YORUM | M. NEDİM HAZAR
Belgesel sinemacılığının en heyecan verici türlerinin belki de başında gelir tarih. Drama tarihi arzu ettiği gibi eğip büker. Bu anlamda eli kolu bağlı, adeta oyun hamuru gibidir tarih ve çoğu zaman tersyüz edilir. Hatırlayın ünlü Cesuryürek (Braveheart) filminin girişinde William Wallace’ın amcasının repliğini: “Size anlatacaklarıma tarih kitaplarında rastlamayacaksınız. Ancak zaten tarihi yalancılar yazmıyor mu?”
Oysa bizzat Cesuryürek filminin gerçeklerle epey çelişkisi vardır, hatta ters düştüğü kısımlar çoktur.
Neyse konumuz o meşhur filmin analizi değil şüphesiz.
Bugün sizlere Netflix’teki bazı önemli tarihi belgesellerden bahsetmek isterim. Şunu da eklemeliyim elbette. Tarihi belgesel türü, bu dijital platformun en cömert bölümünü oluşturmaktadır.
Şimdi seçkimize geçebiliriz…
Renkli Fransızca savaş!
Netflix’te belgesel, özellikle tarihi belgesel bağlamında oldukça zengin bir içerik mevcut. Bu bölümün en şanslı seyircileri de şüphesiz 2. Dünya Savaşı meraklıları. Özellikle Hitler ve Yahudi Soykırımı hakkında yüzlerce çalışma mevcut. Bu kez bu önemli tarihi olaya Fransa cephesinden bakıyoruz.
Orijinal adıyla “Greatest Events of WWII in Colour” yani İkinci Dünya Savaşı’nın En Önemli Olayları belgeselin ilk sezonu toplam on bölümden oluşuyor. Her bölüm İkinci Dünya Savaşı’nda yaşanan önemli olaylardan birini anlatıyor. İkinci sezona bir şey kaldı mı emin değilim ama bu belgeselin şöyle bir özelliği var.
Birincisi isminden de anlaşılacağı üzere bazıları orijinal renkli, kimileri ise renklendirilmiş. Yani genel olarak alıştığımız filmler hep siyah-beyaz olurken bu kez bu önemli tarihi felaketin serencamını renkli ve berrak bir şekilde izliyoruz. Benim gibi hassaten 2. Dünya Savaşı konusunda azımsanmayacak bir külliyata sahip bireylerin bile epey ayrıntı yakalayabileceği belgeselde, her ne kadar başı sonu mamur bir kurgu ile olmasa da, bireylere dayalı öyküler muazzam işlenmiş.
Bölüm başlıkları şöyle: Blitzkrieg. Britanya Savaşı Pearl Harbor. Midway Muharebesi. Stalingrad Kuşatması. D-Day (Normandiya çıkarması) Bulge Muharebesi. Dresden Ateş Fırtınası. Buchenwald’ın Özgürleştirilmesi. Hiroşima…
NOT: D-Day: Pek çok anlam yüklenen D harfinde çoğu kaynak, İngiliz telsiz trafiğinde kullanılan bölgenin ismi Dover’den dolayı kullanıldığı söylenir ama Dooms (Kıyamet) Day (Günü) şeklinde anlam yükleyenler de vardır. Aslında özellikle Amerikan-İngiliz orduları bu tür çıkarmalara isim vermekte meşhurdur. Mesela Leyte Çıkarması için L-Day, Kyüsü Çıkarması için X-Day, Kontö Çıkarması için de Y-Day ismini kullanırlar.
https://www.youtube.com/watch?v=RIob-lBgeaM
70. yıl başyapıtı!
Yapımcılığını Daniel Costelle, Isabelle Clarke ve Jean-Louis Guillaud gibi isimlerin yaptığı, sunuculuğunu ünlü oyuncular Mathieu Kassovitz (Fransızca), Martin Sheen (İngilizce) gibi iki usta ismin üstlendiği Apocalypse: The Second World War (Fransızca: Apocalypse, la 2 e Guerre mondiale / Türkçe: Kıyamet, İkinci Dünya Savaşı) isimli altı bölümlük belgesel, savaşın genel kurgusu hakkında izlediğim en iyi belgesellerden biriydi.
2. Dünya Savaşı’nın 70. yılına özel olarak çekilen belgeselde görüntüler çeşitli ülkelerin arşivlerinin elden geçirilip renklendirilmesiyle elde edilmiş… 4 milyon Euro’ya mal olan belgeseldeki görüntülerin yüzde 50’sinin ise daha önce hiçbir yerde yayımlanmaması izleyici için gerçekten heyecan verici.
Format belgesel olmasına rağmen öylesine şahane bir anlatım var ki, adeta bir dram izliyormuş hissine kapılıyoruz. Aslında günümüz zorbaları için bir ayrıntıyı not etmek isterim.
Bu belgeseldeki görüntülerin büyük çoğunluğu, Hitler, Stalin, Mussolini gibi diktatörler tarafından propaganda gayesiyle bizzat çektirilmiş görüntüler. Ancak farklı ve vicdanlı bir bakış açısıyla kurgulanınca ortaya zalimin sunduğu anlatıdan çok farklı ve acı veren bir öykü çıkmış.
İnsanlığın nasıl zalimleşebileceğine dair ibretlik ve her bölümü 50 dakikadan oluşan 6 bölümlük bir dokümanter destan. Mutlaka izlemelisiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=psFT3skobLc
Şeytan sofrasının dalkavukları!
Başta da dediğim gibi sadece 2. Dünya Savaşı belgeselleriyle ilgili bir liste yapsak bile birkaç bölüm sürer sanırım. Dolayısıyla aynı minvalde devam etmek durumundayız. Sıradaki belgeselimiz bir zalim ve dünyanın gidişatını değiştiren diktatör olan Hitler’in yakın çevresi: Hitler’in Şeytan Çemberi…
Ünlü propaganda bakanından kişisel tetikçisine, Nazi kamplarının mimarından körü körüne bağlı aptal meftunlarına, mimarından metresine kadar Hitler’in çevreni saran kötülük çemberi, her bölümde bir karakteri ve dönemi anlatan muhteşem bir belgesel.
Belgesel Hitler’in ilk yıllarından son anına kadar tüm sadakat, ihanet ve vicdansızlıkların kanlı öyküsünü ele alıyor.
Tarihin en büyük canilerinden birinin yükseliş ve yok oluşunu anlatan İngiliz yapımı bu belgeselde ana hikaye tarihçiler, şahitler ve uzmanlar tarafından anlatılırken, dramatizasyonlar ile film tadı veriliyor.
Hitler’in kendine yakın olarak kurduğu beyin takımını birer birer tanıyoruz. Zaafları, hırsları ve Hitler’i yok oluşa götüren bağlılıklarıyla…
Her zalimin çevresinde zamanla biriken bu dalkavuk öykülerinde günümüze izdüşümler bulacaksınız.
https://www.youtube.com/watch?v=nPx-D4tSJtE
Bir algının çöp edilişi!
Elbette ki para… Her zalimin en yumuşak bölgesi. Geheimnisse des Dritten Reichs – Üçüncu Reich’in Sırları, başlıklı Stefan Brauburger ve Alexander Berkel imzalı bir Alman belgeseli. Belgesel Guido Knopp’un aynı isimli kitabından geliştirilmiş.
Aslında yaptığı tahribat onlarca yıl süren Hitler döneminin sadece 12 yıl sürdüğünü tekrar etmek oldukça enteresan. Enteresan, çünkü Hitler Almanya’sından terör, soykırım araştırmaları ve bilim uzun zamandır Nazi dönemiyle ilgili temel sorularla uğraşıyor.
Vakit ilerledikçe ve çalışmalar derinleştikçe şimdiye kadar daha az dikkat çeken yönlere dönüldüğünü gözlemliyoruz. Ve evet enteresan, çünkü hala pek çok şey anlaşılması zor ve şaşırtıcı geliyor bize.
Altı bölümden oluşan çağdaş tarih dizisi, açıklanamayan olaylara, yeni şaşırtıcı araştırma sonuçlarına ve “Üçüncü Reich”ın sırlarıyla ilgili açık sorulara odaklanıyor.
Belgesel öncelikle büyük ve tarihsel bir algıyı yerle bir ediyor: Hitler, halkını seven, her şeyi Almanya için yapan çilekeş, fedakar, özverili bir liderdi! Belgesel bunun koca bir yalan olduğunun altını çiziyor. Ve bizzat Hitler ve yandaşları tarafından uydurulan efsane balonuna gerçekliğin iğnesini saplıyor. Bugün Hitler’in parayla kendisine ne kadar arsızca hizmet ettiği ve kendisine nasıl hizmet edildiğini gösterirken, belgesel Hitler’in imparatorluğunun nasıl çözülemeyecek bir yolsuzluk ve zenginleşme sistemine dönüştüğünü de gözler önüne seriyor.
Belgeselin bölümleri şöyle: Hitler’in ailesi; Hitler ve para; Himmel’in yaptıkları; Rommel: Mit ve gerçek; Hitler ve kadınlar; Speer aldatmacası.
https://www.youtube.com/watch?v=AS-wDL_7KsQ
İngiliz cephesi bildiğiniz gibi!
Doğal olarak 2. Dünya Savaşı konusunda en fazla eser Hitler cephesi tarafını anlatırken bir tane de İngilizler açısından bakan Netflix belgeseli koyalım seçkimize.
Churchill’in Gizli Ajanları isimli mini belgesel dizisinde, İkinci Dünya Savaşı’nın başlarında İngiliz Savaş Ekonomisi Bakanlığı tarafından kurulan SOE adlı özel harekât birimi ajanlarının yetiştirilme aşamaları ele alınıyor.
Adeta Survivor yarışması tadında geçen belgesel dizide, askeri eğitmenler ile çeşitli uluslardan genç ve orta yaştaki bazı değişik meslek gruplarına dahil öğrencilerin katılım sağladığı 14 kişilik bir grup, İkinci Dünya Savaşı’na önemli ölçüde etkisi olmuş olan SOE ajanlarının o zamanki şartları ile geçtikleri testler çarpıcı bir dille anlatılıyor.
Savaş sırasında görev yapmış bazı SOE ajanlarının bu grup içindeki kimi öğrencilerin teyzesi veya dedesi olduğunu da öğreniyoruz. Bilindiği üzere SOE ajanları, savaş sırasında Anthropoid Operasyonu, Telemark Operasyonu, İtalya’ya yapılan çıkarmadaki aldatmaca taktikleri, Normandiya Çıkarmasındaki başarıları ve daha birçok benzeri olayları gerçekleştirerek belli yer ve zamanlarda savaşın gidişatını değiştirmişlerdi.
Büyük çoğunlukla gerçek mekânların kullanıldığı yarışma tarzı belgeselde, tarihi görüntülere ve ilgili ayrıntılara da yer veriliyor. Kimilerinin zamanla testleri geçemeyip elenecek olan ajan adayları, bu okulda dövüş ve öldürme teknikleri, hayatta kalma, telsiz operatörlüğü, sabotaj ve benzeri dersler alıyorlar. Buna göre, iyi birer ajan olup olamayacakları gözden geçirilmiş olurken, izleyiciler de tarihteki gerçek SOE ajanlarının deneyimlerini ve ne gibi süreçlerden geçtiklerini gözlemlemiş oluyorlar.
Bonus: Son Günler
Listemize eklemezsek eksik olacak olan insani bir dizi ile bu faslı kapatalım. Die letzten Tage (Son Günler) isimli 1998 yapımı belgeselde Auschwitz-Birkenau toplama kampından hayatta kalan beş Macar Yahudisi şahit oldukları yere geri dönüyor ve izleyiciye röportajlarda Nazilerin Yahudilere karşı yürüttüğü imha savaşının insanlık dışı ve vahşeti hakkında bir fikir veriyor.
Bir ayrıntı şu: Eski toplama kampı doktoru Hans Münch ise bir failin bakış açısından Holokost’un acımasız mekanizmaları hakkında anlatımlarda bulunuyor. Belgesel ayrıca toplama kamplarının kurtarılmasında görev almış eski ABD askerleriyle de röportaj yapmış. Röportajlara paralel olarak Auschwitz’deki krematoryum kalıntılarından arşiv kayıtları ve fotoğraflar gösteriliyor. Belgesel ünlü yönetmen Steven Spielberg’in başkanlığındaki “Shoah Görsel Tarih Vakfı’ndan Kurtulanlar” için çekilmiş.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***