Konya’da ırkçı katliamda yaşamını yitiren Dedeoğulları ailesi üyeleri, 28 Mayıs’ta savcılığa verdikleri ifadede, Kürt oldukları için saldırıya uğradıklarını anlattı.
Konya’nın Meram ilçesinde Dedeoğulları ailesine yönelik 30 Temmuz’daki ırkçı saldırıda, 4’ü kadın 7 kişi katledildi. Karslı Kürt aileye yönelik saldırıyı yapan katil Mehmet Altun, saldırının üzerinden 4 gün geçmesine rağmen henüz yakalanmadı. Dedeoğulları ailesinin katledilmesi, iktidar tarafından “husumet” olarak yansıtılmaya çalışılsa da daha önce saldırı, hakaret ve tehditlere maruz kalan Dedeoğulları ailesi üyeleri, ağır yaralandıkları 12 Mayıs’taki saldırısı sonrası karakol ve savcılıkta verdiği ifadelerde, Kürt oldukları için hedef alındıklarını anlattı. Katledilen aile bireylerinin verdikleri ifadelerde, saldırganların “Ben ülkücüyüm, sizi buradan kaldıracağım” tehditlerini anlattı.
‘ÜLKÜCÜYÜM’ TEHDİTLERİ
Katledilen Barış Dedeoğulları, saldırıdan bir gün sonra 13 Mayıs’ta karakolda verdiği ifadede, şunları söyledi: “12 Mayıs günü saat 02.30 sıralarında ikametimde iken aynı sokakta ikamet eden komşularımız Lütfi Keleş, oğlu Ali Keleş ve İbrahim Keleş, kardeşi Veli Keleş, onun oğlu Ali Keleş ile enişteleri Yahya Çalık isimli şahıslar ile onun oğlu Ali Çalık, Ramazan Çalık etrafı beton duvar ile çevrili sürgülü demir kapıyı açıp, içeri izinsiz girdiklerinde Veli’nin oğlu Ali Keleş duvar üzerinden atlayıp, avluya girdiklerinde ellerinde demir çubuk ve ağaç plastik sopalarla geldiklerinde… abim Metin Dedeoğulları karşılarına çıktı. Ben gittiğimde abime sopalarla vuruyorlardı. Yahya’nın ve Veli’nin ‘ben ülkücüyüm sizi buradan kaldıracağım’ dediğini duydum. Ali Keleş olan iki şahıs beni kollarımdan tuttu ve sopalarla başıma vururken, Ali Keleş’in de Ali Çalık’a hitaben bıçağı gösterip, sapla buna dediğini duydum. Beni yere yatırıp, üstüme çullanırken beni kurtarmaya çalışan kız kardeşim Serap Dedeoğulları’na da demir sopalarla vurduklarını gördüm. Diğer kardeşim Serpil Dedeoğulları polisi ararken evin avlusunda bizi dövmeyi bırakıp, kaçıp, gittiler… Şikayetçiyim.”
Saldırıya dair ifade veren Serpil Dedeoğulları da olayı anlatarak, “Veli benim saçlarımdan tutup, kafama yumrukla vurarak, darp ettikten sonra bana hitaben… çekil sizi buradan kaldıracağım ben ülkücüyüm, dediğini duydum. Bu sırada sol koluma demir çubukla vurulup, yaralandım ve kenara çekilip, 155 ve 112’yi aradım… şikayetçiyim” dedi.
Sibel Dedeoğulları da saldırıyı anlatarak, Veli Keleş’in “Sizi buradan kaldıracağım, ben ülkücüyüm” sözlerini sarf ettiğini belirtti.
Yaşar Dedeoğulları ise 13 Mayıs’ta verdiği ifadede, şöyle dedi: “Yahya Çalık ‘ben ülkücüyüm sizi buradan kaldıracağım’, deyip kafama demir sopalarla vurdu ve ben düştüm. Bu sırada Ayşe Keleş’te ağaç sopa ile sağ koluma vurarak, beni yaraladı…”
DARP ARDINDAN TEHDİT
Dedeoğulları ailesi, katliamdan önce 22 Mayıs’ta da saldırıyı gerçekleştiren ve tutuklanan saldırganların aile üyeleri tarafından sözlü tehditlere maruz kaldı. Bunun üzerine polisi arayan Dedeoğulları ailesi, saldırganlardan şikayetçi oldu. 24 Mayıs’ta kendilerine yönelik tehditlere ilişkin ifade veren Serpil Dedeoğulları, “22 Mayıs’ta sabah 08.00 sıralarında ikametimizin balkonunda bulunuyordum. Babam Yaşar Dedeoğulları ise bahçede bulunuyordu. Karşı komşumuz olan Lütfi Keleş’in ikametine bir gri renkli plakasını bilmediğim bir araç geldi. Bu aracın içinde Ramazan Çalık, Ali Keleş ve Ahmet Keleş vardı. Aracı kullanan ismini bilmediğim şahıs araçtan indi, kapıyı açtı, babam Yaşar’a hitaben ‘Sizin…. Polisleri arayın gelsin… gelsinler, sizi bizim elimizden kurtarsınlar’ dedi. Ben bağırdım. Abim Barış, annem ve ablam çardaktaydı. Abim koşarak, geldi. Fakat şahıslar araçlarına binerek, hızlı bir şekilde yanımızdan ayrıldı. Bu esnada Lütfü Keleş’in evinden çıkan Şerife Çalık, Hatice Keleş, Merve Şen, Esma Keleş isimli şahıslar ile tanımadığım birkaç tane bayan şahıs çıktılar. Bu bayanlar babama hitaben ‘…siz durun sizi ortadan kaldıracağız, bizim adamlar bir çıksın’ dediklerini duydum. Daha sonra bayanları arabaya bindirerek, kaçırdılar. Bende polisi aradım. Olay sırasında babam ve ben herhangi bir küfür, tehdit içerikli söz kullanmadık. Araç sokaktan geçerken görüntüsünü aldım, bu görüntüyü kendi rızamla veriyorum. Şikayetçiyim.”
Barış Dedeoğulları da 22 Mayıs’taki saldırıya dair 24 Mayıs’ta verdiği ifadede, babasına araçtan “Seni buradan kaldıracağım sen göreceksin” tehditlerinde bulunduğunu belirterek, şikayetçi oldu. Sibel Dedeoğulları ve Yaşar Dedeoğulları da olayı anlatarak, şikayetçi oldu.
LÜTFİ KELEŞ EVİ İZLEDİ
Barış Dedeoğulları, Lütfi Keleş’in evlerini gizli kamerayla çekerek, eve kimin girip çıktığını, bahçede ne iş yapıldığını takip ettiği nedeniyle 28 Mayıs’ta Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulundu.
KÜRTLÜK MEVZUSU
Dedeoğulları ailesinin Konya Savcılığı’nda verdikleri ifadede, Kürt olmalarından kaynaklı hedef alındıklarını söyledi. Yaşar Dedeoğulları, verdiği ifadede, “Benim Yahya Çalık isimli şahısla 10 yıldır husumet vardır. Husumetin sebebi bizim Kürt olmamız nedeniyledir, Kürtlük mevzusudur. Daha önce de biz bu nedenle mahkemelik olmuştuk. Husumetimizin sebebi kısaca budur…”
Serap Dedeoğulları, “Biz Kürt olduğumuz için bize saldırdıklarını düşünüyoruz. Daha önce de aynı mevzu nedeniyle babamın bu şahıslarla husumeti vardır… Biz Kürt olduğumuz için karşı taraf sürekli bizi mahallede istemiyordu. O hareketlere ve olay günü evimizi basmalarını ve bizi darp etmelerini buna bağlıyorum” ifadelerinde bulundu.
KAYNAK: MEZOPOTAMYA AJANSI – BERİVAN ALTAN – HAKAN YALÇIN
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***