Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta Diyarbakır’da yaptığı konuşmada hedef aldığı HDP, Erdoğan’a Diyarbakır’dan yanıt verdi. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayyip Temel, “Kılavuzu Bahçeli olan birinin Kürtlere söyleyeceği bir sözü yoktur” dedi. Temel, seçim ittifaklarına ilişkin de “Kürt sorununda demokratik çözümü savunmayan hiçbir kesimle işimiz olmaz” diye konuştu.
HDP, kapatma davası sürerken partinin kapanması halinde izlenecek yol, olası erken seçimlerde izlenecek stratejileri belirlemek üzere Diyarbakır’da üç gün sürecek bir toplantı düzenledi. Toplantının ilk günkü oturumuna Eş Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri, parti meclisi üyeleri ve STK temsilcileri katıldı
Toplantının açılış konuşmasını yapan HDP Örgütlemeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü, yol haritası belirlemek üzere toplandıklarını söyledi. Toplantıların 81 ilde gerçekleştirileceğini vurgulayan Önlü, “Bize ‘Ne yapacaksınız?’ diye soruyordunuz. Bizim ne yapacağımız belli, boyun eğmeyeceğiz, hep ayakta olacağız, hep direneceğiz. Bu bizim mücadele yöntemidir. Ama bu yöntemi bu süreçte hangi araçlarla, hangi yöntemlerle, hangi söylemlerle yapacağımızı sizinle tartışacağız” dedi
Daha sonra söz alan Eş Genel Başkan Yardımcılarından Tayyip Temel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta Diyarbakır’a yaptığı ziyarete değindi. Ziyareti “Kılavuzu Bahçeli olan birinin Kürtlere söyleyeceği bir sözü yoktur” sözleriyle eleştiren Temel, AKP’nin Kürtlere vaat edeceği bir şeyin olmadığını savundu. Temel, iktidarın kan kaybetme telaşıyla Kürtler’e sarıldığını ifade ederek “Birkaç gün önce Erdoğan, MHP’nin akıl hocalığını yaptığı bir iktidar, çürümüş, miadını doldurmuş, ırkçı bir düşünceye teslim olmuş rejimin, bir iktidarın temsilcisi olan Cumhurbaşkanı, bu kentte tekrar güya Kürtlerle buluşmaya geldi, Kürt halkıyla sorunu yok mesajı verdi. Bir kere biz peşinen şunu söyleyelim; kılavuzu Bahçeli olan birinin Kürtler’e söyleyeceği bir sözü yoktur. Türkiye’nin en faşist, en koyu, ırkçı zihniyeti olan MHP’yle iş tutan, bunun sonucunda on yıllardır Kürtler’e kan kusturan bir iktidarın, bu halka söyleyecek sözü yoktur. Öyle ezberletilmiş, komik duran birkaç Kürtçe sözcüğü yanlış telaffuz ederek, Kürt halkının dilini ve kimliğini aşağılayamazsınız, alay edemezsin. Kayyım atayacaksın, Kürtler’in kendisini yönetmemesi için kendi iradesini oluşturmaması için elinden gelen bütün zulüm politikasını devreye koyacaksın, Kürtçe sokakların ismini tek tek indireceksin, Kürdistan’ın tüm kentlerinde Kürtçe adına ne varsa silip yerine faşizan isimler takacaksın, Amed’e gelip ‘Kürt halkıyla sorunum yok’ diyeceksin. O meydanda Amedliler yoktu. Onun için AKP’nin Kürt halkına, Türkiye demokrasi güçlerine, kadınlarına, gençlerine vaat edecek bir şeyi yoktur. Her gün kan kaybediyor, zemin kaybediyor. O telaşla çeşitli buluşmalar yapıyor” dedi.
Çözüm Süreci tartışmaları
Erdoğan’ın gezisini yeni bir çözüm sürecinin işaret olarak yorumlayanlara tepki gösteren Temel, bu yorumları hükümetin kan kaybetmesine bağladı. Temel, “Bazıları bugünlerde yeniden alttan alttan ısıtıyor; AKP, Kürt sorununa evrilecek, Kürt seçmenlerine el uzatacak. Kimi süreçler ya da değerlendirmeler yapacak, Kürtlerle bu konuyu tekrar çözüm zeminine taşıyacak. Buradan net söylüyoruz; Amed meydanında Kürtler’in temsilcilerine hakaret eden, küfür eden bir zihniyetle bu halkın işi yoktur. Bunlar çürümüşlüğün, yenilmişliğin, kan kaybeden bir iktidarın kendini kurtarmak için son çırpınışlarıdır. Kesinlikle sonuçsuzdur. AKP yöneticileri, temsilcileri ne derse desin, iradesini, vicdanını, adaleti, hukuku, Kürt sorununu, Kürt sorununun demokratik çözümünü MHP’nin insafına ipotek eden bir zihniyetle bu halkın işi yoktur” diye konuştu.
İttifak şartı Kürt Sorunu
Olası bir erken seçimde HDP’nin hangi ittifakta yer alacağı son zamanlarda sıkça gündeme geliyor. İttifak tartışmaları da Temel’in gündemindeki ikinci konu oldu. İki ittifakın da milliyetçi olduğuna vurgu yapan Temel, seçim ittifakı için şu şartları öne sürdü: “Bu söz Türkiye’de iktidarı düşünen bütün güçler için geçerlidir. Kayyımları görevden alma sözü vermeyen hiçbir siyasetle Kürt’ün işi olmaz. Demokratik siyaset yaptıkları için içeriye atılmış arkadaşlarımıza özgürlük sözü vermeyenlerle Kürtler’in bir işi olmaz. Ekolojik tahribat yaratmış, yerle bir etme düzeyinde bozan projeleri iptal etme sözü vermeyen, ekolojik katliama karşı mücadele etme, o projeleri iptal etme sözü vermeyen hiçbir siyasetle işimiz olmaz. Ne istiyorsunuz diyorlar ya işte Kürtler de demokrasi güçleri de HDP de işin bir yerinde durur. HDP ilkeler doğrultusunda ittifakı önemsiyor. Bu ilkelerden kesinlikle ama kesinlikle az önce asgari düzeyde anlattığımız ilkelerin daha fazlasını barındırmalı. Kadın özgürlüğü, gençlerin yaşam hakkı, eğitim hakkı… Bugün bu tartışmaları etraflıca değerlendireceğiz, düşüncelerimizi ortaklaştıracağız. Yol haritamızı, Türkiye’nin tüm güçleriyle paylaşacağız.”
Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti. HDP yönetimi, toplantının diğer günlerinde toplumun değişik kesimleriyle bir araya gelecek.