DEDAŞ’ın elektrik kesintileri ve yüksek faturaları karşısında ekin ekemez noktaya gelen Siverek çiftçilerinden Mehmet Ali Karageçili, “Devlet DEDAŞ’a yetki vermiş hem çiftçi hem de işçiyi aç bırakacak” dedi.
Urfa, Diyarbakır, Batman, Mardin, Siirt ve Şırnak’ta elektrik dağıtımını sağlayan Dicle Elektrik ve Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) tarafından kesilen faturalar, uzun süreli elektrik kesintileri, altyapı sorunları, bölgede çiftçiliği bitirme noktasına getirdi. Her gün artan yüksek girdilerle boğuşan çiftçiler, bölgenin tek enerji sağlayıcısı olan DEDAŞ’ın “Elektrik borcu var” gerekçesiyle desteklemelerine el koyması nedeniyle içinde bulundukları zor durumdan çıkamıyor. Elektrik tahsilatı konusunda Bakanlar Kurulu’nun 6 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 30527 sayılı “Tarımsal sulamaya ilişkin vadesi geldiği halde ödenmeyen işletme ve bakım ücreti veya su kullanımı hizmeti bedeli ile elektrik borcu bulunan çiftçilerin borçlarının tarımsal destekleme ödemelerinden mahsuben alınmasına ilişkin” yasayı gerekçe gösteren DEDAŞ, üreticinin ürünleri tarladayken elektriğini keserek zarara sokuyor, bankaya yatırılan desteklemelerine el koyuyor.
Bu sorunlara karşı hemen her gün farklı il ve ilçelerde DEDAŞ’a yönelik protestolar yaşanmasına rağmen yaşanan sorunların çözümüne dair bir adım atılmıyor. Siverek ilçesine bağlı bin 117 nüfusa sahip Karakeçi (Mizar) Mahallesi’nde geçimlerini çiftçilik yaparak sağlayan yurttaşların ektikleri ürünler de artan elektrik kesintileri nedeniyle tarlada çürüyor. Mahallede bulunan 115 hanenin tamamının DEDAŞ’a yüksek borçları var. DEDAŞ tarafından önceki hafta telefonla aranan çiftçiler, 13 Ağustos’a kadar borçlarını ödemedikleri taktirde sulamada kullandıkları trafoların jandarma eşliğinde zorla söküleceği tehdidiyle karşı karşıya kaldı.
Tarlalarını satsalar dahi elektrik borcunu karşılamayacaklarını ifade eden çiftçiler, bölgede yaşanan DEDAŞ sorunu ve yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.
SULU TARIM PİŞMANILIĞI
Yaklaşık 30 yıldır çiftçilik yaparak geçimini sağlayan Mehmet Ali Karakeçili (52), 15 yıl önce kuru tarımı terk ederek, sulu tarıma geçtiklerini belirtti. Sulu tarıma geçtikleri için pişman olduklarının dile getiren Karakeçili, elektriğin 2013 yılında özelleştirilmesi sonrası sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını sözlerine ekledi. Bu yıl 120 dönüm mısır ektiğini ifade eden Karakeçili, “Kuru tarım olduğu zaman gelirimizin ne kadar olduğunu biliyorduk. Bir ay önce mısır ektim. Tarlanın gübresi, ilacı, kaldırması, tırpanı yaklaşık 130 bin TL masrafım var. Benim bundan alacağım verim, su, elektrik olursa 110 ton, paraya çevirdiğimde tahmini 210 bin TL edecek. Ben 130 bin TL masraf yapmışım, bu tarlanın sulamada kullanılan elektrik bedeli yaklaşık 150 bin TL. DEDAŞ’ın bir sezonda uyguladığı fiyat bu. 6 ayda bir yeniliyor bu fiyatları. Bu fiyat çok yüksek, Harran’da barajdan trafo ile su alarak tarlasını sulayan çiftçi 16 bin TL veriyor. Biz ise 130-140 bin TL veriyoruz” şeklinde konuştu.
EKİNLER BÜYÜMEDİ
Bölgede yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle bir ay önce ektiği ekinlerinin büyümediğini söyleyen Karakeçili, “Mısırın şuan 40-50 santim olması gerekirken, DEDAŞ’ın tehditleri, arızaları, elektrik kesintileri nedeniyle mahsul büyümüyor, kimi yerlerde 10 santim bile değil. Bölgemizde elektrik veren elektrik direkleri 40 yıl öncesine ait. Bu bölge bütün Türkiye’yi besliyor. Şuan Türkiye’nin pamuğunun yüzde 42’sini üreten bölge burası. Bir şirket var ve başında kukla bir müdür var. Müdürün binasının önünde valilikten fazla koruma var, içeri giremiyoruz. Tanıdığı olan müdüre rüşvet verip işini hallediyor. DEDAŞ sorunu kanser olmuş, çiftçileri yiyor” ifadelerini kullandı.
BİNLERCE KİŞİ AÇ KALACAK
Bölgede yaşayanların tarım dışında geçimlerini sağlayacakları bir alternatiflerinin olmadığının altını çizen Karakeçili, “Şuan biz burada ürün ekmesek aç kalacağız. Sadece biz tarla sahipleri değil, sulamacılar da aç kalacak. Bir tarlaya bakan bir sulamacı ailesiyle birlikte 10 kişi aç kalacak. Her evde 10 boğaz ekmek bekliyor, bunu devlet vermiyor, çiftçi veriyor. Devlet DEDAŞ’a yetki vermiş hem çiftçi hem de işçiyi aç bırakacak. Binlerce tarla var. Bu bir döngü ben ekmesem, binlerce kişi etkilenecek” diye konuştu.
‘CANIMIZLA KARŞI DURACAĞIZ’
Mahallede bulunan 115 hanenin tamamının borçlarının olduğunu, büyük çoğunluğunun ise icralık olduğunu belirten Karakeçili, “Sadece Siverek’te bir milyon 800 bin dönümden fazla sulu arazi var. Hiç biri devlet tarafından verilen desteklemeleri 5-6 yıldır alamıyor. Bu desteklemelere DEDAŞ borç bahanesiyle el koyuyor. Kanunen çiftçinin elektriği kesilemez, trafosu sökülemez. DEDAŞ 13 Ağustos’ta gelip trafoları sökeceğiz diye bizi telefonla aradı. Eğer gelirlerse, biz canımızla karşı duracağız” şeklinde konuştu.
SEÇİM DÖNEMİNDE VERİLEN SÖZLER
Yaşanan sorunlara karşı Urfa milletvekillerini aracı olmaya çağıran Karakeçili, devamında şunları söyledi: “Biz devletten destekleme istemiyoruz, onu DEDAŞ’a hibe ediyoruz. Seçim döneminde gelip saç kavurma yiyen iktidar partisi milletvekillerine sesleniyorum; utanmazlar, yediğiniz saç kavurmalar boğazınızda kalsın. Seçim döneminde bize geldiğinizde ‘sorunlarınızı çözeceğiz’ dediniz, hani neden çözmüyorsunuz? Bizim en büyük sorunumuz DEDAŞ. Bu insanların çektiği çile ne zamana kadar sürecek?”
EKİNLER KURURSA…
Karakeçili’nin ektiği tarlada sulamacı olarak çalışan Hasan Kılıç (35) ise yaklaşık 15 yıldır sulamacı olarak tarlalarda çalıştığını ifade etti. Tarlayı sulaması karşılığında elde edilen üründen yüzde 10 alarak 5 çocuğunun geçimini sağladığını Kılıç, ekinlerin kuruması durumunda aç kalacağını kaydetti. Sulama dışında bir meslek bilmediğini söyleyen Kılıç, “Bizim mesleğimiz bu ama DEDAŞ çalışmamızı engelliyor. Biz kendi memleketimizde çalışmak istiyoruz, mevsimlik işçi olarak şehir şehir gezmek istemiyoruz. Dışarıya giden binlerce kişi yollarda rezil oluyor, ağır şartlarda çalışmak zorunda kalıyor” diye konuştu.
ÜRÜNLER KURUDU
Urfa’da hava sıcaklığının 45 dereceyi bulduğu günlerde zaman zaman 8 saat elektrik kesintisinin yaşandığını söyleyen Kılıç, “Ürünler neredeyse kurudu. Tarlayı sulamaya başladığımız zaman su tarlanın ortasına yetişmeden elektrikler kesiliyor ve saatlerce gelmiyor. Su musluklarının olduğu tarafta sulanan ekinlerin boyu 35 santimi bulurken, su yetişmeyen tarlanın sonundaki ekinler bazı yerlerde 10 santim, bazı yerlerde ise kurudu” ifadelerini kullandı.
12 SAAT’TE 4 BİN LİRA FATURA
DEDAŞ sorununa karşı kalıcı bir çözüm bulunması çağrısında bulunan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada bir kuyu 12 saat çalıştı mı, günde 3-4 bin TL elektrik faturası kesilirken, Harran’da yüz dönüm tarla sulama karşılığında sezonluk 16 bin TL veriyorlar. Benim gibi bu işi yapan binlerce kişi var ve hepsi işsiz kalacak. İşsiz kalmaları, aile fertleri ile birlikte binlerce kişinin aç kalması demek.”
KAYNAK: MEZOPOTAMYA AJANSI – EMRULLAH ACAR
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***