Nahda Hareketi’nin lideri Gannuşi “Cumhurbaşkanını sonunda halkın iradesine boyun eğmeye ve demokratik düzene geri dönmeye ikna etmek için ayrı partiler olarak değil, mümkün olan en geniş şekilde ulusal bir cephe oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
Tunus Meclis Başkanı ve ülkedeki en büyük parti olan Nahda Hareketi’nin lideri Raşid el-Gannuşi Salı günü yaptığı açıklamada, partisinin Cumhurbaşkanı Kays Said’in yasama organını askıya alma, üst düzey hükümet yetkililerini görevden alma ve kırılgan demokrasinin kontrolünü bizzat eline alma kararına karşı “ulusal bir cephe” oluşturmaya çalıştığını söyledi.
Amacın cumhurbaşkanına “demokratik bir sisteme geri dönmesi için baskı yapmak” olduğunu söyleyen Gannuşi, Pazar gecesi ülke çapındaki gösteriler sırasında çeşitli şehirlerde partisinin ofislerine saldıran grupların organize hareket ettiğini ve daha sonra cumhurbaşkanının kararını başkent Tunus sokaklarında kutlayanların da aynı kişiler olduğunu iddia etti. Bunların “anarşist gruplara daha yakın” olduğunu ve kendilerini cumhurbaşkanına atfettiklerini ileri sürerek, Nahda hareketine karşı hoşnutsuzluğunu ifade eden vatandaşlar oldukları iddiasını reddetti.
Tunus’un güçlü Genel İşçi Sendikası da dahil olmak üzere yarım düzineden fazla sivil kuruluş Salı günü ortak bir bildiri yayınlayarak Said’den ülkenin sorunlarına yönelik çözümleri içeren bir yol haritası talep ettiler. Ayrıca, “devlet kurumlarının faaliyetlerinin askıya alınmasının herhangi bir gayri meşru ve haksız uzatılmasına” karşı çıktıklarını açıkladılar ve Tunus Anayasasında bir aylık süreye saygı gösterilmesi gerektiğini söylediler. Anayasa hukuku profesörü olan Said, “ulusun kurumlarını ve ülkenin bağımsızlığını tehdit eden ve kamu güçlerinin düzenli işleyişini engelleyen yakın tehlike” durumlarında yürütme yetkisini üstlenmesine izin veren bir anayasa maddesine dayanarak hareket ettiğini duyurmuştu.
Gannuşi ise bu hareketlerin bir darbe olduğu yönündeki açıklamasını yineleyerek, “Cumhurbaşkanı’na bu adımını iptal etmesi ve devletin anayasal demokratik düzenine dönmesi için çağrıda bulunduk. Demokratik bir sisteme dönüşü talep etmek ve Tunus halkının iradesine saygı duymak için elbette barışçıl bir şekilde cumhurbaşkanı üzerindeki baskıyı artırmaya çalışıyoruz” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***