ABD’de New York’un Brooklyn bölgesinde 19 Haziran’da açılışı yapılan George Floyd heykeli, beyaz üstünlüğünü savunan aşırı sağcı bir grup tarafından hedef alındı.
Beyaz bir polis memuru tarafından 25 Mayıs 2020’de öldürülen George Floyd anısına hazırlanan heykel, ABD’de 1865’te köleliğin yasaklanmasının yıl dönümü anısına kutlanan ve “Juneteenth” olarak adlandırılan 19 Haziran’da dikilmişti.
George Floyd heykeli kimliği belirsiz kişiler tarafından siyaha boyanırken, heykelin bir kısmına aşırı sağcı bir grup olan “Patriot Front”un (Vatansever Cephe) web sitesinin adresi yazıldı.
New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, olayla ilgili Twitter’dan paylaştığı mesajında, “Aşırı sağcı bir grup Brooklyn’deki George Floyd heykeline zarar verdi. Irkçı, iğrenç, alçakça bir nefret eylemi” dedi.
Blasio, heykelin onarılmakta olduğunu ve soruşturma başlatıldığını belirterek, “Bu korkakları yargı önüne çıkaracağız” ifadelerini kullandı.
New York Polis Departmanı (NYDP), Brooklyn’deki heykele yönelik saldırıyla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu.
New York şehir konseyi üyesi Farah Louis söz konusu eylemi “vandallık” ve “nefret suçu” olarak niteledi ve olayı görenlerin polisle irtibata geçmesini istedi.
19 Haziran’daki “Juneteenth” kutlaması vesilesiyle dikilen heykelin açılışına George Floyd’un kardeşi Terrence Floyd da katılmıştı.
George Floyd’un öldürülmesi
ABD’nin Minneapolis kentinde George Floyd, 25 Mayıs 2020’deki olayda polis memurları tarafından yere yüzüstü yatırıldı. Elleri arkadan kelepçelenmiş haldeydi. Beyaz polis memuru Derek Chauvin dizini Floyd’un boğazının üzerinde 9 dakika 29 saniye kaldırmadan bastırdı.
Diğer iki polis memuru Floyd’u yerde tutmaya yardım ederken, dördüncü bir polis de çevredekilerin müdahale etmesini engelledi. Bu süre içinde Floyd’un 20’den fazla kez “Nefes alamıyorum” dediği duyuldu.
Chauvin’in boğazına bastırmasıyla nefessiz kalan Floyd yaşamını yitirdi. O gün sokaktan geçen 17 yaşındaki genç kız Daniella Frazier olayın videosunu çekti ve George Floyd’un ölümü tüm dünyaya yayıldı.
Başta ABD olmak üzere birçok ülkede infial yaratan olayın ardından, aylar süren eylemler ve çatışmalar birçok şehre yayıldı. Black Lives Matter (Siyah Yaşamlar Değerlidir) hareketi ABD genelinde sayısız protesto eylemi düzenledi.
Nisan’daki duruşmada Chauvin, cinayet ve ölüme sebebiyet vermekten suçlu bulundu. Daha önce kefaletle serbest kalan Chauvin, kararın açıklanmasından sonra kelepçelendi ve gözaltına alındı.