Türkiye‘de bazı belediyelerden gri pasaport alarak Almanya’ya gelen yüzlerce kişinin daha sonra Türkiye’ye dönmediklerinin, bazılarının iltica ettiğinin, birçoğunun ise izinin kaybolduğunun ortaya çıkması Almanya’da şaşkınlığa neden oldu. Geçen Nisan ayında önce Alman medyasında çıkan haberlerin ardından, Alman yetkililer konu hakkında hızlı bir soruşturma süreci başlattı. Son olarak Federal Hükümet, “hizmet pasaportu” olarak da bilinen gri ve yeşil pasaportlarla Türkiye’den Almanya’ya girişlerde bundan sonra yeni bir uygulamaya geçileceğini açıkladı.
Federal Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Yeşil ve gri pasaportla vizesiz gelişlerin artık denetleneceği, sınırlarda da ek belge istenileceği” belirtildi. Buna göre, gelenlerden Almanya’ya geliş nedenlerini, ülkede bulundukları sürede yapmayı planladıklarını ve gerekirse davet eden kurumu kanıtlayan ek belgeler istenenecek. Gri pasaport, Türkiye’de devlet adına yurt dışında görev yapacak kişilere veriliyor ve yarı-diplomatik niteliği nedeniyle vizesiz olarak Schengen ülkelerine giriş sağlıyordu. Yeni kararla, bundan sonra Almanya’ya sadece diplomatlarla, üst düzey siyasetçilerin kullandığı “kırmızı pasaport” sahipleri vizesiz ve ek belge istenmeksizin giriş yapabilecek.
Olayın ortaya çıkması sonrasında bir açıklama yapan ve Almanya’da havalimanları, sınır kapıları, garlar ve limanlar gibi hava, kara, demir ve deniz yolundan gelişleri kontrol eden Federal Polis Dairesi, bu yıl başından bu yana sınır noktalarını uyararak, gri pasaportla giren Türk vatandaşlarına kontrolları sıkılaştırıldığını, ayrıca Türk tarafı ile de temasa geçildiğini açıkladı. Ardından 16 Nisan’da Türkiye’de İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, toplu iltica iddialarının araştırılması için müfettiş görevlendirildiği, ayrıca gri pasaportun suistimal edilmesine karşı “mahalli idarelerce yurtdışına görevlendirilen kamu personeli olmayan kişilere hizmet damgalı pasaport düzenlenmesi uygulamasının geçici olarak durdurulduğu” açıklandı.
İlk olarak Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde AK Parti‘li belediye tarafından “Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek Projesi” adlı bir proje kapsamında Hannover kentine gri pasaportla gönderilen 45 kişiden 43’ünün Türkiye’ye geri dönmediğinin anlaşılmasıyla ortaya çıkan olay daha sonra giderek büyüyen bir boyut kazanmış ve bazı iddialara göre 10 bine yakın kişinin benzer yolla Almanya’ya giriş yaptığı ortaya çıkmıştı. Bavyera ve Aşağı Saksonya eyaletlerinde, savcılıklar olaya ismi karışan ve Almanya’da yaşayan bazı Türk işadamları hakkında “insan kaçakçılığı” iddiasıyla dava açtı. Hannover Savcılığı, dava açılan en az bir kişinin “sahte davet çıkararak, insan kaçakçılığı örgütlemek ve insan kaçakçılığına yardım etmekle” suçlandığını belirtti.
Yaşananları “skandal” olarak tanımlayan Bavyera Eyalet Parlamentosu Yeşiller Milletvekili Cemal Bozoğlu, konuyla ilgili VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, yaşananlar sonrasında Türk pasaportunun zan altına girdiğini savunarak, Almanya’ya girişlerde sorun yaşanmasından korktuğunu söyledi. Bozoğlu, “Konu çok vahim bir noktaya gidiyor. Türk kimlik ve pasaportlarına Almanya’da şüphe ile bakılacak. Ciddi kontroller olacak. Almanya’da yaşayan 3 milyon Türkiye kökenli olumsuz etkilenecek. Umarım bu olaylar çok kısa bir süre içinde aydınlatılır ve sorumluları cezalandırılır” şeklinde konuştu.