CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, organize suç örgütü lideri olmakla suçlanan Sedat Peker’in iddialarıyla ilgili harekete geçmeyen yargıyı eleştirdi. “Devletin hazinesini mafya ile el ele olacaksın, tezgahı kuracaksın, belli yerlere çökeceksin, rantını alacaksın. 21. yüzyılın Türkiye’sinin geldiği nokta bu. İktidar sahipleri ile mafya devleti ortak yönetiyorlar.” diyen Kılıçdaroğlu, parti kapatmaya yönelik eylemleri de doğru bulmadıklarını anlattı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısındaki açıklamalarından satır başları şöyle: “Üniversiteler bilim ürettiğinde Türkiye katma değeri yüksek ürünler üretmeye başlar diyoruz. Boğaziçi’ne malum bir kayyum rektör atadılar. Sen, o üniversiteye bırak rektör olmayı, orada hoca bile olamazsın. Kardeşim sende onur varsa istifa et. İstifa et ya. Neden istifa etmiyorsun? Hocaların görevine son veriyor, hangi mantıkla? Üniversitenin rektörü bilime düşman olur mu? Rektör bilime düşman, bilim insanına düşman.”
PARTİ KAPATMAYI DOĞRU BULMUYORUZ
“(HDP’yi kapatma davası) Demokrasinin var olduğu, savunulması gerektiği bir ortamda siz bir partiyi kapatamazsınız. Parti kapatmaya yönelik her eylemi doğru bulmuyoruz. Bir siyasi partiyi beğenmesek bile onun düşüncelerine ortam yaratmalıyız. Demokrasi olmazsa olmazımızdır. Siyasi partiler ise demokrasinin vazgeçilmez unsurudur. Demokrasinin var olduğu bir ortamda siz bir partiyi kapatamazsınız. Şiddet, baskı uyguluyorlarsa kapatın. Zaten savcı harekete geçer. Partinin yöneticileri eline silah alıyorsa eyvallah. Ama savcı siyasi otoritenin talimatıyla harekete geçiyorsa orada demokrasi yok demektir, demokrasiyi yok ediyorsunuz demektir. Düşünceyi ifadeden korkmayacaksınız.”
CUMHUR İTTİFAKI’NIN ÜÇÜNCÜ ORTAĞI MAFYADIR
“(Sedat Peker’in iddiaları) Nerede bu savcılar? Ben konuşunca 24 saat bile sürmüyor harekete geçiyorlar; lağım basmış, yolsuzluklar diz boyu, bir Allah’ın kulu kalem bile oynatmıyor. Yeraltı dünyasının önemli bir aktörü açıklamalarda bulunuyor. Gazeteler, televizyonlar tartışıyor. Tık yok iktidar sahibinden. İstifa diye bir müessese var. Onurlu insanlar için… Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı mafyadır. Mafya bozuntuları için özel kanun çıkartmadılar mı? İçişleri Bakanı açıkça Saray’ı tehdit ediyor, 17-25’den söz ediyor, para kasalarından söz ediyor. Bir siyasi ayda 10 bin dolar para alıyor diyor. Tık yok. Kim bu?”
TBMM BAŞKANI ŞENTOP’A: REZALETİ ORTADAN KALDIR BARİ
“TBMM Başkanı Şentop, ‘Mektup gönderdim, siyasetçinin ismini istiyorum’ dedi. Gönderecek mi İçişleri Bakanı? Asla göndermez. Rezaleti ortadan kaldır bari. Biz biliyoruz aslında herkes biliyor. O kişide acaba yüz var mı, ahlak var mı? Kirliliğe bulaşmış insanlar, kirli gezmekten hoşlanırlar. O kişi Almanya’ya bile gidemiyor, öyle diyorlar. Rüşvet alan siyasetçilerden söz ediliyor, tık yok. Uyuşturucu kaçakçılığı yapanlar var bu da söyleniyor. Hiçbir savcı korkudan soruşturma açamıyor. Nasıl bir devlet, nasıl bir anlayış?”
DEMİRÖREN’E YÖNELİK ELEŞTİRİ
“(Demirören’in Ziraat Bankası’ndan aldığı kredi) Çiftçiye, esnafa haciz uyguluyorsunuz. Ziraat Bankasını soyan, hem faizini hem ana parasını ödemeyen ve iktidar tarafından el üstünde tutulan bir zat varken bu ülkede adalet var diyebilir misiniz? Milyonlar işsizken, asgari ücretliler geçinemezken, saray beslemeleri beş yerden, altı yerden dünyanın aylığını alıyorlar bu mudur adalet? Mafya bozuntuları için özel kanun çıkartırsın, Harp okulu öğrencileri içeride, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, avukatlar içeride. Bu çifte standart neden? Bu mudur adalet?”