CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun çözüm süreci için HDP’nin muhatap alınması gerektiğine dair sözleriyle başlayan tartışmaya İYİ Parti, MHP, DEVA Partisi ve HDP de katıldı. Tartışma, HDP içinden de farklı görüşlerin gelmesine yol açtı.
Gazeteci Günel Cantak’ın “Bay Kemal ve İttifakları” adlı belgesel serisinin 12 Eylül’de yayımlanan ilk bölümünde, 2013-2015 arasında yürütülen çözüm süreciyle ilgili CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yorumları da yer aldı.
Kılıçdaroğlu, 7 Haziran 2015 seçimlerini de hatırlatarak şunları söyledi:
“HDP’nin parlamentoda olması çok önemli. Aynı düşünceyi bugün de koruyorum. Siyaset kurumunun 35-40 yıldır çözemediği bir Kürt sorunu var. Kürt sorununu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. Devlet dediğimiz kurum gayrı meşru organla muhatap olmaz. Erdoğan bunu yaptı. Devleti İmralı’yla muhatap kıldı. İmralı meşru bir organ değil. Meşru organ kimdir? HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz. Halkın desteği var, parlamentoya gelmiş. Bu sorun çözülecekse meşru bir organlar çözebiliriz.”
HDP’den Kılıçdaroğlu’na yanıt geldi
Bu sözlerin yayından birkaç gün sonra gündeme gelmesi üzerine HDP Van milletvekili ve eski eş bakanı Sezai Temelli, twitter hesabından Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle ilgili bir paylaşım yaparak çözüm için İmralı Cezaevi’ndeki Abdullah Öcalan’ı işaret etti:
“Kürt sorununun çözümünün yegane muhatabı HDP değil ama bu sorunun çözümü adına bugün demokratik siyaseti var eden ve kolaylaştıran başlıca aktör HDP’dir. Ama asla unutulmaması gereken şey demokratik çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı’dır.”
Temelli’nin Pazar günü yaptığı paylaşıma yanıt, HDP içinden, beş yıla yakın süredir Silivri Cezaevi’nde tutuklu yargılanan eski HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş’tan geldi.
Demirtaş da twitter hesabından “Benim bildiğim HDP, Kürt sorunu dahil olmak üzere, Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümüne taliptir, irade sahibi siyasi bir aktördür ve elbette muhataptır. Çözümün adresi de doğal olarak TBMM’dir.” açıklaması yaptı.
Devam tweet’inde ise İmralı adını vermeden “Tabii ki HDP, Kürt sorununun çözümünde tüm tarafların ve her kesimin, açık ve şeffaf katılımını, muhataplığını bilecek siyasi birikime ve deneyime sahiptir.” ifadelerini kullandı.
Demirtaş’ın ardından HDP’nin şu anki eş başkanı ve Mardin milletvekili Mithat Sancar da, Mezopotamya Ajansı’na konuyla ilgili yaptığı açıklamada ilk adres olarak Meclis’i gösterdi ancak “İmralı’nın da bu konuda rolü olacaktır” dedi:
“Kalıcı bir barış istiyorsak, çok geniş toplumsal mutabakat ve meşruiyete ihtiyaç var. Çözümün adresi Meclis’tir, hiçbir aktör göz ardı edilemez. Bana sorarsanız İmralı’nın rolü tartışması çoktan aşılmış olması gereken bir meseledir. İmralı’nın da bu konuda bir rolü olacaktır. Bu rol de geçmişte zaten ayrıca hayata geçirilmiştir.
“Şimdi İmralı ile HDP’nin rolünü karşı karşıya getirmek, Kürt sorununa bütünlüklü yaklaşımı zorlaştırıyor. HDP kendi siyasi aktör rolünü ve toplumsal gücünü elbette hem muhataplık hem de çözüm için sonuna kadar kullanmaya hazırdır.”
Kendi partisinden gelen bu açıklamaların ardından Temelli, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın sorularını yanıtlayarak “O tweet’teki görüşler elbette kişisel görüşümdür, partiyi bağlamaz” dedi; Öcalan’ın toplum nezdinde karşılığı olduğu için HDP ile birlikte muhatap alınması gerektiğini kastettiğini açıkladı:
“Müzakere bir meşruiyeti zorunlu kılar. Toplum nezdinde karşılığı varken yokmuş gibi ortaya koymak diğer adımları atmamızı engeller. Öcalan’ın muhataplığı bu bağlamda önemlidir. Çatışmayı önleme ve demokratik bir çözüm bağlamına dikkat çektim. HDP elbette meşru muhataptır. Meclis’in üçüncü büyük partisidir ve bu konularda çözüm üretme anlamında en önemli partidir.”
MHP ile Babacan arasında ‘Kürt sorunu var mı?’ tartışması
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Salı günü TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Temelli’nin sözleri sorulunca şu yanıtı verdi:
“Bir Kürt sorunumuz vardır ve bunun yegane çözüm merci TBMM’dir. CHP, bunun üstünde bir güç, kuvvet, yetki, organ tanımıyor. Sayın Sezai Temelli’nin söylemi kendini bağlar, cevap vermek durumunda değilim. Kürt sorununda adres Meclis’tir, Meclis’teki siyasi partilerin tamamıdır, doğal olarak buna HDP de dahildir.”
Tartışmaya İYİ Parti’den bir isim de katıldı. Habertürk Gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya’ya konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu’nun sözleri, Sarıkaya’nın Salı günkü köşe yazısında yer aldı:
“HDP’li TBMM Başkanvekili oturumları yönetiyor ve hepimiz de onun yönetimine katılıyor muyuz? Bu meşru mu, gayrı-meşru mu tartışmasına en iyi cevaptır. HDP ile AK Parti arasına sıkışan seçmen çıkış yolunu, üçüncü alternatifi arıyor. Hiç kimse Kürt seçmen kitlesini HDP’nin sadık bendesi olarak görmesin. Siyasetin görevi onlara gidecek yeri göstermektir.”
Dervişoğlu, Kılıçdaroğlu’nun “İmralı’yı gayrı meşru olarak görmesini anlamlı bulduğunu ve desteklediğini” de sözlerine ekledi.
Büyüyen tartışmaya aynı gün MHP lideri Devlet Bahçeli de yazılı bir açıklama yaparak katıldı.
“Kılıçdaroğlu, olmayan bir sorunu varmış gibi sunarak HDP’yle sürdürdüğü yasak ilişkiyi ve ahlaksız ortaklığı resmileştirme, kaldı ki meşrulaştırma arayışına girmiştir.” ifadelerini kullanan Bahçeli, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“HDP’yi meşru organ görmek demek, PKK’yı muhatap almak demektir. HDP, meşru bir organ değil, terör örgütü PKK’nın mazbata almış maskeli halidir. Türkiye’de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Var diyen, olduğunu ısrarla dayatıp iddia eden kim varsa kalbi Türk milletiyle bir atmayan namertlerdir.”
Bu sözlere DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da sosyal medyadan yanıt verdi. Babacan “Kürt meselesi vardır ve çözümün adresi siyasettir.” açıklaması yaptı.
Bahçeli’nin sözlerini CHP Sözcüsü Faik Öztrak da eleştirdi.
Öztrak, 2019’daki yerel seçimler zamanı Abdullah Öcalan’ın yaptığı açıklamaları kastederek “Milletimiz, Bahçeli’nin ‘Öcalan, HDP’nin istismarına müdahale etmek, hatta önüne geçmek maksadıyla tarafsızlık çağrısı yapmıştır.’ diyerek terörist başının sözcülüğüne soyunduğunu, terörist başına alkış tuttuğunu unutmadı.” ifadelerini sosyal medya hesabından paylaştı.
Bu esnada Kılıçdaroğlu, ilk aşamada tartışmaların ortaya çıkmasına yol açan sözleriyle ilgili, halktv.com.tr yazarı Fikret Bila’nın sorularını yanıtlayarak sözlerine açıklık getirdi:
“Bizim için bu konuda tek adres var o da Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Parlamento dışında bir adres yoktur. İmralı da Kandil de muhatabımız değildir. Meclis millet iradesinin Kabe’sidir. Kürt sorununun çözüm yeri de Meclis’tir. Parlamentoyu çözüm yeri olarak gösterirken sadece HDP’ye çağrı yapmış olmuyorum. Bütün partilere çağrı yapıyorum. Bu sorunu Meclis’te hep birlikte, konuşarak, görüşerek çözebiliriz, çözmeliyiz.
“Geçmiş dönemde Meclis dışında çözüm denendi ve başarısız oldu. HDP meşru bir partidir. Vatandaştan oy alarak Meclis’e gelmiştir. Meclis’te grubu vardır. Meclis Başkan Vekilliği vardır ve sırası gelince Meclis’i HDP’li başkan vekili yönetmektedir. Bu bakımdan sorunların çözümünde muhataptır.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***