Marmara Denizi’nde bir taraftan müsilaj sorununa çözüm aranırken diğer taraftan uzmanlar müsilajın denizin en dip noktalarındaki etkileri üzerine incelemelerini sürdürüyor.
Marmara Denizi Bütünleşik Modelleme Sistemi (MARMOD) Projesi’nde görev alan ve salya oluşumları ile ilgili elde edilen verileri analiz eden Doç. Dr. Mustafa Yücel, Marmara Denizi’nde henüz hidrojen sülfür tehlikesine rastlanmadığını belirtti.
Doç. Dr. Yücel, euronews’e yaptığı açıklamada, İzmit Körfezi’nde hidrojen sülfürün 34 metre derinliğe kadar çıkmasıyla ilgili gelişmelerin şaşırtıcı olmadığını belirterek “Orada (İzmit Körfezi) zaten yaz aylarda bu olmaktadır. Şaşırtıcı bir durum değil, müsilaj ile ilgili değil.” dedi.
Marmara’da şu ana kadarki çalışmalarda hidrojen sülfür bulgusuna ulaşmadıklarını belirten Doç. Dr Yücel, Marmara Denizi’nin yine de hidrojen sülfür tehlikesine açık olduğuna dikkat çekiyor:
“Marmara bu tehlikeye müsait bir yer. Bu nedenden dolayı aşırı üretken bir yer. Böyle olduğu için de aşırı üretimin sonradan bozulmasıyla Marmara’nın oksijeni önemli ölçüde azalmış durumda. Balık sadece 25 metre derine inebiliyor. Marmara’nın genelinde 1980’lerde 60-70 metre olan oksijenli yaşanabilir alan şu an iyice sıkışmış durumda.”
1,5 haftalık çalışmada Marmara’da müsilajın nasıl yayıldığını ortaya koyduklarını söyleyen Yücel, “Salya denilen yapılar yapışkan, görünür köpükler olabiliyor. Denizin ilk 30 metresi bununla kaplı. D__enizin tabanına düşmüş mü onu da bulmaya çalışıyoruz. Şu an için henüz 30 metrenin altına düşmediği yönünde. Neden 30 metre derseniz, Marmara’nın üst suyu Karadeniz orijinlidir. Daha derindeki sular Akdeniz sularıdır. Aradaki yoğunluk farkı bir bariyer görevi görür. Müsilajın daha derine indiğini görmedik.” diyor.
Hidrojen sülfür
Millyet Gazetesi’ne konuşan İstanbul Üniversitesi Oşinografi Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof Dr Nuray Çağlar, İzmit Körfezi’nin Karamürsel açıklarındaki İZ-17 isimli ölçüm istasyonunda gelişmiş cihazlarla yaptıkları araştırmalarda 34 metreden itibaren hidrojen sülfür belirlediklerini söylemişti.
Müsilaj (deniz salyası) sorunuyla ilgili olarak R/V Alemdar II araştırma gemisiyle Marmara Denizi’ne açılan İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü uzmanları İzmit Körfezi’nd7e 34 metre derinlikte canlı yaşamını tehdit eden hidrojen sülfür gazına rastladı.
Prof. Çağlar “İzmit Körfezi’ne yabancı olmayan bu gazın 110 metrelerden şimdilerde 34 metreye kadar çıkması bizi düşündürüyor. 34 metrede litrede 2 miligram olan hidrojen sülfür 157 metreden sonra 4,5 miligrama kadar çıkıyor” diye konuştu.
Müsilaj dibe çöküyor
Çınarcık Çukuru ve Karamürsel ölçüm istasyonlarında müsilaj tabakalarının da yüzeyden dibe doğru çökeldiğini gözlemlediklerini söyleyen Prof. Çağlar oksijenziliğin artabileceği uyarısında bulundu.
Prof Çağlar “Organik madde yani müsilaj çözülürken sudaki çözünmüş oksijeni tüketiyor. İzmit Körfezi, Marmara denizi sularıyla yenileniyor ama hidrojen sülfür ortadan kalkmıyor. Henüz yazın başında olmamız ilerleyen süreçte bozulmanın hızlanacağını işaret ediyor. Oksijensizlik artabilir hatta kalıcı olabilir” uyarısında bulundu.
Müsilaj temizliğinde son durum
Müsilaj temizliğine ara vermeden devam ettiklerini belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada toplamda 4 bin 202 m³ müsilajın temizlenerek düzenli depolama sahalarına gönderiliğini belirtti.
Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorunu uydu aracılığıyla uzaydan görüntüleyen İstanbul Teknik Üniversitesi Uydu Haberleşme ve Uzaktan Algılama Uygulama ve Araştırma Merkezi deniz salyasının dağılımını ve yoğun olduğu bölgeleri tespit etmek için çalışmalarını sürdürüyor.