HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın ‘ırkçılık’ olarak yorumlanan açıklamaları, gözleri yeniden Suriyeli ve Afgan sığınmacılara çevirdi. Mülteciler, önümüzdeki yıllarda da Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olacak gibi görünüyor. Ekonomik krizin yanı sıra, AKP rejiminin tehditkar ve tahrik eden dili ile sorunu ‘görmezden gelen’ tavrı da mültecilere yönelik öfkenin büyümesine neden oluyor.
İran sınırından her gün yüzlerce Afganlı elini kolunu sallaya sallaya Türkiye’ye giriş yapıyor. İktidar temsilcileri sorunla yüzleşmek yerine, görüntülerle sabit olan sorunun varlığını inkar etmeyi tercih ediyor. Rejimin ‘vurdumduymazlığı’ ise insanların öfkesini daha da artırıyor.
Derinleşen ekonomik kriz de Türkiye içindeki mültecilerin daha fazla ‘göze’ batmasına neden olan önemli etkenlerden. İnsanlar ev kiralarının yükselmesinden, sebze ve gıda fiyatlarının artmasından mültecileri sorumlu tutuyor!
Sığınmacılar sorunu, Türkiye’nin en büyük meselelerinden biri olarak gösteriliyor. Birkaç ay öncesine kadar Suriyeliler etrafında tartışılan sorun, Taliban’ın etkinliğini artırmasının ardından yaşanan göç nedeniyle artık Afganlıları da kapsayacak şekilde dilendiriliyor. Türkiye, Suriyeli ve Afgan sığınmacılar sorununu siyasal, toplumsal ve ekonomik olarak iliklerine kadar yaşıyor.
Mülteci-Der’in rakamlarına göre Türkiye’deki geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısı 23 Haziran 2021 tarihi itibarıyla 3 milyon 684 bin 412. Bu kişilerin 1 milyon 746 bin 253’ünü, yani neredeyse yarısı 0-18 yaş arası çocuklar oluşturuyor. Yaş ortalamaları ise 22 civarında. Resmi olmayan rakamlara göre ise Türkiye’deki Suriyeli sayısı 5,3 milyon civarında.
TOPLAM SIĞINMACI SAYISI 6 MİLYON CİVARINDA
Halihazırdaki sığınmacı sorununa şimdi Afganlar da eklemlendi. ABD’nin çekilme kararı sonrası ülkede harekat alanı genişleyen Taliban’dan kaçan Afganlar akın akın Türkiye’ye geliyor. Önümüzdeki süreçte 1,5 Afgan’ın ülkeyi terk etmesi bekleniyor ki, bunların önemli bir bölümü İran üzerinden Türkiye’ye gelecek. Resmi rakamlara göre Türkiye’deki Afgan sığınmacı sayısı 220 bin civarında. Ancak bugün sayının 500 bine yaklaştığı tahmin ediliyor. Kaba bir hesapla Türkiye’nin 6 milyon civarında mülteciye ev sahipliği yaptığını söyleyebiliriz. Bu da toplam nüfusun yaklaşık yüzde 7’si anlamına geliyor.
TANJU ÖZCAN: HALKIN YÜZDE 85’İ BENİ DESTEKLİYOR
Türkiye’de yükselen en büyük tehlikelerden biri de ırkçılık. Afganların 200-300 kişilik gruplar halinde Türkiye’ye kaçak yollarla giriş yaptığına dair görüntüler endişeleri daha da artırdı.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, önceki gün, “Gitmelerini istiyoruz. Bu misafirlik fazla uzadı. Yabancı uyrukluların su faturası ve katı atık vergisi ücretlerine 10 kat zam yapılacak.” dedi. Tepkiler üzerine yeni bir açıklama daha yaptı ve geri adım atmayacağını ‘daha da fazlasını yapacağını’ söyledi.
Tanju Özcan, yaptıkları anketlerde halkın yüzde 85’inin bu politikasını desteklediğini anlattı. Asıl korkutucu olan da bu…
Densa Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı’nın eşi Arzu Sabancı da dün tartışmaya katıldı ve “Ülkemde mülteci istemiyorum.” paylaşımında bulundu.
SORUN İÇİNDEN ÇIKILMAZ HALE GELİYOR
Tanju Özcan ve Arzu Sabancı gibi düşünen milyonlarca insan var. Sığınmacılara karşı öfke her geçen gün daha da büyüyor. Bunun en önemli sebebi ise iktidarın ‘sorunu’ görmezden gelen, küçümseyen tavrı. İktidar soruna çözüm üretmek yerine, görmezden geliyor, ‘kader, imtihan’ diyerek geçiştiriyor ve hiçbir sorumluluk almıyor.
Önceki gün AKP’li Yasin Aktay, “Kılıçdaroğlu da Suriyelileri gönderemez. Türkiye Suriyeli mültecilerle yaşamak zorunda. Bu bir kader, bu bir imtihan.” demişti. Benzer ifadeleri dün de AKP’li Mehmet Özhaseki kullandı: “Bunları hiç kimse gönderemez. İleri geri konuşuyorlar öyle. Bazı şehirlerimizde mülteciler sanayiyi ayakta tutuyor.”
Bu ve benzeri önü arkası düşünülmeden yapılan ‘hamaset’ yüklü açıklamalar gerilen toplumu daha da sinirlendiriyor.
KİRALARIN ARTMASINDAN KİM SORUMLU?
Sığınmacılara yönelik öfkenin görünür hale gelmesinin temel sebeplerinden biri de ekonomik kriz. Vatandaşlar işsizliğin artmasından, kiraların yükselmesinden ve daha pek çok ekonomik göstergeden Suriyeli ve Afgan sığınmacıları sorumlu tutuyor. Araştırmalara göre ekonomi dibe vurdukça, sığınmacılara olan öfke de büyüyor. Özellikle ekonomik kriz derinleşip, işsizlik yükseldikçe toplumda sığınmacılara olan tepki daha da artıyor. Üç yıl önce Suriyelilerle aynı şehirde yaşayabileceğini söyleyenlerin oranı yüzde 72 seviyelerindeydi. Bugün bu oran yüzde 40’lara kadar geriledi. Aynı apartmanda yaşamak istemeyenlerin oranı ise 3 yılda yüzde yüzde 59’dan yüzde 79’a fırladı.
TÜRKİYE’NİN EKONOMİSİNİ SIĞINMACILAR MI YÖNETİYOR?
Peki kiraların artmasından, işsizlikten, enflasyondan sığınmacılar mı sorumlu?
Sorun Suriyeli ya da Afgan sığınmacılarda değil. Hiçbir sığınmacı vatanını isteyerek terk etmiyor. Temel sorun AKP hükümetinin ülkeyi yönetememesi. Türkiye ekonomik olarak çökmüş durumda. TL pul oldu.
Kişi başına milli gelir 12 bin 500 dolardan 8 bin dolara geriledi. Borçsuz vatandaş yok! Enflasyon en iyi ihtimalle yüzde 30’un bile üzerinde. İşsiz sayısı 10 milyona dayandı. Bütün bunların sorumlusu Suriyeli ya da Afgan sığınmacılar mı?
Hayır; ülkeyi 19 yıldır tek başına yöneten AKP iktidarı! Sorunu çözmesi gereken de AKP hükümeti. Ancak rejim temsilcileri kalıcı çözümler üretmek yerine, devekuşu gibi kafasını kuma gömmeyi tercih ediyor…
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***