Papa Francis mezalimle ilgili özür dilemeye yanaşmaz ve Katolik Kilisesi de yatılı okullardan kurtulanlarla ailelerine 25 milyon dolar ödeme taahhüdünü yerine getirmezken, yerli toplulukların şefleri kiliseye gidilmemesi çağrısı yaptı.
Kanada’da asimilasyon için zorla ailelerinden alınarak Katolik yatılı okullarına yerleştirilen ve türlü işkenceden geçirilen yerli çocuklarına ait yüzlerce isimsiz mezar ortaya çıkarılmasının infiali yaşanırken, en büyük yerli örgütlerinden biri olan Egemen Yerli Milletler Federasyonu Şefi Bobby Cameron, Katolik Kilisesi’ni boykot çağrısı yaptı. Papa Francis mezalimle ilgili özür dilemeye yanaşmaz ve Katolik Kilisesi de yatılı okullardan kurtulanlarla ailelerine 25 milyon dolar ödeme taahhüdünü yerine getirmezken, Cameron, yerlileri bu para ödenene kadar kiliseye gitmemeye çağırdı.
“Evde de sessizce dua edebilirler. Bu, güçlü bir mesaj gönderir” diyen yerli şefi, Katolik Kilisesi’nin tüm yatılı okul belgelerini kamuoyuna açıklamasını ve Papa Francis’in Kanada’ya gelip okullarda yaşananlar için özür dilemesini istedi.
Kinistin Saulteaux Ulus Şefi Felix Thomas da hayatta kalanların kendileri için mücadele edecek herkese ihtiyacı olduğunu belirterek boykot çağrısına katıldı:
“Daha fazla şampiyona ihtiyacımız var. Bu konuda en büyük şampiyonlar kilise cemaati olabilir. Dayanışmayı göstermek için pazar günleri kiliseye gitmemek. Bu onların yapabileceği bir şey.”
OKIB Şefi Byron Louis, “Katolikler evde kalmalı ve ahlaki pusulalarını yıkamalı. Bu boykot mesajı piskoposlara, başpiskoposlara ulaşacak ve daha sonra yukarı, yukarı, katmanlara yükselecek” dedi.
Louis, Katolik Kilisesi yetkililerinin Kanada genelinde yeni kiliseler inşa ederken ve eskilerini onarırken hayatta kalanlara ödenecek paranın bulunmadığını iddia etmelerinin üzücü olduğunu dile getirdi.
Katolik yatılı okullarında sayısı bini çoktan geçen isimsiz mezarların birbiri ardına ortaya çıkarılmasının ardından Katolik kiliselerinin yakılması eğilimi baş gösterirken, 1 Temmuz Kanada Günü’nün iptal edilmesi talepleri yükseldi. Kanada devleti yerli çocuk mezarlarının gölgesinde ulusal bayramı kutlamakta ısrar edince de, 1 Temmuz’da Winnipeg kentindeki Manitoba eyaleti parlamento binasının bahçesindeki dev Kraliçe Victoria ve daha küçük boyuttaki Kraliçe 2. Elizabeth heykelleri protestocular tarafından yerle yeksan edildi.
İlki 1840’ta Katolik Kilisesi tarafından Kanada hükümeti adına açılan ve sonuncusu 1997’de kapatılan kilise yatılı okulları, 150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden zorla koparılarak alıkonulduğu yerler olarak tarihe geçti. İsimleri değiştirilen, Hıristiyanlığa geçirilen, ana dillerini konuşmaları yasaklanan çocukların büyük kısmının kötü muameleye maruz kaldığı, açlık ve soğuğun yanısıra cinsel ve fiziksel tacize uğradığı, hatta bazı çocuklar üzerinde tıbbi deneyler yapıldığı belirlendi.
Trajedinin tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılması amacıyla 2008’de Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu kuruldu. Hayatta olan mağdurların 6 bininden fazlasını dinleyip çalışmalarını 2015’te tamamlayan Komisyon, yaşananları ‘kültürel soykırım’ diye tanımladığı 4 bin sayfalık bi rapor yayımladı.
Kilise okullarında ölen çocukların sayısı, bazı kaynaklarda 4 bin 200 olarak verilirken, Komisyon raporunda, ölümlerin kilise kayıtlarına geçmemesi üzerinden 5 bin 995 olarak hesaplandı.