 saat süren savunmasını “yuh” sesleri arasında tamamlarken, “Gözaltında yapılan işkenceleri ifade etmeye utanıyorum. Sorumluların tespit edilerek cezalandırılmasını ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.
“Sizi kanaat önderimizle görüştürebiliriz” denildiğini duymadım
Akın Öztürk, çarpraz sorguda Başkan Giray’ın sorusu üzerine Hakan Evrim’in, Akar’a “Sizi kanaat önderimizle görüştürebiliriz” dediğini duymadığını, Ömer Faruk Harmancık’ın Akar’a bildiri okuduğunu görmediğini söyledi.
Davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ile müştekiler katıldı. Bazı siyasi parti üyeleri ile sivil toplam örgütleri de davayı takip ediyor. Bugünkü celsede dün savunması yarım kalan sözde F…’nün sivil imamı olduğu iddia edilen Nurettin Oruç’un savunmasına devam edildi.
Akın Öztürk, “keşke ölseydim”
Nurettin oruç’un savunması tamamlandıktan sonra mahkeme eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk’ün savunmasına geçildi. Darbe girişiminin yöneticilerinden olmadığını söyleyen Öztürk, algı operasyonu yapılarak kendisinin hedef gösterildiğini iddia etti. Öztürk, 6-7-8-9 Temmuz 2016 tarihlerinde Ankara Çukurambar’da darbecilerle toplantı yaptığı iddialarını reddederek, itirafçı konumundaki “Şapka” ve “Kuzgun”un bu yöndeki beyanlarını kabul etmedi. Bir başka kişi tarafından PKK’lı olduğu yönünde iddiaların da ortaya atıldığını ifade eden Öztürk, bu tür söylemlerle linç kampanyasının devam ettirildiğini aktardı.
İzmir’de askeri kampta olduğunu, eşinin rahatsızlığından dolayı Ankara’ya geldiğini anlatan Öztürk, “Koruma subayım İsmail Keskin yoldan beni arayarak ’Komutanım, Genelkurmay’a saldırı olmuş’ demesi üzerine onu yoldan geri çağırdım. Ne oluyor diye sorduğumda kendisinin de bir bilgisinin olmadığını, bir mesaj geldiğini söyledi. Hava Kuvvetleri nizamiyesini aradığında ise silah sesleri duyduğunu söylemesi üzerine Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini aramasını istedim ancak ulaşılamadı. Hava Kuvvetleri Genel Sekreterini aradım, bunda da başarılı olamayınca Genelkurmay Harekat Merkezini arattırdım. Telefondaki kişinin olayla ilgili bir bilgisinin olmadığını, Mehmet Partigöç ile konuşulması gerektiğini İsmail’e söylemesi üzerine Partigöç’ü aramasını istedim. Telefona çıkan emir astsubayı Partigöç’ün yanında olmadığını, komutanın Akıncı Üssü’ne götürüldüğünü beyan etti” ifadelerini kullandı.
“Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş, onları ikna et, darbeye kalkışıyorlar”
Öztürk, saat 23.30 sıralarında Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal’ın kendisini aradığını aktararak şunları kaydetti:
“Abidün Ünal beni arayarak ’Ağabey, Ankara’da uçaklar havalanmış ne oluyor öğrenip bana aktarır mısın?’ diye rica edince Akıncı Üssü’nü aradım. Kubilay Selçuk çıktı telefona ve ’Komutanım, operasyon var’ dedi. Benim ona ne operasyonu olduğunu sormam üzerine, ’Komutanım da burada sizi bekliyor’ cevabını verdi. Bu sözler üzerine de Akıncı Üssü’ne gittim ve karargah binasına geçtim. İçeride Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve Mehmet Dişli vardı. Orgeneral Akar’ın yanına gittim ’Hayırdır Komutanım?’ diye sordum. Akar, bu sorumdan sonra bana hitaben odada bulunanları göstererek, ’Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş, onları ikna et, darbeye kalkışıyorlar’ demesiyle olayı öğrendim. Bir süre TV’den olayları takip ettikten sonra Akar’ın isteğiyle darbecileri ikna etmek için 143. Filoya gittim. Orada çok sayıda silahlı, tam teçhizatlı personel vardı. Ben direkt komutanların bulunduğu gazino binasına gittim. Orada Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve irili ufaklı rütbedeki askerler vardı. Genelkurmay Başkanından almış olduğum talimatla onlara bu işin yanlış olduğunu söyledim. Onlardaki kararlılığı görünce komutanın yanına geri döndüm. Ben kimin ne olduğunu bilemediğim için mülayim bir şekilde onlarla konuştum.”
“Başkasının pantolonu, başkasının gömleğini giydim”
Öztürk, bu olaylar esnasında sivil kıyafetli olduğunu, emir astsubayından üniformasını getirmesini istediğini aktardı. Emir astsubayının dışarısının müsait olmadığını söylemesi üzerine kendisinden bir üniforma bulmasını istediğini anlatan Öztürk, “Başkasının pantolonunu, başkasının gömleğini giydim. Pantolon kısa geldi. Üzerime uymayan kıyafetle bir konsey liderliğini yapıyor durumdayım. Ben hazırlıklı değilim, demek ki bir elbise bile getirmemişim. Bu da benim hazırlıklı bir insan olmadığımı, bilgim olmadığını gösteriyor” dedi.
“Gözaltında yapılan işkenceleri ifade etmeye utanıyorum”
Hulusi Akar, Abidin Ünal ve Yaşar Güler’in tanık olarak dinlenmesini isteyen Öztürk 1 saat süren savunmasını “yuh” sesleri arasında tamamlarken, “Gözaltında yapılan işkenceleri ifade etmeye utanıyorum. Sorumluların tespit edilerek cezalandırılmasını ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Saat 15.00 itibarıyla Öztürk’ün çapraz sorgusuna geçildi.
Akın Öztürk, Başkan Giray’ın sorusu üzerine Hakan Evrim’in, Akar’a “Sizi kanaat önderimizle görüştürebiliriz” dediğini duymadığını, Ömer Faruk Harmancık’ın Akar’a bildiri okuduğunu görmediğini söyledi. Yine başkanın sorusu üzerine Öztürk, Akar’ın nasıl derdest edildiğini bilmediğini, ama yanına gittiğinde Akar’ın boynundaki çiziği gösterdiğini belirterek, “Çiziği görünce kendimle ilgili olarak da endişelendim. Bir gözümle acaba bir şey olur mu diye baktım” dedi. Mahkeme başkanı Giray, Öztürk’e ısrarla herkesi derdest eden darbecilerin kendisine neden bir şey yapmadığını, Akar, Ünal, Güler’in emirlerini dinlemeyenlerin kendisinin emirlerini neden dinlediğini ve öyle nasıl rahat dolaşabildiğini sordu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***