Helikopterden atıldıktan 21 gün sonra yaşamını yitiren Servet Turgut’un ağabeyi Naif Turgut, yürütülmeyen soruşturmadaki hukuksuzluğa tepki göstererek, “Bu zulüm ve haksızlık kimliğimizden dolayı” dedi.
Van’ın Gürpınar ve Çatak ilçeleri sınırında bulunan kırsal alanda askerler tarafından 11 Eylül 2020 tarihinde başlatılan operasyon sonrası Servet Turgut ve Osman Şiban adlı iki köylünün gözaltına alındıktan sonra helikopterden atılmasıyla ilgili hukuki süreç ilerlemiyor. Olaydan sonra Servet Turgut tedavi gördüğü hastanenin yoğun bakımında 21 günlük yaşam mücadelesinin ardından yaşamını yitirdi. Aldığı darbeler sonrası bilinç kaybı yaşayan Osman Şiban ise ağır bir travma geçirdi.
Köylülerin operasyona çıkan askerler tarafından helikopterden atıldıkları Mezopotamya Ajansı (MA) tarafından belgelenmesinin ardından başlayan soruşturmada ise 1 yıl geçmesine rağmen şu ana kadar bir ilerleme sağlanamadı, dosyaya getirilen gizlilik kararı sürüyor. Yaşamını yitiren Servet Turgut’un ağabeyi Naif Turgut, var olan adaletsizliğe tepki gösterdi.
BÜYÜK BİR ZULÜM
Kardeşinin öldürülmesinin üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Turgut, “Büyük bir zulüm yaşandı. Bu haksızlığı her an hissediyoruz. Bu normal bir ölüm değildi ve bunu ömür boyu unutmayacağız. Adalet yerini bulmadığı için insan kahroluyor, zoruna gidiyor. Kardeşim neden öldürüldü? Kardeşim emekçi bir insandı. O an operasyona denk geldiği için aniden kelepçelenerek köye götürüldü. 21 gün hastanede komada kaldı. Sağlam bir kemiği bile kalmamıştı. Bir yıldır o anı her an yaşıyoruz. Başka insanların başına gelmemesi için adaletin yerini bulmasını istiyoruz” dedi.
Ağabeyinin ekonomik nedenlerden ötürü 1979 yılında Mersin’e göç ettiğini aktaran Turgut, “7 çocuğu ile bir süre burada kaldı. Ama geçim sıkıntısı yaşadığı için 2000 yılında tekrar Van’a geri döndü. Orada daha rahat yaşayacağını söyledi. İlerleyen yaşına rağmen çalışmak zorundaydı. Emekli maaşıyla geçinemediği için ot biçme işiyle uğraşıyordu. Biçtiği otları saman yapıp merkezde satıyordu. Kardeşim Van merkezde ikamet ediyordu ama ot toplamak için köye gitmişti. Her yıl Mayıs ayı sonunda gidip Eylül sonuna kadar ot biçiyordu. Emekçi bir insandı. Sürekli çalıştığı için fazla toplumun içine giremiyordu. Kendi işinde, aşında olan biriydi. Kimseye karışmayan biriydi” ifadelerini kullandı.
KAYIP ADALET
Aradan geçen bir yıl ve yaptıkları suç duyurularına rağmen soruşturmada gelişmenin olmadığına dikkat çeken Turgut, şunları söyledi: “Bu olayın en hızlı şekilde aydınlatılması gerekiyor. Kürt olduğumuz için mi bu yaşandı? Bu zulüm ve haksızlık kimliğimizden dolayı yapıldı. Kesinlikle bu davanın takipçisi olacağız.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***