İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yakuplu Kent Ormanı’nı hizmete açarken yaptığı konuşmada Kanal İstanbul projesine de değindi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haziran’da temeli atılması planlanan Kanal İstanbul projesine ilişkin olarak, “O ‘Kanal’ denilen meselenin içindeki, kanal değil; sağına soluna dikilecek şu binalar. Mesele o. Mesele yine duygusal” diyen İmamoğlu, “Bizim o işe tahammülümüz yok. İstanbul buraya kadar geldi. Buraya tahammülümüz yok. Elinizdeki yetkiyle, İstanbul kentinin geleceğini sıkıntıya sokamazsınız. Türkiye’nin geleceğini, tehdit altında bulunduramazsınız. Marmara Denizi’ni yok edemezsiniz” ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 50 bin metrekarelik Yakuplu Kent Ormanı’nı hizmete açtı. Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt da açılışta İmamoğlu’na eşlik etti. Amaçlarının yeşil ve yaşanabilir bir kent yaratmak olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Beton Kanal gibi projelerin değil, yeşil projelerin milli olduğunu” savundu.
“Yanlış yapıyorsunuz, hatadan dönün”
Burada Kanal İstanbul projesi hakkında konuşan İmamoğlu, amaçlarının yeşil ve yaşanabilir bir kent yaratmak olduğunu savunarak şunları söyledi:
“‘Efendim, kanal yapacağız, İstanbul kurtulacak. Milli bir proje.’ Ya Allah’ın aşkına; şundan daha milli bir proje var mı? Doğayı korumak yaşamı korumaktır. Doğayı korumak ve geliştirmek, yeşil alanları büyütmek, geleceği kurtarmaktır. Bakın bu kadar net. Dünyanın en birinci meselesi şu anda yeşili korumak, küresel ısınmaya karşı mücadele vermek. Çünkü, doğaya karşı yapılan yanlışlar, bir güvenlik sorunudur; hayatı tehdit eder. O bakımdan bize taahhüt edilenin de altını çizeyim de bilin: O ‘Kanal’ denilen meselenin içindeki, kanal değil; sağına soluna dikilecek şu binalar… Mesele o. Mesele yine duygusal. Bizim o işe tahammülümüz yok. İstanbul buraya kadar geldi. Buraya tahammülümüz yok. Bunun şovu da olmaz. Allah aşkına yapmayın. Ama bak bunun olur. ‘Efendim, millet bahçeleri yapıyoruz,’ Allah razı olsun. Daha fazlasını yapın. Daha fazla yeşil alanlar yapın; ama bunu yapmayın. Bu yanlıştan dönün. Israr ediyoruz, yalvarıyoruz hatanızdan dönün. Yanlış yapıyorsunuz. Elinizdeki yetkiyle, İstanbul kentinin geleceğini sıkıntıya sokamazsınız. Türkiye’nin geleceğini, tehdit altında bulunduramazsınız. Marmara Denizi’ni yok edemezsiniz. Birçok gerekçesi var. O bakımdan buradan ben, bu derin mesajı vermek zorundayım.”
İmamoğlu, Yakuplu Kent Ormanı ile ilgili şunları söyledi:
“Bazen bu anılara değinince, yani her yerinde bir anısı olur mu; oluyor. Beylikdüzü’nde oluyor. Hele bu son siyasi süreçte bunları yaşamak, ne yazık ki bizi şaşırtmıyor. Bu orman, bir duyduk ki ihaleye çıkacak… Yakuplu Muhtarımız Yüksel Kol buna en yakın şahit, Yakuplu halkı şahit. ‘Efendim ihaleye çıkacak…’ Daha öncesinde bir sağlık alanı ile ilgili de burada bir çalışma konuşulmuştu. ‘Bu memleketin artık doğaya, yeşile, ormana ihtiyacı var’ diyerek, halk, burada bir kampanya başlattı. Evimiz Beylikdüzü Derneği, binlerce, hatta 10 bini aşan sayıda imza topladı. Bakanın kapısına kadar gidip bakana bu sürecin yanlış olduğunu anlattılar. Hatta o dönem Sayın Akif Hamzaçebi (İstanbul Milletvekili) eşlik etti. Meclis üyelerimiz, şimdiki Meclis Grup Başkanvekilimiz olan Doğan Bey (Subaşı) ile beraber ziyaret ettiler, anlattılar. Burası özel işletmeye dönük açık ihaleye çıkıyordu. İhaleye bir gün kala, ihalesi iptal edildi. Allah razı olsun; gene en azından, bizim o tepkimizi, vatandaşın tepkisini dikkate aldı o dönemin Orman Bakanı ve iptal etti. Hemen ardından, Beylikdüzü Belediye Başkanı olarak, ‘Burayı Beylikdüzü’ne verin ve biz, burayı aynı orman haliyle koruyarak, geliştirerek spor alanı vesaire yapalım’ diye yazı yolladık. Bizim yazımıza tabi cevap vermediler. Bir ay kadar sonra, ‘Burayı size vermiyoruz Beylikdüzü Belediye Başkanlığı olarak, ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne veriyoruz’ dediler. Öyle yapınca, biz de biraz kızıp İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmış olduk. İşin esprisi tabii ama burayı İBB Başkanlığı’nı kazandıktan sonra hemen arkadaşlarımla ele aldık, projelendirdik.”
“Esenyurt’un U dönüşünü başlatacağız”
Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt’un büyük bir zorluğu devraldığını söyleyen İmamoğlu, “Çok büyük zorluk; öyle böyle değil. Senede 60-70 bin nüfusun göç ettiği, yerleştiği bir merkezi devraldı. Tüm gücümüzle yanında olacağız. Esenyurt’un ‘U dönüşünü’, tekrardan nasıl mutlu bir kent olabilirin sürecini, hep birlikte, değerli Başkanımla beraber tanzim edeceğiz. İşi çok zor; biliyorum ama başaracağız. Kemal Deniz Başkanım da başaracak. Esenyurt halkının yardımcı olması gerekir. Hep beraber, toplumsal dayanışma ile yanlıştan insanların dönmesini sağlayarak, kimi yerde anlatarak, ders vererek başaracağız. Derin bir yoksulluk, derin bir mülteci yoğunluğu var. Bunu niye anlatıyorum? Şundan: Hayat böyle güzel” diye konuştu.
“Yeşille ilgili yatırımlarımız güçlü yürüyor”
“Yeşille ilgili yatırımlarımız çok güçlü bir biçimde yürüyor” diyen İmamoğlu, “Milyonlarca metrekareyi bu kente kazandıracağız. Yine hem Beylikdüzü’nde hem Esenyurt’ta bu tür alanları geliştirmek, daha yaşanabilir hale getirmek ve geleceği emanet etmek adına da çalıştığımız gibi, bütün İstanbul’da, en doğusundan en batısına çalışacağız. Ben, birazdan konuşmalı bitireceğim. Buradan hemen deniz yolu ile Tuzla’ya geçeceğim. Bir uçtan bir uca. Orada da bu işleri konuşacağız. Çevrenin korunması… Organize sanayide toplantılarım var. Oradaki bir göletin kurtulması ile ilgili sürecimiz var. Birçok konuyu gidip orada çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“İstanbul güzel bir yola girdi”
İstanbul’un çok güzel bir yola girdiğini vurgulayan İmamoğlu, “İstanbul’da her şey çok güzel olacak. Ben bu inancımı, bu cesaretimi, bu kararlılığımı nereden alıyorum biliyor musunuz? Çocukluğumda aynen böyle bir çayırda, tepeden aşağıya kendimi denize doğru bıraktığımda, o içime dolu dolu oksijeni alarak büyüdüm ya o doğayı hissettim ya benim bütün cesaretim oradan geliyor. Bütün doğallığım, bütün içtenliğim oradan geliyor. İşte bu çayırda da bu bölgenin çocukları çimende yuvarlanacaklar. O tepeden aşağıya koşacaklar. Özgür olmanın, kararlı olmanın, bilgili olmanın, doğaya saygılı olmanın, insanların birbirini sevmesiyle dünyanın güzelleşeceğinin farkında olmanın burada doya doya keyfini çıkaracaklar ve yeni nesle en güzel armağanı bu şekilde vermiş oluyoruz. Ne mutlu bize. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.