CHP’nin eski vekillerinden Avukat Hüseyin Aygün, AİHM’in 20 Temmuz’da açıkladığı Bylock Kararı sonrası önemli paylaşımlarda bulundu. AİHM, söz konusu kararında Bylock’un tek başına ‘terör örgütü üyeliğinin delili olamayacağını’ söylüyordu.
Hüseyin Aygün ise Bylock listelerinin illegal şekilde nasıl oluşturulduğunu örnek vererek anlattı. Aygün’ün paylaşımlarına göre hazırlanan Bylock listelerine ‘sipariş’ üzerine isimler eklendiği bizzat polisler tarafından itiraf edildi.
Tutuklandıktan sonra kendisini arayan iki polisle görüşmek için cezaevine gittiğini anlatan Aygün, Bylock, “delil” olarak en başta şaibeliydi. 2 polisin sicil numarasını içeren tutanağıyla binlerce insan tutuklandı, işinden atıldı, aileler dağıldı. Asıl amaç, “hükümete karşı olanları tasfiye etmek ve yeni bir rejim kurmak” idi. 15 Temmuz darbesi de bu amaca hizmet etmedi mi?” ifadelerini kullandı.
AİHM’in dün açıkladığı Bylock Kararı (Tekin Akgün 19699/18 nolu dosya) vesilesiyle size 15 Temmuz’dan sonra yaşadığım bir olayı anlatayım..
15 Temmuz’da Türkiye’nin her yerinde her meslekten insanlar toplu halde halde, “telefonunda bylock çıktığı” iddiasıyla tutuklanıyorlardı..— Hüseyin Aygün (@HuseyinAygun62) July 22, 2021
Hüseyin Aygün’ün paylaşımları şöyle:
“AİHM’in dün açıkladığı Bylock Kararı (Tekin Akgün 19699/18 nolu dosya) vesilesiyle size 15 Temmuz’dan sonra yaşadığım bir olayı anlatayım… 15 Temmuz’da Türkiye’nin her yerinde her meslekten insanlar toplu halde halde, “telefonunda bylock çıktığı” iddiasıyla tutuklanıyorlardı.. Tutuklananların kahir ekseriyeti, “bylock kullanmadım, bylock’u hayatımda duymadım” diyor, ancak seslerini hiç kimse duymuyordu.
15 Temmuz’dan bir kaç ay sonra, Sincan’da tutuklu 2 polis görüşmek için beni aradı… Yanlarına gittim, “bylcok listeleri”ni hazırlayan ekiptenmişler…
YANLIŞ OLDUĞUNUN FARKINDAYDIK AMA YAPMAYA DEVAM ETTİK
Bana şunu söylediler: “Her sabah ‘Bylock Listeleri’ geliyor, biz bunları düzenliyor, savcılık ve diğer makamlara sunuyorduk.. Sonra bu listede olmayan ama ‘Eklenecekler Listesi’ gelmeye başladı. Bunları da bylock kullananlar içine ekledik ve ilgili mercilere göndermeye başladık.. Bu ‘Eklenecekler’ gerçekte Bylock kullanmayan ama tutuklanmaları istenen kişilerdi. Bu işi yaparken yanlış olduğunun farkındaydık ama elden ne gelir, yapmaya devam ettik.. Sonra bir sabah ‘Eklenecekler’ listesinde bizim de ismimiz yer aldı. Şimdi biz de buradayız Hüseyin Bey..”
Bylock, “delil” olarak en başta şaibeliydi. 2 polisin sicil numarasını içeren tutanağıyla binlerce insan tutuklandı, işinden atıldı, aileler dağıldı. Asıl amaç, “hükümete karşı olanları tasfiye etmek ve yeni bir rejim kurmak” idi. 15 Temmuz darbesi de bu amaca hizmet etmedi mi?”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***