HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Türk futbolunun her yıl depreşen hastalıkları var. Bunlardan biri yabancı oyuncu sayısı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) neredeyse her yıl bu sayıda değişikliğe gidiyor. Gerekçe, yerli oyunculara yer açmak. Kısıtlamaya en çok Avrupa kupalarında mücadele eden ekipler tepki gösteriyor. Avrupa Birliği (AB) serbest dolaşım kuralından dolayı, birlik ülkelerinden gelen oyuncular yabancı statüsünde olmuyor. Avrupa dışından gelenlere ise çoğu zaman ‘hülle’ formülü devreye giriyor. Türkiye ise, bozuk plak gibi her yıl aynı şarkıyı çalıyor.
MARKA OLMAK İSTENİYORSA
Basketbolda NBA, futbolda Premier Lig. ABD profesyonel basketbol ligi NBA dünyanın önde gelen basketbolcularının boy gösterdiği bir arena. Diğer ülkelerdeki basketbol ligleriyle arada uçurum var. Futbolda ise İngiltere Premier Lig, NBA’in izinden gidiyor. 20 Şubat 1992’de resmen kurulan Premier Lig, üye kulüplerin hissedar olarak hareket ettiği bir şirket. Kısa sürede marka değerini katlayan bu ligde top koşturacak yabancı oyuncular için kriterler getirildi. Milli takımlarda forma giymeyen yabancı oyuncunun Premier Lig ekiplerine transferi söz konusu olamıyor. Rüştünü ispat etmiş oyuncuların gelmesiyle kalite tavan yapıyor. Kalite milyarlarca Euro’luk yayın ve sponsor gelirini beraberinde getiriyor.
İNGİLTERE’DE YERLİ DE DEĞERLİ
Toplam oyuncu değerinin 9 milyar Euro’yu bulduğu Premier Lig’deki 20 takımın kadrosunda 560 futbolcu var. Bu oyuncuların yüzde 65’i yabancı. İki İngiliz ekibi karşılaştığında çoğu zaman ilk 11’lerde yerli bulmak zor. İngilizler bunu dert etmiyor. Hatta kulüplerin çoğunun sahibi yabancı. Her ne kadar zenginlerin futbolu pahalı bir oyuncak olarak görmesi tepki çekse de devreye UEFA’nın girmesiyle bu sorun kısmen çözüldü. Arap sermayesini arkasına alan Manchester City’nin dünyanın en tanınan takımlarından biri olması pek de itiraz edilecek bir durum olmasa gerek!
İyi olanın forma bulduğu Premier Lig’de, üstünlük yabancılardan yana olsa da yerli yetenekler rekabet ortamında kendilerini daha iyi geliştiriyor. Euro 2020’de İngiltere’nin finale gelmesi, 2018 Dünya Kupası’nda yarı finali görmesi yabancı oyuncu fazlalığının milli takımı bitirdiği tezini geçersiz kılıyor.
LA LİGA’DA BİLE DURUM FARKLI
Avrupa’nın 5 büyük liginde üstünlüğün yerlilerde olduğu tek yer sadece İspanya La Liga. 516 oyuncunun yüzde 40’ı yabancı kökenli. Ligin lokomotifi Barcelona, Real Madrid ve Atletico Madrid’de ağırlık yabancılarda. Son şampiyon Atletico’nun kadrosundaki 26 oyuncunun 20’si yabancı. Büyükler Avrupa arenasında yabancılarla başarıya ulaşıyor. Tek istisna, bu sezon UEFA Avrupa Ligi’ni kazanan Villerreal. İspanyol takımı kadrosunda sadece 9 yabancı oynatıyor. Ancak geçmiş yıllara baktığımızda Avrupa arenasında kupa kaldıran Real, Barcelona, Atletico ve Sevilla’nın kadrosunun ana omurgasını yabancılar oluşturuyor. Örnekleri uzatmak mümkün. Yabancı tartışması Avrupa’da geride kaldı. Yıllar önce kuralları belirlediler.
TÜRKİYE’NİN BİR PLANI YOK
Sorun, Türkiye’de futbolu yönetenlerin, bir planı olmaması. Liyakatin çöpe atıldığı ülkede federasyon başkanlığının yolu Saray’dan geçiyor. Beşiktaş’ı iflasın eşiğine getiren Yıldırım Demirören’in TFF başkanı yapıldığı bir ülkede neyi tartışıyoruz? Ya Beşli Çete’nin üyesi Nihat Özdemir’in mevcut başkan olması? Kulüplerimiz çok mu farklı? Her şey başkanın iki dudağı arasında. Güya iş hayatında başarılı olmuş isimler kulüpleri yönetiyor ama kurumsallığını tamamlamış, değil dört dörtlük, dört üçlük işleyen bir kulübümüz bile bulunmuyor. Galatasaray’da 4. dönemini yaşayan Fatih Terim bile Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda PSV’ye elenme sonrası, “Yapılanma için 3 yıl verin demiştim” demesi durumu izah ediyor. 2017’den beri takımın başında olan Terim’in hala avans istemesi hiçler acısı halimizin göstergesi.
TFF Başkanı Nihat Özdemir, bir garabet olan 8+6 yabancı kuralından taviz vermeyeceklerini söyledi. “Bu sene sahada 8’den fazla yabancı istemiyoruz. Bu rakama karar verirken geçmiş yıllara baktık. Geçen yıl ortalama 7.2 yabancı oynatılmış. 20 takımın içinde birçok kulüp 8+6 sınırının uygun olduğunu düşünüyor,” diyen Özdemir’e basit bir soru soralım: Madem kulüpler ortalama 7,2 oyuncu oynatıyor, ne diye kuralı her yıl değiştiriyorsunuz? Yine şu cümleler Özdemir’den: “Birçok takım 11 yabancı ile sahaya çıktı. Hiçbir zaman Türk oyunculara değer vermediler. Değerinde olmayan birçok yabancı transfer edildi. Kulüplerin başına maddi sorunlar açıldı.” Hani nerede o yetenekli Türk oyuncular? Geçmiş yıllarda yabancı sayısından dolayı yerli oyunculara astronomik ücretler ödendiği günleri hatırlayın. Birkaç milyon Euro etmeyecek oyunculara değerinin 2-3 katı veriliyordu.
Futbolda bile yapılanmayı başaramayan bir ülkeyiz. Yabancılar için kriterlerini ortaya koymak gerekir diyeceğim ama hangi kaliteli oyuncu neden Türkiye’ye gelsin? Genç yetenekleri keşfet, yıldızını parlat formülü de işlemiyor. Kulüplerin düzgün işleyen scout ekipleri olmadığı gibi tesadüfen gelen genç yetenekler de köreliyor. Körler ve sağırların birbirini ağırladığı adı süper kendi sıradan ligimize hoş geldiniz!
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***