Uluslararası Af Örgütü, Yasak Haberler (Forbidden Stories) ve dünyadan 16 yayın kuruluşunun katıldığı araştırmacı gazetecilik platformu, “Pegasus Projesi” adını verdikleri dev bir dinleme skandalını ortaya çıkardı. Yasak Haberler ve 16 büyük yayın kuruluşu; binlerce gazeteci, avukat, aralarında birkaç milyarderin de bulunduğu işadamları, Avrupalı devlet adamları ve politikacılar, eski Sovyet Rus yöneticiler, Afrikalı muhalifler, bazı büyükelçiler ve generaller, hatta prens ve prenseslerin de aralarında bulunduğu 50 bini aşkın kişinin telefonlarının gizlice dinlediğini yazdı.
Gazeteciler konsorsiyumu, 50 bin kişinin, İsrail firması NSO Group tarafından üretilen Pegasus adlı casus yazılım ile dinlendiğini ortaya koydu.
Araştırmada, İstanbul’da öldürülen Suudi Arabistanlı muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın da Suudi rejimi tarafından Pegasus adlı yazılım ile dinlendiği ortaya çıktı. Kaşıkçı’ya yakın iki kadın, Kaşıkçı davasını soruşturan İstanbul eski Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, AKP’li Yasin Aktay ve Türk gazeteci Turan Kışlakçı’nın da dinlendiği belirlendi.
Yasak Haberler (Forbidden Stories) ve Uluslararası Af Örgütü’nün (Amnesty International) koordinasyonuyla oluşturulan “Pegasus Projesi” adlı çalışma, dünya medyasından Aristegui Noticias, Daraj, Die Zeit, Direkt 36, Knack, Forbidden Stories, Haaretz, Le Monde, OCCRP, Proceso, PBS Frontline, Radio France, Le Soir, Süddeutsche Zeitung, The Guardian ve Washington Post’tan araştırmacı gazetecileri bir araya getirdi.
Bu ekip, Pegasus adlı yazılım ile 2016’dan bu yana 11’den fazla ülkede “potansiyel hedef olarak seçilen” gazeteci, siyasetçi, iş adamı, insan hakları aktivisti, avukat ve diğer muhaliflerin isimlerinin yer aldığı 50 binden fazla telefon numarası tespit etti.
Bu çalışma sonunda elde edilen bilgilere göre, Pegasus yazılımıyla iPhone ya da Android tüm akıllı telefonlardaki mesaj, e-posta, telefon numarası, adres defteri ya da fotoğraflar gibi tüm içeriklere ulaşılabiliyor. Hatta Pegasus’un geliştirilmiş en son versiyonları ile kullanıcının haberi olmadan elindeki telefonuna girilip, içindeki bilgiler alınmakla kalmıyor, görünmez ve iz bırakmayan bir şekilde telefonu mikrofona çevirerek ortam dinlemesi de yapılıyor.
Türk savcı politikacı ve gazetecinin adı da var
Uluslararası Af Örgütü güvenlik laboratuvarı tarafından yapılan teknik bir analize göre, Pegasus tarafından dinlenen 50 bin isim arasında Cemal Kaşıkçı cinayetini soruşturan İstanbul Cumhuriyet eski Başsavcısı İrfan Fidan, AKP’li yönetici ve partinin etkili isimlerinden Yasin Aktay, Kaşıkçı’ya yakın iki kadın ve biri Türk diğeri Katarlı iki eski gazeteci ile isminin açıklanmasını istemeyen bir insan hakları aktivistinin numarası da yer aldı.
2 Ekim 2018’de İstanbul’da öldürülen Washington Post yazarı Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’ya yakın iki kadın, Hanan El-Atr ile nişanlısı Hatice Cengiz’in telefonlarının cinayet işlenmeden önce ve sonra Pegasus adlı casus yazılımla dinlendiği bilgisi de bir kez daha doğrulandı. Oysa bu son derece gelişmiş casus yazılımı pazarlayan İsrailli şirket NSO Group, “yazılımın hiçbir zaman Kaşıkçı’yı veya ailesini izlemek için kullanılmadığını” iddia etmişti.
Cemal Kaşıkçı’nın Türk nişanlısı Hatice Cengiz de gazetecinin suikastından günler sonra Pegasus’un kurbanı oldu. Uluslararası Af Örgütü’nün yaptığı bir teknik analize göre, Cengiz, nişanlısı Kaşıkçı öldüğü gün İstanbul’daki Suudi Arabistan Konsolosluğu’na giderken ona eşlik etti. Ertesi hafta Cengiz’in telefonuna defalarca virüs bulaştı. İlk virüs, cinayetten dört gün sonra bulaştı. Le Monde, nişanlısının ölümünün ardından, Hatice Cengiz’in telefonunu Türk makamlarına teslim ettiğini, ancak Türk makamların Cengiz’in telefonunun siber saldırıya uğrayıp-uğramadığı konusunda bilgi vermediğini de yazdı.
Kaşıkçı’nın yakını olan Türk gazeteci, Arap-Türk Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı, El-Cezire’nin eski muhabirlerinden Wadah Khanfar ve güvenliğinden endişe ederek Londra’ya kaçan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir insan hakları aktivistinin adı da dinlenen 50 kişilik listede yer aldı.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri ve Kaşıkçı’nın ölümünü araştıran Birleşmiş Milletler eski raportörü Agnes Callamard’a göre, Pegasus’un Türk müfettişlere ve öldürülen gazetecinin akrabalarına karşı kullanılması “olası açıklamaları önceden haber alma ve önlemeye yönelik bir girişimi” işaret ediyor. Callamard, “Suudi rejimi o dönemde Türkiye’yi kontrol edilmesi gereken hayati bir alan olarak gördü” dedi.
NSO yalanlıyor
İsrail’de 2011’de kurulan NSO Group, bu yazılımı sadece devletlere sattığını ve “terörle mücadele ve yasa dışı suç örgütleriyle mücadele amaçlı” kullanıldığını savunuyor. Dünya medyasında yapılan yayınların ardından açıklama yapan NSO Group, “NSO Group tüm bu gerçekçi olmayan iddiları reddeder. Buradaki iddialar gerçek olmayan, gerçek bilgilere dayanmayan iddialardır. NSO Group olarak, gerçekçi iddiaları incelemeye devam edeceğiz. Ve bu incelemelerin sonuçlarına göre tedbir almaya devam edeceğiz” dedi.
Daha önce de Suudi rejimine satılan Pegasus yazılımının Kaşıkçı’ya karşı kullanıldığını yalanlayan NSO Group, yaptığı son açıklamada, bir kez daha yazılımın Kaçıkçı ve yakınlarına karşı kullanıldığını reddetti. Şirket, “Daha önce açıkladığımız gibi, teknolojimiz hiçbir şekilde Kaşıkçı’ya karşı işlenen iğrenç cinayetle ilişkili değildir. Bu menfur cinayetin hemen ardından bu mesnetsiz iddiaları zaten araştırdık. Bu iddia gerçek değildir” dedi.
Ancak Le Monde gazetesi, NSO’nun Pegasus’u “üç hassas ülke” diye tanımladığı “ABD, Rusya ve İsrail” dışında tüm devletlere pazarladığını ve bu yazılımın ABD Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) kadar örgütlü olmasa da küçük çaptaki devletlere de “kolay kullanımı ve görünmez etkisiyle etkin dinleme olanağı getirdiğini” belirtiyor.
Listede kimler var?
NSO Group, Pegasus dinleme sistemini ilk olarak uyuşturucu çeteleriyle mücadele eden Meksika hükümetine satarak dünyada adını duyuruyor. Ancak hükümet, bir süre sonra bu sistemi kendi muhaliflerini dinleyecek şekilde yaygınlaştırıyor.
Le Monde gazetesi, dinlenen telefon numaralarından hareketle, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili dinlemelerin yanı sıra, programın özellikle Fransız ve Faslı gazeteciler başta olmak üzere Hindistan, Bahreyn, Azerbaycan, Ruanda, Macaristan gibi ülkelerin de adını vererek, bu yazılımın gazeteci ve sivil toplum üyelerinin dinlenmesinde aktif olarak kullanıldığını vurguluyor.
Pegasus’la dinlenen 50 bin kişilik listede Le Monde, New York Times, Washington Post gazeteleriyle CNN, Al Jazeera, Bloomberg gibi televizyon kuruluşlarında çalışanların olduğu da belirleniyor. Le Monde, 2016’dan bu yana Hindistan Başbakanı Narendra Modi rejimine muhalif 30 gazetecinin Pegasus aracılığı ile dinlendiğini de kaydediyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***