BERN – İsviçre’nin başkenti Bern’de düzenlenecek Babylon Bern Kültür ve Sanat Festivali, kapsamında birçok etkinlik düzenlenecek. Festivalde, halklar arası etkileşimin yanı sıra Kürt kültür ve sanatı canlı tutulması hedefleniyor.
Ortadoğu ve İsviçreli sanatçıların ortak oluşturduğu Mesela Kültür ve Sanat Derneği ile Maison de Futur Derneği’nin öncülüğünde düzenlenecek Babylon Bern Kültür ve Sanat Festivali, 4 Eylül tarihinde İsviçre’nin başkenti Bern’de başlıyor. Kürt kültür ve sanatına dair öğelerin öne çıktığı festivalde aralarında Zehra Doğan, Serdar Mutlu ve Nazım Daştan’ın da bulunduğu çok sayıda Kürt fotoğraf ve resim sanatçısının eserleri sergilenecek. Festival kapsamında ayrıca DAİŞ’e karşı mücadelede sembolleşen Kobanê’deki mücadeleyi anlatan Nazım Daştan’ın fotoğraf sergisinin yanı sıra Daştan’ın Êzîdî soykırımını anlatan “73” isimli belgesel filmi ile Kürt yönetmen Mano Xelil’in “Nachbarn” (Komşu /Cîran) filmi de izleyicisiyle buluşacak. Alevi ve Êzidî kültürünü ele alan birçok etkinliğin düzenlendiği festivalde ayrıca Kürt edebiyatının önemli isimlerinden Şerzad Hessen edebiyat severlerle bir araya gelecek. Kürt müziğinden farkı dinletilerin de olacağı festival kapsamında ayrıca İsviçreli sanatçılar da eserlerini sergileyecek.
HAFIZA ÇALIŞMASI
Festival organizatörü ve Mesela Derneği’nin kurucularından Özlem Yaşar, etkinliklerde sadece eserlerin halka sunulmayacağını aynı zamanda katılımcılarla birlikte ele alınarak üretileceği bir alan olduğunu belirterek festivalin aynı zamanda bir hafıza çalışması olduğunu söyledi.
Babylon kavramının Kürdistan coğrafyasında bulunan mitolojik bir mekân ve bu coğrafyada bulunan her kültürün kendisine mal ettiği eski bir uygarlık olduğunu hatırlatan Yaşar, “Biz de bu Festival kapsamında bu coğrafyanın en kadim halklarından biri olan Kürtleri odak noktasına alan ve Kürt kültür ve sanatına dair hafızayı yaşatmayı ve yeniden üretmeyi hedefledik. Gerek isim konusunda ve gerekse de böylesi bir festival düzenleme fikri de Friedereich Dürrenmatt’in ‘Babil’e bir Melek iniyor’ adli oyunundan esinlenerek yapıldı” dedi.
MÜCADELEYİ BULUŞTURMAK
Rojava’da DAİŞ’e karşı mücadele eden Kürtlerin burada yarattığı sistemle farklı bir yaşamın mümkün olabileceğine dair umutları yeşerttiği söyleyen Yaşar, festivalde bbu mücadeleyi yansıtan eserlerin yer aldığını belirtti. Yaşar, etkinliklerde birçok kültüre ev sahipliği yapan Ortadoğu coğrafyasındaki bu ortak yaşam kültürüne dikkat çektiğini, buna dair hafızayı diriltmeyi amaçladığını söyledi.
Festivalde sadece Kürt veya Ortadoğulu sanatçıların olmadığı aynı zamanda İsviçreli ve Avrupalı sanatçıların da olduğuna dikkat çeken Yaşar, “Bugün eğer Avrupa’da demokrasi ve demokratik yaşamdan bahsediyorsak, bu durum verilmiş çok büyük bedellerin sonucudur. Büyük savaşlar sonrası oluşturulan bir yaşam, bir sistemdir. Bu yönüyle bugün Kürt coğrafyası veya Ortadoğu coğrafyasıyla ortaklıkla söz konusu. Kürdistan veya Ortadoğu coğrafyasında büyük acılar yaşanıyor ve büyük bedeller ödenerek yeni bir sistem, yeni bir yaşam yaratılmaya çalışılıyor. Bu anlamda her iki kültürün, her iki coğrafyadaki mücadeleyi yansıtmak ve bu alandaki hafızayı diri tutmanın önemli olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
FESTİVAL PROGRAMI
MA / Rüştü Demirkaya
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***