Elektrik fatura bedellerinin önceki aylara kıyasla çok yüksek gelmesi tartışmaları da beraberinde getirdi.
İddialara göre elektrik dağıtım şirketleri, Sanayi Bakanlığı ile bankalara ödediği payı da faturalara yansıttı. Bu yüzden son yapılan yüzde 15’lik zam faturalara iki katı ve daha fazla oranlarda yansıdı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, 1 Temmuz 2021 tarihinde elektrik faturalarına yapılan yüzde 15 zam sonrasında gündeme gelen iddiaları Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşıdı.
Kenanoğlu, elektrik dağıtım şirketlerinin ilgili bakanlığa ve bankalara ödediği payı vatandaşa yansıtması sebebiyle yüzde 15’lik zammın faturalara yüzde 30-40 olarak yansıtıldığı iddialarını Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e sordu.
ELEKTRİK TARİFESİNE SON 3 YILDA YÜZDE 122 ZAM
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK), elektriğe 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 6, üçüncü çeyreğinde ise yüzde 15 olmak üzere toplamda yüzde 21 zam yaptığını hatırlatan Kenanoğlu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2018’den bu yana mesken abonelerinin elektrik faturalarına yapılan zam oranı yüzde 122 civarında olduğunu kaydetti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in cevaplaması talebiyle verdiği önergede Ali Kenanoğlu, “1 Temmuz 2021 tarihinde elektriğe yüzde 15 zam yapan dağıtım şirketlerinin, Sanayi Bakanlığı ve Bankalara ödemeleri gereken payları da abonelerin faturalarına yansıttığına yönelik kamuoyuna yansıyan çok ciddi iddialar vardır. Elektriğe yüzde 15 zam yapıldığı söylenmesine rağmen faturalara yansıyan rakamların, zammın yüzde 30-40 civarında olduğuna işaret etmektedir. Dağıtım Şirketlerinin Bakanlığa ödediği payın vatandaşın sırtından ödendiği, faturaların bu nedenle yüksek geldiği iddiaları kafalarda soru işareti oluşturmuştur.” dedi.
‘TÜRKİYE ELEKTRİĞİN EN PAHALI OLDUĞU ÜLKELERDEN BİRİ’
Önergede şu ifadelere yer verildi. “TÜİK rakamları, 2012-2017’yi kapsayan 5 yıllık dönemde elektrik fiyatının yüzde 21 zamlanarak 1 kilowatt saat (kWh) başına 33,9 kuruştan 41,3 kuruşa yükseldiğini göstermektedir. Ancak, 2018 yılından itibaren fiyatlardaki artış hızının anormal şekilde yükseldiği görülmektedir.”
Ocak-haziran aylarını kapsayan 2018’in ilk döneminde elektriğin birim fiyatı 45 kuruşken, son açıklanan zammın ardından temmuz-aralık aylarını kapsayan 2021’in ikinci döneminde fiyatın 91,56 kuruşa çıktığına işaret edildi.
Önergede, “Bu kapsamda, 1 Temmuz itibarıyla mesken aboneleri 100 kilowatt saat elektrik enerjisi için vergi ve fonlar dahil olmak üzere 91,56 lira ödemesi gerektiği ortaya çıkmaktadır.” tespitinde bulunuldu.
Bakan Fatih Dönmez’e yöneltilen sorular şöyle:
“BANKA VE BAKANLIK PAYLARI FATURALARA YANSIDI MI?”
1) 1 Temmuz 2021 tarihi itibariyle elektrik fiyatlarına yüzde 15 zam yapılmasına rağmen faturalara yüzde 30-40 civarında yansıdığı iddiaları doğru mudur?
2) Dağıtım şirketlerinin, Sanayi Bakanlığı ve bankalara ödemeleri gereken payları abonelerin faturalarına yansıttığı iddiaları doğru mudur?
3) Elektrik fiyatlarına yapılan zamların nedeni maliyet artışları ise bu maliyet kalemleri nelerdir? Üretim veya dağıtım şirketlerinin maliyet artışları neden vatandaşa yansıtılmaktadır?
4) 2018 yılından itibaren elektrik zamlarında yaşanan yüksek artış oranlarının sebebi nedir?
5) Memur ve emeklilere yapılan ücret artış oranları düşük tutulurken, resmi enflasyon rakamları düşük gösterilirken, elektrik fiyatlarına yapılan yüksek zam oranlarının gerekçesi nedir?
6) EPDK, nisan ayında dağıtım şirketlerine satılan elektrikte yüzde 17,5 oranında indirim yapıldığını açıklamıştır. Bu indirim oranı vatandaşa neden yansıtılmamaktadır?
7) Elektrik faturalarından kesilen yüzde 1’lik Elektrik Enerjisi Fonu nerede kullanılmaktadır?
8) Elektrik faturalarındaki yüzde 18’lik Katma Değer Vergisi (KDV) oranının düşürülmesi ve TRT payının kaldırılmasına yönelik bir çalışmanız var mıdır?
9) Elektrik faturalarındaki kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedeli vatandaşa niçin yansıtılmaktadır?
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***