HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN
Sözde futbolda şike kumpasına ilişkin görülen davanın gerekçeli kararının yazımı tamamlandı. Başkanlığını Ahmet Uğuz’un yaptığı İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kaleme aldığı 3 bin sayfalık gerekçeli kararda, örgütün bir hamleyle birden çok çıkar sağlamayı amaçladığı ileri sürüldü. Ancak bu iddiaya ilişkin tek bir somut delil bile ortaya konulamadı. Fenerbahçe’ye kumpas kurulduğu ya da iktidarın ‘şike soruşturmasıyla devrilmeye çalışıldığı’ iddialarına ilişkin de tek bir somut delil ya da tatmin edici bir açıklama yok… Gerekçeli kararda bol bol yorum yapılarak, muğlak ifadelerle çıkarımda bulunulmuş.
Şike dosyasının Soruşturma Amiri KHK’lı Başkomiser Soner Koç, gerekçeli karara tepkisini, “Şikede sözde kumpas davasında bana neden 368 yıl hapis cezası verildiğini anlamamıştım. Bugün gerekçeli karar açıklanmış ama yine anlamadım! Tapeler mi sahte? Montaj mı var? Şike paralarını polis mi koymuş? Atla, tarlayla, deste deste dolarla şike yaptınız. Utanmazlar.” diyerek dile getirdi.
Aralarında gazeteci Hidayet Karaca’nın da bulunduğu 88 kişinin yargılandığı sözde ‘futbolda şike kumpası’ davasında karar 4 Haziran’da açıklandı. Şike onlarca delil, kamera kayıtları, hakim kararıyla yapılan dinlemeler ve resmi belgelere rağmen resmen aklanırken, gazeteci ve suçu ortaya çıkaran emniyet mensupları cezalandırılmıştı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararına göre şike soruşturmasıyla hem milyonlarca taraftarı bulunan camialar karşı karşıya getirilerek sokağa dökülmek istenmiş, hem de oluşacak kaos ortamından hükümetin sorumlu tutularak yıpratılması amaçlanmış.
Mahkeme kararına göre Cemaat ayrıca Fenerbahçe yönetimini de ele geçirmeye çalışmakla suçlanıyor. Bunu da Fenerbahçe’nin taraftar kitlesinden ve finansal gelirinden nemalanmayı amaçladığı için yapmış…
TFF VE FENERBAHÇELİ YÖNETİCİLER DİNLEMEYE NASIL TAKILDI?
Gerekçeli kararda soruşturmanın bahis ve şike iddiaları üzerinden yapılan bir ihbarla başladığı belirtiliyor. Ancak söz konusu ihbarla ya da suçlamalarla ilgili hiç bir açıklama yapılmıyor. Ardından soruşturmanın yönünün ‘bilerek ve isteyerek TFF ve Fenerbahçe Spor Kulübü’ne çevrildiğini savunuluyor. Burada ise amaç tüm kamuoyunun dikkatini çekmek olarak açıklanıyor.
Hiç bir hukuki temeli olmayan gerekçeli kararda soruşturmanın ‘nasıl’ Fenerbahçe ve TFF’ye kaydırıldı konusunda da tek kelime edilmiyor. Halbu ki TFF ve Fenerbahçeli yöneticiler teknik takipte olan çete üyeleriyle irtibatları nedeniyle dinlemeye takılmıştı.
Soruşturma amiri Soner Koç, Aziz Yıldırım’la ilgili dinleme kararının 16 Şubat’ta alındığını anlatıyor. “Bunun öncesinde yüzlerce konuşması var Özgener’le. Ama suç unsuru görülmediği için hiç bir işlem yapılmamış.” Diyor. Ancak bir maç öncesi Özgener’i arayarak, görevli hakemin MHK Başkanı tarafından uyarılmasını istemesi üzerine Aziz Yıldırım hakkında da teknik takip başlatılıyor.
Gerekçeli kararda bu bilgilerin hiç biri yok!
İBRAHİM AKIN: HOCAM 100 BİN DOLAR TEKLİF ETTİLER, NE YAPAYIM?
Peki gerekçeli kararda başka ne yok? Mesela soruşturmanın şüphelilerinden o dönem futbolcu olan İbrahim Akın’ın itirafları da yok. İbrahim Akın, menajeriyle görüştükten hemen sonra bir ‘hocayı’ arıyor ve ‘Bana FB’den maçta gol atmamam için 100 bin dolar teklif ettiler, ben bunu kabul edeyim mi etmeyeyim mi?’ diye soruyor. Hoca da rüşvete fetva veriyor. Soner Koç’un anlattıklarına göre olayın şike boyutuna vardığı da bu görüşme kaydından sonra delillendiriliyor.
ŞİKE OPERASYONUNDAN, ‘DARBE’ ÇIKARDILAR
AKP yargısı, onlarca delil, teknik takip ve tapeye rağmen tamamen hukuki zeminde yürütülen şike soruşturmasında amacın ‘hükümete darbe’ olduğunu savunuyor. Kararda, “Daha önce 17-25 Aralık ve 7 Şubat MİT kumpası yargılamalarında olduğu gibi kumpas organizasyonlarının ana teması toplumu, hedefindeki algıya yönelterek kaos çıkarmak ve böylelikle devleti ve hükümeti yıpratmaya ve işlevsiz hale getirmeye çalışmaktır.” deniliyor.
Bir ihbarla başlayan ve elde edilen yeni delillerle genişleyen hukuki bir soruşturma nasıl hükümete yönelik bir darbe olur sorusu cevapsız…
ŞİKE PARASI RESMİ RAPORLARA GİRDİ
Şike dosyası ‘suç örgütü soruşturması’ olarak açılmıştı. Soruşturmaya başlatan ise Asayiş Şube Müdürlüğü’ydü. Ancak dosyanın altında imzası olan dönemin İstanbul Asayiş Şube Müdürü Yener Ülgütoğlu bırakın ‘sanık’ olmayı, dosyada ‘tanık’ olarak yer aldı.
Rüşvet/şike görüşmeleri teknik ve fiziki takiple tespit edildi. Dönemin Başbakanı Erdoğan, “Türk futbolunu bu pisliklerden temizleyin.” diyerek soruşturmaya tam destek vermişti. Rüşvet olarak dağıtılan paranın miktarı yaklaşık 2 milyon dolardı ve söz konusu paranın o dönemde FB’nin kasasından çıktığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın raporu ile sabitti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***