CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sezgin Baran Korkmaz’ın yurt dışına kaçışıyla ilgili olarak iktidarı suçladı ve “Bu konuda konuşması gereken en tepede, bir numaralı koltukta oturan kişidir. Kendisinin sesi bile çıkmıyor.” dedi.
Türkiye’nin böyle bir çürümeye hiç tanık olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi bu rezaletten çıkaracağız, arındıracağız. Bu ülkenin namuslu vatandaşlarıyla birlikte çözeceğiz.” ifadesini kullandı.
Türkiye’de ikili bir ittifak var diyen CHP lideri, “Bir devleti soyulacak organ olarak görenlerin, Türkiye’nin itibarını yerle bir edenlerin ittifakı.” dedi.
Kılıçdaroğlu, Gaziantep’te gazetecilerle gerçekleştirdiği buluşmada, partisinin politikaları hakkında açıklamalarda bulundu.
Korkmaz’ın yurt dışına çıkmasına kim izin verdi?
Kılıçdaroğlu, Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili iddialara ilişkin bir soruya ise şöyle yanıt verdi:
“Eğer bir ülkede yargı çalışmıyorsa savcılar yasa dışı işlemler konusunda harekete geçmiyorsa o ülkede adalet yoktur. Türkiye’de iktidar yargı üzerine hegemonya kuruyorsa yargı görevini yapmamaktadır. Sezgin Baran Korkmaz’ın yurt dışına çıkmasına kim izin verdi? Mal varlıkları üzerindeki hacizleri kim kaldırdı? Hacizleri kaldıran dönemin cumhuriyet başsavcı yardımcısı, Adalet Bakanlığına bakan yardımcısı olarak nasıl gitti? Sezgin Baran Korkmaz gibi adam Türkiye’de at oynatıyorsa, yargıyı istediği gibi düzenliyorsa arkasında ciddi siyasi bir güç vardır. Bu konuda konuşması gereken en tepede, bir numaralı koltukta oturan kişidir. Kendisinin sesi bile çıkmıyor. Kendi bakanı, ‘bir siyasetçiye 10 bin dolar veriyor’ diyor, bakanını çağırıp bu siyasetçi kim diye sormuyor. Bu soruyu sormayan kişi yolsuzluğa ortak olan kişidir. Bir daha ifade edeyim, belki tazminat davası açarsa iki kez tekrarladı diye dilekçesinde yazsın. Yolsuzluğa sessiz kalan kişi, yolsuzluğu sorgulamayan kişi yolsuzluğa ortak olan kişidir. Çıksınlar aksini söylesinler, ‘biz ortak değiliz, soruşturma açtık’ desinler. Verilecek hesapları var. Türkiye’de böyle bir çürümeye hiç tanık olmadım. En tepedeki konuşmuyor. ‘Yeraltı çeteleri konuşur biz muhatap olmayız’ diyor. İçişleri Bakanı yeraltı çetesinin üyesi mi? Senin bakanın söylüyor. Sen ses çıkarmıyorsun. O siyasetçiyi her gün, her hafta görüyorsun. Seninle aynı masaya oturuyor. Herkesin bildiği siyasetçi kimse seslendiremiyor. Türkiye’yi bu rezaletten çıkaracağız, arındıracağız. Bu ülkenin namuslu vatandaşlarıyla birlikte çözeceğiz.”
Ruhsar Pekcan görevinden ayrıldı ama hakkında işlem yapılmadı
Kılıçdaroğlu, eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile ilgili iddialara ilişkin, “Kendisi görevinden ayrıldı ama hiçbir işlem yapılmadı. ‘Yapanın yaptığı yanına kar kalır’ mantığı burada da geçerli oldu. Normalde olması gereken, eğer bir bakan yönettiği bakanlığa yakınları dolayısıyla mal satıyorsa her şeyden önce bu ayıp ama siz ayıbı görmüyorsunuz, çalana hesap sormuyorsunuz? Çaldığıyla kalıyor. Sonra hep beraber diyoruz ki ne olacak bu memleketin hali? Memleketin hali böyle gitmez.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması
Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Biz bir ittifakın içerisindeyiz. Bizim ittifakımızın adı Millet İttifakı. Bizde demokratik kurallar geçerli. Demokratik kurallar neyi öngörüyorsa o çerçevede hareket ediyoruz. Eğer cumhurbaşkanlığı konusu gündeme gelirse oturur ittifak bileşenleri liderleri olarak konuşuruz, kararımızı veririz. Eminim o kurallara da bütün arkadaşlarımız uyar.” ifadesini kullandı.
Erken seçimle ilgili soruları da cevaplayan Kılıçdaroğlu, var olan iktidarın sorun çözme kapasitesini kaybettiğini ve yeni sorunlar yarattığını iddia etti.
“HDP ittifakı” sorusu
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, “HDP’li yöneticilerle görüştüğümüzde ittifaka hazır olduklarını söylüyorlar. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine, şunları kaydetti:
“(HDP ittifaka hazırdır) ilk defa sizden duyuyorum. Benim bildiğim Genel Başkan Mithat Bey açıklama yaptı. ‘Biz ittifak içerisinde değiliz, ittifak da yapmayacağız’ diye… Yaparlar, yapmazlar böyle düşünceleri var mı ben müneccim değilim. Onların yaptığı açıklama gayet açık, net. Bizim ittifakımız da belli. Kimlerle ittifak yaptığımız da belli. Yerel seçimlerde de diğer seçimlerle de oy birliğiyle kamuoyuna açıkladık. İttifak olmak zorundadır. İkili bir ittifak var Türkiye’de. Bir devleti soyulacak organ olarak görenlerin, Türkiye’nin itibarını yerle bir edenlerin ittifakı. Artı kendi topraklarından bayrağı indirip Süleyman Şah Türbesi’ni kaçıranların ittifakı. Öbür ittifak da gerçek anlamda milliyetçilerin, yurtseverlerin demokrasiden yana olanların ittifakı. Biz ikincisinde yerimizi aldık.”,