Kronos’tan Hicran Aygün’ün haberine göre Gazeteci Tolga Şardan, Alaattin Çakıcı’ya “Sus ve piyasadan çekil” denildiğini iddia etti ve Çakıcı’nın Kıbrıs’a gittiğini yazdı. Ancak Çakıcı cephesinden Şardan’ın iddiasına anında cevap geldi.‘Bafralı Delidemir’ lakaplı bir kişi tarafından yayımlanan mesaj, Çakıcı’ya yakın isimlerden Ferhat Aydoğan tarafından paylaşıldı. Aydoğan mesajında, “Birileri yurtdışına gitmiş birisine yavru Vatan’dan yer açıyorlar, kimsenin bir yere gittiği yok gidenler zaten gitmiş” cevabını verdi.
Peki, Çakıcı’nın neden Kıbrıs’a gittiği iddia edildi.
Oysa Çakıcı, uzun süredir herhangi bir polemiğin içerisinde yer almamış, hatta Sedat Peker’in videolarına da yorum yapmamıştı. Bu iddiaya neyin sebep olduğunu öğrenmek için Çakıcı’nın çok yakın bir dostunu aradık. Alaattin Çakıcı’nın da bu iddialar karşısında şaşkın olduğunu söyledi.
Çakıcı gerçekten Kıbrıs’a gitti mi?
Hayır… Türkiye’de… Sizin de bildiğiniz gibi 15 gün Bodrum’daki yazlığında, 15 gün de İstanbul’da… Tatilini yapıyor, ailesiyle vakit geçiriyor.
Çakıcı, Sedat Peker’in videolarıyla ilgili herhangi bir yorum yapmadı… Buna rağmen neden polemiğin içerisine çekilmeye çalışılıyor?
Aslında baştan beri bunu yapmaya çalışıyorlar. Amaçları Çakıcı’yı durumun içerisine çekip, Peker’i susturmasını sağlamaktı. Akılları sıra kullanacaklardı. Peker’in açıklamalarını unutturup, durumu lehlerine çevirecek ve dikkat başka yöne çekilecekti. Böyle olacağını bildiğimiz için uzak durduk. Farkındaysanız Çakıcı, 3 aydır tweet bile atmıyor. Her şeyi uzaktan izliyor.
Kim kullanmaya çalışacaktı?
Mehmet Ağar… Tolga Şardan, bu nedenle böyle bir yazı yazdı. Şardan, Ağar tarafından kullanılan bir kalemdir. Yani Süleyman Soylu’nun Özışık’ı gibi… Ama sonra araları bozuldu. Hatırlayın, Sedat Peker’in birinci videosunu ilk paylaşan Özışık’lardır…
Bu durumu nasıl lehlerine çevireceklerdi?
Ağar, oğlu Tolga Ağar’ı içişleri bakanlığına hazırlıyordu. Süleyman Soylu’nun ipini çekmek için de Sedat Peker’in açıklamaları işine geldi. Ama oğluyla ilgili “tecavüz” suçlaması yapılınca geri çekilmek zorunda kaldı. Hatta Soylu’nun yanında yer aldı. Yolsuzluk, hırsızlık vs. gibi suçlamalar “Çamur attılar” diye geçiştirilebilir ama tecavüzün çamuru olmaz. Anladığımız kadarıyla da konuyla ilgili güçlü deliller var. Zaten Peker de ayrıntılarıyla söylüyor.
Çakıcı’nın Ağar’la arası iyi değil mi? Birlikte fotoğraf karesine girdiler… Vadiİstanbul’da ofisleri var…
Aslında iyi değil. Hatta Çakıcı, Ağar’dan hiç hoşlanmaz. O gün tamamen spontane gelişti. Çakıcı, Engin Alan ve Korkut Eken’le görüşecekti. O görüşmeye Ağar da geldi. Dolayısıyla fotoğraf karesine dahil oldu. Yoksa araları hiçbir zaman iyi olmadı. Sevmez kendisini… Ayrıca Vadiİstanbul’da sadece Mehmet Ağar’ın değil, Tolga Ağar’ın da ofisi var. Ama hiç karşılaşmadılar. Dediğim gibi Çakıcı, 15 gün İstanbul’da kaldığında başka ofisleri de var oraları da kullanıyor. Bu nedenle karşılaşmıyorlar.
Çakıcı’nın Sedat Peker’le arası nasıl? Cezaevinden çıktıktan sonra “Geçmiş olsun” telefonu açmıştı…
Alaattin Çakıcı cezaevindeyken birileri çıkıp “Sedat Peker, Çakıcı’ya etek giydirecek” gibi bir yalan attı ortaya. Peker, Çakıcı çıktıktan sonra özür için telefon açtı ve böyle bir şey söylemediğini belirtti. Geçmiş olsun dileklerini iletti. Ondan sonra aralarında herhangi bir husumet söz konusu olmadı.
Çakıcı, Peker’i videolardan sonra aradı mı?
Aramış olabilir (gülüyor)… Şimdi polemik olmaması için isim vermeyeyim ama Çakıcı, Peker’in videolarında adı geçen bazı sevdiği insanlar için bir görüşme yaptı. Ama dediğim gibi bu isimler bizde saklı.
Sizce Peker hala BAE’de mi?
İlk gittiğinde oradaydı ama şimdi sanmıyorum. Faili meçhuller, Kürt iş adamları dosyası vs. gibi açıklamalarla devleti zor durumda bırakmaya çalışıyor. Bu açıklamalarıyla birlikte de Yunanistan ya da Güney Kıbrıs’tan siyasi sığınma talebinde bulunabilir. Ama Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) olduğunu sanmıyoruz.