YORUM | TARIK TOROS
Yangın çıkarmakla çıkan yangını seyretmek aynı şey.
Kanıt olmadığı halde “yangını filancalar çıkardı” diyorsanız…
Beceriksizliğinizi örtmeye çalışıyorsunuz.
**
İki yönlü bu:
BİRİNCİSİ: Yüzlerce noktada “çıkarılan” yangını önleyememişsiniz.
İKİNCİSİ: Söndürmekte çaresiz kalmışsınız.
Sorumsuzluğu propaganda ile örtmeye çalışmakla da suçluluğunuzu kabul ediyorsunuz.
**
Orman bakanına isyan edeni gözaltına alıp yollarda araçları gelişigüzel durdurup kimlik kontrolü yapanlara geçit veriyorsanız, niyetiniz ortadadır.
Şehir eşkıyalığı, bir süre sonra açık havada canlı yayınlanan bir televizyon programını basmaya… Ardından önüne geleni tartaklamaya… Sonrasında daha vahim olaylara yol açar!
“Omurgasız” olanlar da “Nasıl bu hale düştük” diye analizler döşenirler.
Çünkü, ömrü 1 günlük yazılarla iş tutmayı çok iyi öğrenmişlerdir.
Nasılsa, “Her sabah Türkiye yeniden kurulur.”
**
İktidarın, burada sıralayamayacağım kadar çok “karşı propaganda” gerekçesi ve unsurları devrede.
İtiraz edenlerse “devlete çökenleri” ürkütmemek için yoğurdu üfleyerek yiyor.
Hoş ortada “yoğurt” da yok.
**
Misal…
Ne yaptılar:
Sorumluluğu belediyelere yıktılar, değil mi?
Kimse çıkıp da “Madem sorumluluk bizim, o zaman yetkiyi devredin” demedi.
Taksi plakası bile veremeyen bir belediye, yangın söndürme uçağı mı alabilecek Allah aşkına?
**
Evet, Erdoğan hasta.
Evet, yönetemiyor.
Evet, öyle bir derdi yok.
Evet, neye dokunsa eline yüzüne bulaştırıyor.
Kendine dokunanı da affetmiyor.
Erdoğan’ı istemeyenler ne yapıyor:
-Büyükbaş mı dedi, küçük baş mı…?
-Bu ülkede savcı yok mu?
-Gazetecileri rahat bırakın, vesaire vesaire…
**
Beyaz et mi, kırmızı et mi bilmem.
Şunu net görüyorum:
Özellikle son dönemde her negatif gelişme etinden bir parça koparıyor!
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***