Berkin Elvan davasında Emniyet Genel Müdürlüğü avukatlarının yaptığı savunma, Osman Kavala’nın yargılandığı davadaki iddiaların resmi dille çürütülmesi anlamına geliyor.
Gezi Parkı eylemleri sırasında İstanbul Okmeydanı’nda başından gaz fişeğiyle vurulduktan sonra 269 gün komada kalıp yaşam savaşını yitiren Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili davada mahkeme kararını geçen hafta açıkladı.
İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada, Elvan’ın ölümünden sorumlu olmakla suçlanan polis memuru Fatih Dalgalı’ya, olası kastla öldürme suçundan 20 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, sanık polis memuruna iyi hal indirimi uygulayarak cezasını 16 yıl 8 aya indirdi.
EGM avukatları: Telefonun sinyal vermesi orada olduğu, suç işlediği anlamına gelmez
Mahkeme kararını açıklamadan önce sanık polis memurunun avukatları son savunmalarını yaptı.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilen avukatlar, savunmalarında, “Bir kişinin telefonunun o bölgeden sinyal vermesi o kişinin orada olduğu anlamına gelmez. Telefonunun oradan sinyal vermesi de suçu onun işlediği anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.
Sanık polis memurunun, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilen avukatlarının savunmada kullandığı ifadeler, bin 330 gündür hapiste olan iş insanı Osman Kavala’ya yöneltilen suçlamaları akıllara getirdi.
Gezi Parkı eylemlerini organize etme suçlamasıyla yargılandığı davada beraat edip hapishaneden çıkması beklenirken “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” iddiasıyla yeniden tutuklanan Osman Kavala, ABD’li Henry Barkey ile temaslı olmakla suçlanıyordu.
Kavala iddianamesinde baz istasyonu sinyali ‘delil’ oldu
Kavala hakkında hazırlanan iddianamede, Henry Barkey ile telefonlarının aynı baz istasyonundan sinyal verdiği ve aynı mahalde bulundukları belirtiliyordu:
Şüpheli Henri J. Barkey’in, 7 Mart 2016 tarihinde Türkiye’ye geldiği, 7 – 8 – 9 Mart’ta İstanbul’da bulunduğu, bu süreçte şüpheli Henri J. Barkey tarafından kullanılan +1 (202) 258 **** ve 555 897 **** numaralı GSM hatları ile şüpheli Mehmet Osman Kavala’nın kullandığı 532 222 **** numaralı GSM hattının birçok defa aynı zaman diliminde aynı bölgeden baz sinyali aldığı tespit edilmiş ve şüphelilerin 7- 8 -9 Mart 2016 tarihlerinde aynı mahalde bulundukları tespit edilmiştir.
Kavala, yargılandığı davada, bu suçlamaya yönelik şunları söylemişti:
“Toplantılar vesilesiyle bir araya geldiğimizde kahve sohbetlerimiz oldu. Henry J. Barkey ile 18 Temmuz 2016 tarihinde akşam yemeği için gittiğim Karaköy Lokantası’nda tesadüfen karşılaştım. Ben o akşam kültürel miras konusunda uzman Prof. Christina Maranci ve Prof. Scoot Redford ile yemek yiyordum. 15 – 16 Temmuz tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşen UNESCO toplantısında Ani’nin dünya kültür mirası listesinde kabul edilmesi ve Ani ile ilgili uluslararası bir sergi yapılmasını görüştük. Henry J. Barkey lokantaya girdiği zaman kendisiyle selamlaştık. Onu misafirlerimle tanıştırdım ancak kendisi bizimle birlikte oturmadı. Kiminle oturduğunu hatırlamıyorum.”
Yani, Henry Barkey ile aynı baz istasyonundan sinyal verdiği için Osman Kavala suçlandı ama Berkin Elvan davasında Emniyet Genel Müdürlüğü avukatları, sanık polisi, Kavala iddianamesindeki suçlamayı da çürütür biçimde “Bir kişinin telefonunun o bölgeden sinyal vermesi o kişinin orada olduğu anlamına gelmez. Telefonunun oradan sinyal vermesi de suçu onun işlediği anlamına gelmez” savunması yaptı.
Yargıtay’ın içtihadı var
Emniyet Genel Müdürlüğü avukatlarının cep telefonlarının baz istasyonundan sinyal vermesinin suç olmayacağına dair savunması, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/247 esas sayılı kararına dayanıyor.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararında, tıpkı Berkin Elvan davasının sanığı Fatih Dalgalı’nın avukatlarının yaptığı savunmadaki gibi cep telefonlarının aynı baz istasyonundan sinyal vermesinin bahsi geçen kişilerin buluştukları anlamına gelmeyeceği belirtiliyor. Ancak Osman Kavala, baz istasyonu sinyali nedeniyle Henry Barkey’le buluşmakla suçlanıyor.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun konuyla ilgili kararında şu ifadeler yer alıyor:
“Baz istasyonlarının kapsama alanında olmayan yerlerde mobil iletişim kurmak mümkün olmadığından, bir cep telefonu ile iletişim kurabilmek için o telefonun mutlaka bir baz istasyonunun kapsama alanında bulunması zorunludur. Cep telefonları ile yapılan görüşmeler, baz istasyonları ile cep telefonları arasında karşılıklı gönderilen elektromanyetik dalgalarla sağlanmaktadır. Özellikleri gereği bir baz istasyonundan aynı anda birçok cep telefonu yararlanmakta ve bu baz istasyonunun vasıtasıyla görüşme yapabilmektedir. Nüfusu kalabalık olan yerleşim bölgelerinde ise bu sayı daha da artmakta, aynı anda pek çok cep telefonu aynı baz istasyonundan sinyal verebilmektedir. Bu nedenle, farklı kişiler tarafından kullanılan cep telefonlarının aynı baz istasyonu kapsama alanında bulunması ve sinyal vermesi tek başına o kişilerin bir araya geldikleri veya buluştukları anlamına gelmeyecektir.”
KAYNAK: INDEPENDENT TÜRKÇE – CAN BURSALI