ANKARA – TİP, EMEP, TÖP ve Halkevleri başkanları ve yöneticileri, faşizmin kurumsallaşması önünde HDP’nin engel olduğunu belirterek, kapatma davasına karşı dayanışma çağrısı yaptı.
Yargıtay Başsavcılığı, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) kapatma davası açılması için Anayasa Mahkemesi’ne yeniden iddianame gönderdi. 500 siyasetçi hakkında siyasi yasak talep edildi. Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TOP) ve Halkevleri yöneticileri HDP’ye açılan kapanma davasını değerlendirdi.
TİP: HDP’NİN ARKASINDA DURMALIYIZ
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye’de AKP hükümeti döneminde işlenen suçların ifşa olduğu ve tartışıldığı bir dönemde, iktidarın kendisini korumak için gerçek suçluların yargılanmadığı ve yargıyı kullanarak muhalif kesime baskı uyguladığını söyledi. HDP’ye yönelik ikinci kapatma davasının 7 Haziran’a denk gelmesini 6 yıl önce 2015 tarihinde gerçekleşen seçimlerin intikamı olduğunun altını çizen Baş, “Biz Türkiye’nin bir an önce saray iktidarından kurtulması gerektiğini, saray iktidarından kurtulması için Türkiye halklarının birleşik mücadelesini büyütmek gerektiğini düşünüyoruz. İktidarın elindeki bütün enstrümanları devreye sokarak gerçekleştirdiği bu sindirme ve teslim alma saldırılarına karşı asla boyun eğmeyeceğiz” diye konuştu.
İktidarın elinde tuttuğu yargı sopasıyla muhalif kesimi “hizaya getirmek” istediğini ifade eden Baş, şöyle devam etti: “Türkiye’de yüksek yargı Saray’ın hukuk bürosuna dönüştüğünü daha önce de defalarca kez söyledik. HDP’ye daha önce açılan kapatma girişimi AKP-MHP kongresine denk gelmişti. Üstelik kendi bağımlı yargılarının bile arkasında duramayacağı bomboş bir iddianame ile karşımıza çıkmışlardı. Şimdi de ortada gerçekten halka karşı işlenmiş ağır suçlar yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. HDP’ye yönelik iktidarın yaptığı hamlelerin başarısız olacağını bilmek gerekiyor. Bu saldırıların sadece HDP’ye dönük olmadığını, HDP nezdinde Türkiye’de direnen tüm kesimleri susturma girişimlerini olduğunu görmemiz lazım. Bunun için de kayıtsız şartsız biçimde HDP’nin demokratik siyaset alanındaki temsiliyetinin arkasında durmalıyız ve dayanışma içerisinde olmalıyız.”
EMEP: BU BİR SİYASİ DARBEDİR
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, iktidarın yargı üzerindeki siyasi baskısının kapatma davasında tezahür ettiğini söyledi. Aynı zamanda “siyasi darbe” anlamına geldiğini ifade eden Akdeniz, “AKP ve ortağı uzunca bir süredir kan kaybediyor. Yolsuzluklar, talan politikaları, devlet kaynaklarının buhar olması ve çete mafya siyasi ilişkilerinin açığa çıkması ortada. Bütün bunlar için iktidarın hesap vermesi gerekirken HDP üzerinden milliyetçi-muhafazakâr oy desteğini konsolide etmek istiyor. Emek Partisi olarak HDP’ye yönelik baskıları kabul etmiyoruz. HDP ile olan dayanışmaya devam edeceğiz. Türkiye bir partiler mezarlığı olmamalıdır. AKP iktidara geldiğinde, Türkiye’nin partiler mezarlığı olmasını eleştirerek gelmişti ama sonra kendisi de aynı gerici baskıcı yöntemlere başvuruyor” diye belirtti. Akdeniz, baskının sadece HDP’ye yönelik olmadığını hatırlatarak, birleşik mücadele çağrısı yaptı.
TÖP: KOŞULSUZ DAYANIŞMA ÖNERİYORUZ
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Merkez Komite üyesi Hasan Durkal, inşa edilmekte olan baskıcı rejimin karşısındaki en önemli direnç odaklarının başında HDP’nin geldiğini belirtti. Durkal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer tam bir faşist rejim kurmak istiyorlarsa önlerindeki ‘direniş odaklarını’ bertaraf zorundalar. Parti kapatmaları ve siyasal yasaklarla yollarındaki engelleri kaldırabileceklerini düşünüyorlar. Ama bu ucuz hesabın gerçekleşmesi durumunda tutmayacağı da açıktır. HDP bir halkın iradeleşmiş partisidir ve HDP’nin kapatılması durumunda onu var eden halk daha güçlüsünü yeniden kurabilir kuracaktır. HDP’nin kapatılıp Kürt halkının ‘dövüldüğü’ bir ortam, faşizmin tüm saldırganlığın açığa çıkacağı ve saldırının tüm Türkiye halklarına yöneleceği bir ortamdır. HDP’nin kapatılmak istenmesi bu açıdan tüm Türkiye’nin sorunudur.”
TÖP olarak “Kapatma davasına karşı çıkmak, HDP ve Kürt halkıyla koşulsuz dayanışma” önerisi yaptıklarını vurgulayan Durkal, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu sadece ilkesel bir dayanışma çağrısı değildir. HDP’ye ve Kürt halkına bunu reva gören bir yönelim, eninde sonunda, kurulmak istenen rejime onay vermeyen herkese yönelecektir. Sosyalistlerin temsil ettiği tabana da yönelecektir. Dolayısıyla sadece dostça, yoldaşça bir dayanışma örmek yetmez, ülke halklarının geleceğinin belirleneceği bir sürecin başladığının farkına varmak ve buna göre mücadele etmek gereklidir. Bu bir tercih değil, zorunluluktur.”
HALKEVLERİ: FAŞİZME KARŞI DAYANIŞMAYA
Halkevleri Genel Sekreteri Mustafa Eberliköse ise, siyasi iktidar bloğunun içerisindeki çelişki ve çatışmaların derinleştiğini ve siyasi bir krize neden olduğuna dikkati çekti. Eberliköse, şunları dile getirdi: “HDP’ye yönelik kapatma davasının bugünlerde gündeme gelmesi beklenen bir durumdu. Bu tür hamlelerin devam edeceğini de düşünüyoruz. Bugün siyaset-mafya-devlet kaynaşmış durumda. Faşizme karşı mücadele kapsamında faşizmin saldırdığı tüm unsurlarla birlikte olmak ve dayanışmayı göstermek üzerinden kendimizi var ediyoruz. Bu anlamda HDP’ye dönük kapatma davasının karşısında HDP ile dayanışma içinde olacağımızı belirtiyoruz.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.