YORUM | CEMİL TOKPINAR
Bugün çok sevaplı ve faziletli ibadet ayı Zilhicce’nin ilk günü. Rabbimiz namaz, oruç, infak, dua, Kur’an, salavat, evrad ve ezkarla değerlendirmeyi nasip etsin.
Maalesef insanlar gündelik olaylara kilitlendiği için böyle faziletli günleri unutabiliyor. Bunun için sosyal medya hesaplarımızı kullanarak herkese duyurmak için çırpınmalıyız. Sebep olan yapan gibi sevap aldığı için vesile olduğumuz kişilerin yaptığı salih amellerden biz yapmışız gibi istifade ederiz inşallah. Konuyu çok geniş olarak ele aldığımız şu yazımızı paylaşabilirsiniz: https://www.tr724.com/sanki-kucuk-bir-ramazan-zilhiccenin-ilk-on-gunu/
Burada Zilhicce’nin ilk on gününün fazileti hakkında kısaca durmak istiyoruz. Rabbimiz Fecr Suresinin başında “on geceye” yemin etmiştir. Âlimlerimizin çoğu bu on gecenin Zilhicce ayının ilk on günü olduğunu belirtmişlerdir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bu konuda şöyle buyurmuştur:
“Allah’a ibadet edilecek günler içinde Zilhicce’nin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur. O günlerde tutulan her günün orucu bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar da Kadir Gecesi’ne denktir.” (Tirmizi, Savm: 52; İbn-i Mâce,Sıyam: 39)
Yine Efendimizden (s.a.v.) harika bir teşvik cümlesi şöyledir:
“Allah indinde Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!” (Abd b. Humeyd, Müsned: 1/257)
Abdullah İbn-i Abbas’ın (r.a.) rivayetine göre, Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselam şöyle buyurdu:
— Allah katında içinde bulunduğumuz şu günlerdeki (Zilhicce’nin ilk on günü) salih amelden daha sevimli (salih amelin bulunacağı) başka günler yoktur.
Sahabeler, sordular:
— Yâ Resûlallah, Allah yolunda cihat da mı?
Resûlullah (s.a.v.) cevap verdi:
— Evet, Allah yolunda cihat da. Meğer ki bir adam canıyla ve malıyla cihada çıkıp da kendisine ait mal ve candan hiçbir şeyi geri getiremez olursa, o başka. (İbn-i Mâce, Sıyam: 39; İbn-i Hâcer, 5: 119)
Buna göre, ancak cihada çıkıp malını feda edip kendisi de şehit olan kimsenin ameli bu on gündeki amelden faziletlidir.
Bugünlerde oruç tutup, gündüzünü ve gecelerini de ibadetle geçirmek hem affa hem de büyük sevaplar elde etmeye vesile olur.
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri de, yukarıdaki hadislerden hareketle bu günlerin fazileti hakkında şöyle demektedir:
“Bu on gece, Kur’an-ı Azimüşşan’ın “Ve’l-fecri veleyâlin aşrin” (Fecr: 1) kasemi ile, onlara verdiği ehemmiyete binaen o geceler Leyle-i Kadir ve Beraat ve Mi’rac nev’inde büyük kıymetleri var. Çünkü: Hac sırrıyla bütün âlem-i İslâm namına her taraftan gelen binler hacıların bütün kâinatla alâkadarane bir tarzdaki makbul hasenatlarına ve ümmet-i Muhammed’e (s.a.v.) hakkında ettikleri dualarına, o gecelerde amâl-i sâliha ile meşgul olan müminler hissedâr oluyorlar.”
AREFE: CEHENNEMDEN AZAT GÜNÜ
Bu on gün içinde Arefe gününün yeri ise bambaşkadır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Arefe günü tutulan oruç hakkında şöyle buyurmaktadır:
“Arefe günü tutulan oruç, geçmiş bir senenin ve gelecek senenin günahlarına kefaret olur.” (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 457)
Demek ki arefe orucu tutan kişi geçmiş yılın küçük günahlarından arınır, gelecek yılda da günahlardan korunur.
Hz. Ebu Bekir’in oğlu Abdurrahman Arefe günü kardeşi Hz. Âişe’nin (r.anha) huzuruna girdi. Hz. Âişe oruçlu olduğu için hararetten dolayı üzerine su dökülüyordu. Abdurrahman ona:
— Orucunu boz, dedi. Hz. Âişe:
— Resûlullahın (s.a.v.) “Arefe günü oruç tutmak, kendisinden önceki senenin günahlarına kefaret olur” dediğini işittiğim hâlde iftar mı edeyim, dedi. (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 458)
Başka bir rivayette ise Hz. Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
— Arefe gününün orucu bin gün oruç tutmak gibidir. (Tergîb ve Terhîb Trc., 2. 460)
Demek ki, bir günlük arefe orucu, üç yıllık normal günlerde tutulan oruç sevabına denktir.
Efendimiz (s.a.v.) bugünün faziletini şöyle anlatır:
— Arefe günü gelince, Yüce Allah rahmetini saçar. Hiçbir gün o günde olduğu kadar insan cehennemden azat olunmaz. Kim Arefe günü gerek dünya ve gerekse ahiret ile ilgili olarak Allah’tan bir şey isterse, Allah onun dileğini karşılar.
Yine konuyla ilgili bir hadis şöyledir:
“Arefe gününden daha faziletli bir gün yoktur. Allahu Teâlâ o gün, yer ehli ile meleklere karşı övünür ve (Arafat’taki hacıları kast ederek) şöyle buyurur:
— Kullarıma bir bakın. Saçları başları dağınık, toz toprak içinde her uzak ilden bana geldiler. Bu hâlleri ile onlar, rahmetimi ümit etmekteler, azabımdan dahi korkmaktalar. Şahit olunuz, onları bağışladım. Onların yerlerini cennet eyledim.
Melekler derler ki:
— Onların arasında biri var ki; yalancıktan bu işi yapar. Falan kadın da öyle.
Allahu Teâlâ şöyle buyurur:
— Onları da bağışladım.
Arefe günü olduğu kadar, hiçbir gün cehennemden daha çok azat edilen olmaz.”
Bu arada şunu hatırlatalım: Hadislerde zikredilen Zilhicce’nin ilk on gününden maksat ilk dokuz günüdür. Çünkü Zilhicce’nin onuncu günü Kurban Bayramı’nın birinci günüdür. Bugün oruçlu olmak caiz değildir; ancak o gün de ibadet günüdür. Müstehap olan oruç, Kurban Bayramı’ndan önceki ilk dokuz gündür. On geceye ise, Kurban Bayramı’nın gecesi dâhildir. Çünkü geceler önce gelmektedir.
NAMAZ VE ORUÇ EN FAZİLETLİ İBADET
Bazı kimseler, Zilhicce’nin ilk on günüyle ilgili bir hadisin zayıf olduğunu ileri sürerek insanların oruç tutma şevkini kırabilmektedirler. Bu tür iddiaların hiçbir geçerliliği yoktur.
Niçin?
İşte sayısız delilden birkaç tanesini dikkatlerinize sunuyoruz:
Öncelikle zayıf hadis “uydurma” demek değildir. Sadece ravilerinde veya metninde hadis kriterlerine göre problem olduğunu ifade eder. Ayrıca salih amellere teşvik veya günahlardan sakındırmak için zayıf hadisleri kullanmakta hiçbir sakınca yoktur.
Zilhicce’nin ilk on gününün faziletine dair hadisler bir tane değildir ki, oruç tutma konusunda tereddüt olsun. Birçok sahih hadisten birisi hakkında zayıf olduğunu söyleyenler olmuştur.
En önemli husus şudur: Zilhicce hadislerinin hepsinde Peygamberimiz (s.a.v.), bu 10 günde salih ameli teşvik etmiştir. Nafile namaz ve oruç bütün salih amellerin başıdır. Dolayısıyla o hadislerde salih amel denilince orucu da dâhil etmemizi engelleyecek bir durum yoktur. Çünkü bütün faziletli gün ve gecelerin ihyası anlatılırken en çok dikkat çekilen ibadet namaz ve oruçtur.
Hadis Ansiklopedisi diye bilinen Prof. Dr. İbrahim Canan’ın hazırladığı Kütüb-i Sitte isimli eserin 9. Cildinin 115 ve 116. Sayfalarında yer alan hadisler sahihtir. Buradaki hadislerde ve şerhlerinde Zilhicce orucu üzerinde ısrarla durulmaktadır.
Asırlardır kaynak eser olarak takdirle kabul edilen Riyazüssâlihîn isimli eserin müellifi İmam-ı Nevevî’nin, 5. Cildin 528-530. Sayfalarında yer alan ilgili bölüme “Zilhicce Orucu” başlığını koyması, Zilhicce’nin ilk 10 gününü ihyada orucun önemini vurgulamaktadır.
Son olarak Fethullah Gülen Hocaefendinin Oruç kitabının 120. Sayfasında yer alan “Zilhicce ve Arefe Orucu” başlıklı bölümde şöyle denmektedir:
“Efendimizin (s.a.v.) tuttuğu ve bizlere de tutmamızı tavsiye buyurduğu nafile oruçlardan bir diğeri de Zilhicce ayında tutulan on günlük oruçtur.”
Netice olarak diyebiliriz ki: Çok muhteşem fırsatlar barındıran muazzam bir aya girdik. Bugünleri başta namaz, oruç, infak, dua olmak üzere salih amellerle ihya edelim, dünyadaki bütün mazlum ve mağdur kardeşlerimiz için dua edelim.
Kaynak: Tr724