Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47’nci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinliklere katılmak üzere 19 Temmuz günü Kıbrıs’a gidiyor. Erdoğan, KKTC’de Cumhuriyet Meclisi Özel Oturumu’nda milletvekillerine hitap edecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC parlamentosunda yapacağı konuşmada bir ‘müjde’ vereceğini söylemişti.
Erdoğan’ın vereceği “müjdenin” KKTC’nin isminin değiştirilmesi ya da Maraş’ın statüsüyle ilgili olabileceği değerlendirmeleri yapılıyor.
Erdoğan, KKTC’ye hareketinden önce yaptığı açıklamada “Biz bir defa eşit, egemen iki devletli çözümden bahsediyoruz, bundan yanayız. Kıbrıs Türk tarafı dünyaya kimin çözümden yana olduğunu, kimin de çözümsüzlükten nemalandığını bir kez daha göstermiştir. Türkiye ve Türk halkının her bir ferdi dün olduğu gibi bugün de yarın da Kıbrıs Türkü’nün yanında olmaya devam edecektir.” dedi.
Kıbrıslılar Maraş ile ilgili ne düşünüyor?
Euronews, Gazimağusa’da halka, Maraş’ta yaşanan gelişmelerle ilgili ne düşündüğünü sordu.
Pavlos Iacovou’un ailesi 1948’den beri burada bir otel sahibiydi, ancak 1974’te bölgeden ayrıldı: “Memleketime turist olarak gelmek acı veriyor. İşgal altındaki memleketimi ziyaret etmek için izin istemem gerekiyor. Büyüdüğüm sahile gitmek için kimlik göstermem gerekiyor. Her şey acı veriyor.“
Nikos Karoulas, ailesi Maraş’tan ayrılmak zorunda kaldığında 12 yaşındaydı. Bugün, yeniden birleşmiş anavatanının ve geri dönüşün hayaliyle yaşıyor: “Bence her şeyin eskisi gibi olmasını beklemek ütopik. Bunda trajik olan şey, Mağusalıların ne yapacaklarına karar vermelerinin kendilerine bırakılması. Bu hiç de basit değil ve duygunun mantığa üstün gelip gelmeyeceğini kimse söyleyemez.“
Nikos, burada eski bir Kıbrıslı Türk arkadaşıyla tanıştı. Hasan bize Kıbrıs’ın iki toplumunun ortak barışçıl geleceklerini birlikte inşa etmeleri gerektiğini söylüyor: “Birinin gitmesi gerekiyorsa, o zaman herkes gitmeli. Hepsi, İngilizler, Türkler ve Yunanlılar. Kalması gereken biz olmalıyız, biz ve Kıbrıslı Rumlar.”
KKTC’de muhalif partilerinden boykot
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ana muhalefetteki 12 vekile sahip Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile 3 milletvikili olan Toplumcu Demokrasi Partisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını boykot etme kararı aldı. Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, muhalefet partilerinin boykot kararına tepki gösterdi.
Geçen yıl KKTC’de seçimler öncesi euronews’e konuşan eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, seçimlere dışarıdan müdahale edildiği yönünde işaretler olduğunu belirterek Türkiye’ye üstü kapalı eleştiride bulunmuştu.
Akıncı şunları söylemişti:
“15 Temmuz’da askeri kalkışma olduğunda Türkiye’de sivil yönetime desteğimizi ortaya koyduk; Türkiye’nin demokrasisine, sivil yönetimine, halkına onun kararına duyduğumuz saygı gereği bunu yaptık. Şimdi biz de Kıbrıs Türk demokrasisine, halkımızın kararına aynı saygıyı bekliyoruz. Seçimde kimsenin bir taraf olmak gibi bir yanlışa düşmemesini bekliyoruz. Bu konuda ipuçları olduğu için söylüyorum”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***