Eski Ekonomi Bakanı Işın Çelebi, Ntv’de katıldığı bir programda ekonomi gündemine ilişkin gündemi değerlendirdi. Çelebi, “Tarımda çeşitli vergilerle pahalanmış ürünleri ithal ederken ne yazık ki Türkiye’deki üreticiye yeterince sahip çıkmıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Çelebi, Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen market ve pazarlardaki “fahiş fiyat” artışı denetimlerinin gıda fiyatlarının önüne geçemeyeceğini ifade ederek şöyle dedi:
“Benim kişisel kanaatim bu tür tedbirler fiyatların düşmesini sağlamaz. Fiyatların düşmesini sağlamanın en önemli etkeni üretim artışını sağlamak. Şimdi özellikle Merkez Bankası’nın işlenmiş gıda raporunda, süt yumurta bakliyat fiyatlarındaki artıştan söz ediyor, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) eskiden yılda biri ki defa ihale yapardı. Şimdi her hafta ihale yapıyor ve Rusya’dan hububat almaya çalışıyor. Ama burada Rusya kendi buğday, arpa ve hububat fiyatlarına ihracatta vergi koydu. Biz bu vergili malları almaya çalıştığımız içinde fiyat artışı oluşuyor. Bu bizim Türk köylüsüne destek olmaktan çok Rus köylüsüne destek olan ve fiyatları pahalılandıran bir sisteme evet dememiz anlamına geliyor
“Fiyatları aşağı çekmemiz için, çiftçinin üretimini artırmamız lazım”
Fiyatları aşağı çekmemiz için, çiftçinin üretimini artırmamız lazım. Mazot fiyatları son 1 yılda 5.6 liradan, 7.3 liraya çıktı. Gübrenin torbası 102 lirayken, 340 liraya çıktı. Buradan şunu söylemek istiyorum; bizim Türk çiftçisini finanse etmemiz gerekiyor, Rusya’nın çiftçisini finanse etmemiz doğru değil. Bu tarım politikasını yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Ve diğer önemli noktada bizim tedarik zinciriyle ilgili yeni bir yönetim anlayışı ortaya koymamız gerekiyor. Türkiye’nin orta vadeli planı’nda (OVP) tarımla ilgili hiçbir önlem yok. Tarım hedeflerini görmüyorsunuz. Tarım politikası oysa çok ciddi ve temel bir politika.
“DSİ’nin Merkez Bankası gibi bağımsız olması lazım”
Türkiye’nin yapması gereken bir 3. önemli nokta kuraklık. Kuraklık Orta Anadolu ve Ege’de kuraklık ve yer altı sularının da yetmemesi nedeniyle, kuraklık çok olumsuz etkiliyor. Bu yüzde DSİ’nin (Devlet Su İşleri) aynı Merkez Bankası gibi bağımsız bir kuruluş olması lazım. Ve Merkez Bankası gibi kararlarını alması ve kuraklık problemini çözmesi lazım. Fırat ve Dicle’den aynen petrol boruları gibi su taşıyacak borularla suyu Orta Anadolu ve Ege’ye getirmesi lazım. Ve tarımı ve verimliliği artırmak lazım. Bunları yapmadığımız sürece bu denetimlerle ve polisiye tedbirlerle sadece psikolojik olarak ‘denetim yapıyoruz’ diye kendinizi rahatlatmış olursunuz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***