Dolar/TL, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağustos ayının kırılma noktası olduğunu ve enflasyonda düşüşün görüleceğini belirterek, bununla birlikte faizlerde de düşüşe geçileceğini söylemesiyle bu hafta gördüğü 8,3 seviyelerinden yeniden 8,5’e yükseldi.
Tüketici enflasyonu TL’de birikimli değer kaybı ve salgın tedbirlerin azaltılmasının da etkisiyle temmuz ayında yüzde 18,95 ile beklentilerin üzerinde artarak iki yılın zirvesine ulaşmış ve Merkez Bankası’nın yüzde 19’luk politika faizine yaklaşmıştı. Veri sonrası 8,3’ün altını test eden dolar/TL devamında bu kazançları koruyamayarak yönünü yukarı çevirdi.
Dolar/TL bu hafta hariç yaklaşık 1,5 aydır sakin ve aşağı yönlü bir seyir izliyordu. Kur 8,75’li seviyelerden, önce 8,6, geçen hafta itibariyle 8,4’e, salı günü ise 8,2950’ye kadar geriledi. Kurda 8,88 seviyesindeki tarihi zirvesinin altında sınırlı kazançlar da yaklaşık altı haftadır devam ediyordu.
Dolar/TL sert düşüşleri, beklentilerin çok üzerindeki enflasyon verilerinin ardından da sürdürdü ancak bu düşüş veri günü öğleden sonra kalıcı olmadı ve kur günü 8,4 civarında tamamladı.
Dolar/TL dün de yükselişini sürdürdükten sonra bu sabah güne 8,51’e yükselerek başladı. Kur bu sabah ise saat 09:32 itibariyle 8,55, avro/TL 10,11 seviyesindeydi.
Erdoğan: Faizlerde de düşüşe geçilecek
Dün akşam A Haber-ATV ortak yayınına çıkan Erdoğan şöyle konuşmuştu: “Özellikle Ağustos ayını geride bıraktığımızda Ağustos ile birlikte enflasyonda da düşüşü göreceğiz. Şu anda bulunduğumuzun çok çok altında olur. Buradan ben de sinyalimi belli yerlere vermiş oluyorum. Bundan sonra enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil. Zira faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz.”
Yüksek faizin yüksek enflasyonu getirdiğini ifade eden Erdoğan, “Ama düşük faiz de düşük enflasyonu getirecektir. Ağustos ayı kırılma noktasıdır ve Ağustos ayı ile beraber de artık düşük enflasyona inşallah geçeceğiz” demişti.
Uzmanlar, Erdoğan’ın faiz-enflasyon ilişkisine dair görüşlerinin ekonomi doktrinine ters olduğunu belirtiyor.
Enflasyonun politika faizine ulaşması MB’nin yüzde 19 seviyesindeki politika faizi enflasyonu düşürmek için yeterince sıkı mı tartışması yaratırken, veri sonrası yıl sonuna doğru beklenen faiz indirimi tahminleri azaltılıp ötelenmeye başladı. Bu süreç TL’de son dönemde görülen değer kazançlarının azalmasını beraberinde getirdi.
‘Faiz indirimi istemesi önemli bir etken’
Reuters’a konuşan bir bankanın döviz masası işlemcisi, “MB’nin faiz indirimi yapabileceği bir alanının bugün ya da bu ay itibariyle mümkün olmadığını görüyoruz. Enflasyon verilerinin açıklanması sonrası TL’de son altı haftadır devam eden değer kazançlarının yerini değer kaybına bıraktığını görüyoruz. Burada enflasyonun politika faizine yakınlaşması ve siyasilerin bu ortamda faiz indirimi istemesi önemli bir etken” dedi.
İşlemci şöyle devam etti: “Ağustos enflasyonu için beklentimiz verinin yüzde 18,95’ten aşağı bir seviyede oluşacağı yönünde. Bu bir avantaj ancak yılın son aylarından önce faiz indirimi yapılacağı endişesi TL’yi önümüzdeki günlerde de baskılayabilir. Bugün için baktığımızda Fed’den gelen mesajların da dolarda değer kazancı yaratarak TL’de kayıpları etkilediğini görüyoruz.”
Bankacı kurumsal taraftan gelen döviz talebinin de son günlerde TL’de değer kaybında etkili olduğunu ve hacimlerin yüksek olmadığını da söyledi.
Beklentiler yukarı revize ediliyor
Enflasyonun yıl sonunda düşüşe geçmesi genel beklenti. MB üçüncü çeyrek sonunda dördüncü çeyrek başında enflasyonda belirgin düşüş bekliyor. Piyasaların genel beklentisi ise enflasyonda düşüşün yılın son aylarında olacağını ve bankanın beklentisinden daha az bir düşüş gerçekleşeceği yönünde.
MB’nin yılsonu tahmini yüzde 14,1 seviyesindeyken piyasa beklentisi yüzde 16 seviyesinde ve son aylarda belirgin bir şekilde yukarı revize ediliyor.
MB 2021 yılsonu enflasyon tahminini yüzde 12,2’den yüzde 14,1’e yükselttiği geçen haftaki enflasyon raporunda, enflasyonda son çeyrekte belirgin düşüş olacağı ve siyasilerin faiz indirim çağrılarına rağmen para politikasında önümüzdeki dönemde de sıkı duruşun süreceği mesajını vermişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***