HABER ANALİZ | YUSUF DERELİ
Antalya ve Muğla başta olmak üzere pek çok il ve ilçe alevlere teslim oldu. AKP rejimi, felaketin ikinci günü millete IBAN verdi. Bizzat Recep Tayyip Erdoğan, yangın mağdurlarıyla ‘kredi’ pazarlığı yaptı. Kastamonu, Sinop ve Bartın’ı sel vurdu; onlarca kişi hayatını kaybetti, yüzlerce ev yıkıldı. Rejim yine millete IBAN verdi. Yetmedi, AFAD, SMS mesajıyla 10 TL istedi…
Almanya’da geçtiğimiz ay sel felaketi yaşandı. Ertesi gün selzedelere derhal ödenmek üzere 400 milyon Euro aktarıldı. Ardından 30 milyar Euro destek paketi açıklandı. AKP hükümeti ise afetzedelerin vergi borçlarını silemediği gibi, elektrik, su ve doğal gaz faturalarını bile ödeyemedi; sadece erteledi!
Başta AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere iktidar temsilcilerine göre Avrupa Türkiye’yi kıskanıyor. Geçtiğimiz mayıs ayında katıldığı bir programda ise “Şu anda dünya bizi kıskanıyor, kıskanmakta da haklılar. Varsın kıskansınlar.” ifadelerini kullanmıştı.
ERDOĞAN’IN GERÇEKLERİ!
Erdoğan bu cümleleri gerçekten inanarak söylüyor olabilir mi; bilemiyorum… Belki de Saray’dan bakıldığında gerçekten öyle olduğunu düşünüyordur.
Nihayetinde Saray’da her şey yolunda. 2021 yılı bütçesi 4 milyar 39 milyon TL ki bu bütçenin aşılacağına kesin gözüyle bakılıyor. Saray’ın günlük harcaması 11 milyon TL’den fazla.
Hangarında 8 uçak ve 3 helikopter var. Ultra lüks makam otomobillerinin her birinin fiyatı 4-5 milyon TL’den fazla…
Yazlık ve kışlık saraylarında ejder meyvesi tüketip, kendi ifadesiyle pastırma sucuk yiyor. Emine hanımın mutfağındaki musluğun fiyatı bile 10 bin TL. Sadece bir çantası 50 bin dolar! Bugünkü kurla 425 bin TL civarı…
HALKLA BAĞI TAMAMEN KOPMUŞ
Belki de gerçekten insanların çöpten ekmek topladığından haberi yoktur. Hatırlarsanız, geçtiğimiz yıl Ekim ayında Malatya’da kendisine, “İşsiziz. Evimize ekmek götüremiyoruz.” diyen bir vatandaşa, şu cevabı vermişti: “Bu bana çok abartılı geldi. Keyif çayı bu. Bu çayı iç!”
İşsiz sayısının TÜİK’in verilerine göre bile 9 milyon civarında olduğunu bilmiyor olabilir mi? Ya da kişi başına milli gelirin sadece 8 yılda 12 bin 500 dolardan, 8 bin 599 dolara kadar gerilediğini söylememişlerdir kendisine.
Çiftçilerin borçlarının AKP iktidarı döneminde 1 milyar TL’den 148 milyar TL’ye çıktığından haberi bile olmayabilir. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılı sonunda 129,6 milyar dolar olan toplam dış borcun, 2021 yılının ilk çeyreği itibariyle 448,4 milyar TL’ye ulaştığını da bilmiyor muhtemelen…
MB’nın rezervlerinin doları dizginlemek için iki yılda sıfırlandığını, swaplar hariç net rezervin bugün itibariyle eksi (-) 42 milyar dolara kadar düştüğünü bilmiyordur!
Bütün bunları gerçekten bilmiyorsa skandal; biliyor ve buna rağmen ‘Avrupa’nın Türkiye’yi kıskandığını söylüyorsa daha büyük bir skandal!
DÜNYA EKONOMİSİNDEN ALINAN PAY DÜŞÜYOR
İktidar temsilcilerine göre Türkiye ekonomisi şahlanışa geçmiş durumda. Erdoğan, önceki gün, “Türkiye toplu iğne üretemeyen bir ülkeydi. Toplu iğne üretemezken bugünkü hale geldik.” dedi.
Öncelikle Türkiye’de 1951’den beri toplu iğne üretiliyor. İkinci olarak Türkiye’nin dünya ekonomisindeki payına ilişkin veriler Erdoğan’ı yalanlıyor.
1980 yılında dünya ekonomisinden Türkiye’nin aldığı pay yüzde 0,085’ti. 2020 yılı itibariyle söz konusu oran yüzde 0,086! Değişen neredeyse hiç bir şey yok!
Gelişen ekonomiler içerisinde ise Türkiye’nin payı bırakın artmayı, düşmüş. 1980 yılında yüzde 3,57 olan pay, 2020 yılında yüzde 1,9’a kadar gerilemiş.
AVRUPALILARIN MAKUS TALİHİ!
İngiltere’de ‘Scrap Car Comparison’ adlı bir araştırma şirketi tüm dünyada araba almak için gerekli bütçe ve o arabayı idame ettirebilmek için gereken masrafı hesaplayarak bir liste hazırlamış. Geçtiğimiz hafta yayınlandı. Türkiye söz konusu listenin tepesinde!
Söz konusu listeye göre mesela bir Avustralyalı yıllık gelirinin yüzde 49’u ile yeni bir otomobil alabiliyor. O Avustralyalı; yıllık gelirinin kalan kısmıyla da çok rahat geçinebiliyor.
Peki bir Türk yıllık gelirinin ne kadarıyla bir otomobil alabiliyor dersiniz? 6,5 katıyla! Yemeden içmeden 6,5 yıl para biriktirirse ancak yeni bir otomobil alabiliyor. Ev kirası, mutfak, faturalar vs. işin içine girdiği zaman söz konusu 6,5 yıl, 15 yıla çıkıyor! Özetle, bir Avustralyalının 6 ayda aldığı otomobili bir Türk 15 yılda ancak alabiliyor!
CAN ALICI SORU
Türkiye’de TÜİK’e göre bile enflasyon yüzde 19’a dayanmış durumda. Aylık enflasyon yüzde 2’lerde. Gerçekte oran daha da büyük. Türkiye’nin aylık enflasyonunu Avrupa’daki ülkeler bir yılda görmüyor.
Bir Alman, 7-8 yıl önce 5 Euro’ya aldığı peynir için bugün yaklaşık 5,5 Euro ödüyor. Türkiye’de 7-8 yıl önce beyaz peynirin kilosu 5-6 liraydı, bugün aynı peynir 40 TL!
Almanya’da 1 litre sütün fiyatı yıllardır 1 Euro civarında. Türkiye’de iki yıl önce 3 liraya satılan hazır sütün litresi bugün 5,5 lira…
Bir Alman, asgari ücret maaşıyla 160 kilo et alabiliyor. Bir Türk’ün 2 bin 825 TL’lik maaşıyla alabileceği et miktarı 35-40 kilo!
Şimdi o can yakıcı soruyu soralım: Avrupa sizin neyinizi kıskansın?
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***