Avrupa genelinde milyonlarca insan ten rengi, dini, etnik kökeni, cinsiyeti, cinsel yönelimi veya engeli nedeniyle şiddet ve tacize maruz kalıyor.
Ancak AB Temel Haklar Ajansı’nın (FRA) yeni bir raporuna göre, her on nefret suçundan dokuzu polise bildirilmiyor. Rapor, birçok mağdurun suçu bildirmenin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini düşündüğünü, ihbar etmeyi çok zor bulduğunu veya polise güvenmediğini vurguluyor.
“Bildirilmeyen nefret suçları failleri cesaretlendirir”
FRA’ya göre, nefret suçlarının bildirilmemesinin yıkıcı sonuçları da var. Teşkilat, “Bildirilmeyen nefret suçları soruşturulamaz veya kovuşturulamaz, bu da cezasızlıkla sonuçlanır ve failleri cesaretlendirir” diyor.
Raporda ayrıca bu tür suçları bildirmeyen mağdurların ne tazminat ne de gerekli desteği alabileceği belirtiliyor.
Etnik azınlığa mensup olanlar için şiddete maruz kalma oranı daha yüksek
Ön izleme anketlerine dayanarak, AB ajansı bazı azınlık gruplarının genel nüfusun iki katı kadar şiddete maruz kaldığını aktarıyor.
Örneğin, ankete katılanların toplamda yüzde 9’u anketten önceki beş yıl içinde fiziksel şiddet görürken, etnik azınlığa mensup olanlar için şiddete maruz kalma oranı yüzde 22, kendini lezbiyen, gay veya biseksüel olarak tanımlayanlar için yüzde 19 ve bir sakatlık veya sağlık sorunu nedeniyle olağan faaliyetleri ciddi şekilde kısıtlananlar için ise yüzde 17.
“Çok sayıda ülke nefret suçlarını gerektiği gibi kaydetmiyor”
FRA Direktörü Michael O’Flaherty, “AB ülkelerinin herkesin adalete erişimini sağlama görevi var. Ancak çok sayıda nefret suçu mağduru saldırıya uğradığını bildirmiyor ve çok sayıda ülke nefret suçlarını gerektiği gibi kaydetmiyor” şeklinde konuşuyor.
Bu durumun değişmesi gerektiğini belirten O’Flaherty ayrıca, ülkelerin “nefret suçu kaydı, soruşturması ve cezasını iyileştirmesi” gerektiğini söylüyor.
Rapor, diğer tedbirlerin yanı sıra örneğin “üçüncü taraf veya isimsiz ihbarın etkinleştirilmesi”, “polise pratik rehberlik ve eğitim sağlanması” veya “özel nefret suçu birimleri kurulmasını” da tavsiye ediyor.