AİHM ve AYM kararlarına rağmen Mehmet Altan’ı tahliye etmeyen ve fazladan cezaevinde kalmasına yol açan hakim Orkun Dağ hakkında Yargıtay’da tazminat davası açıldı.
AİHM ve AYM kararlarına uygulamayarak Mehmet Altan’ı tahliye etmeyen Dağ, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından terfi ettirilerek Yargıtay üyeliğine seçilmişti.
T24’ün haberine göre Yargıtay, dava sonunda tazminata talebi yerinde bulursa, 15 Temmuz’dan sonra açılan davalarda AİHM ve AYM kararlarını uygulamayan hakimler hakkında ilk kez tazminat kararı verilmiş olacak. Tazminat davasına, ilk derece mahkemesi olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi bakacak.
Altan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanmış, AİHM ve AYM’nin hak ihlali kararlarına rağmen, yerel mahkemelerin kararlarıyla cezaevinde fazladan 5,5 ay daha yatmıştı. İstinaf mahkemesi kararıyla tahliye edilen Altan, yargılandığı davadan beraat etmişti. Bu süreçte, dava gerekçe gösterilerek üniversiteden ihraç edilen Altan’ın mesleğe dönme talebi de OHAL Komisyonu tarafından reddedilmişti.
HSK, Altan hakkında hukuksuz karar veren hakimler hakkındaki suç duyurularına rağmen bugüne kadar herhangi bir işlem yapmadı. HSK, suç duyurusunu işleme koymadığı heyetteki isimlerden Orkun Dağ’ı terfi ettirerek Yargıtay’a üye seçti.
Altan’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, tazminat davası ile ilgili olarak şunları söyledi:
ANAYASA’YA DİRENEN HAKİMLERİN KORUNMASINDAN ÜZÜNTÜ DUYUYORUM
“Anayasa Mahkemesi, karar aşamasına gelen dosyanın sözde tüm delillerini tek tek inceleyerek, müvekkilim Mehmet Altan’ın kuvvetli şüpheyi haklı kılacak hiç bir somut delil olmadan tutuklandığını ve tahliye edilmesi gerektiğini karar altına aldı ve 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne bildirdi. Anayasa Mahkemesi dosyada toplanan sözde delillere göre Mehmet Altan’ın göz altına dahi alınamayacağını karar altına almasına karşın, 26 Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kemal Selçuk Yalçın ve bir üyesi Mehmet Akif Ayaz ile 27. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ ve bir üyesi Seval Alaçam’ın kararları ile tahliye edilmedi. Yetmedi, göz altına alınmayacağı dosya kapsamından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çıkartıldı. Anayasa’yı uygulamayan, Anayasa hükmüne yorum yaparak Anayasa’ya direnen aynı zamanda Türk Ceza Yasasına aykırı uygulama yapan ismi geçen dört hakimi ne yazık ki Hakim ve Savcılar Kurulu korumakta ısrar ediyor. Ben de TCK ve Anayasa’yı yok sayarak sorumlulukları bulunan, müvekkilimin özgürlüğünü tahdit ederek haksız fiili ve suç işleyen bu hakimlerin sorumluluğu nedeniyle CMK 141.maddenin 3.fıkrasına göre devlet aleyhine bu davayı açtım. Bir hukuk insanı olarak Anayasasına direnen hakimlerin korunduğu bir ülkede mesleğimi icra ederken fevkalade üzüntü duyuyorum. Anayasayı böyle keyfi olarak yok saymanın farklı farklı suretlerini görür yaşarken, amacım bu keyfiliğin kayda alınmasını sağlamak.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***