CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek başkanlığındaki çalışma grubu tarafından hazırlanan raporda, nitelikli ülke, demokratik toplum ve demokratik devlet vurgusu yapıldı. Hukuk devleti, sosyal devlet ve çevre devleti ilkelerinin altı çizildi.
Gazete Duvar’ın haberine göre, parlamenter sisteme geçişin ilk aşamasında, öngörülen değişikliğin düşünsel alt yapısı, ikinci aşamasında “demokratik devlet” ekseninde parlamenter rejimin anayasal çerçevesini oluşturacak olan “yasama-yürütme-yargı” ile sınırlı bir anayasa taslağı yazımı, üçüncü aşamasında ise, hak ve özgürlükleri de kapsamına alan değişiklikler bütününü yansıtan bir taslağın en geniş katılımla yazılması ve tartışmaya yer alıyor.
Raporda şu ifadeler dikkat çekti:
Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkileri, parlamenter sistemle uyumluluk hedefinde daraltılmalı. Cumhurbaşkanı’nın bütün işlemleri karşı-imza kuralına bağlı olmalı, istisnai nitelikteki tek başına yapacağı işlemler, Anayasa’da sayma yoluyla sınırlı olarak düzenlenmeli. Cumhurbaşkanı’na tek başına OHAL ilan etme yetkisi tanınmamalı. Cumhurbaşkanı’nın, Anayasa andı gereği tarafsızlığı esas olduğundan, varsa siyasal parti ile ilişiği kesilmeli. Parlamenter rejimi tercih eden devletlerin büyük bir kısmı, Cumhurbaşkanı’nın parlamentoca seçilmesini öngörür.
Bakanlar Kurulu TBMM’den güvenoyu almalı, Meclis’e karşı sorumlu olmalı. Başbakan, TBMM üyeleri arasından parlamenter rejim gelenek ve ilkelerine uygun olarak belirlenmeli. Bakanlar, Meclis içinden cinsiyetler arası temsil ilkesi gözetilerek belirlenmeli, Meclis dışından seçim istisna olmalı.
Hükümet istikrarı aracı olarak; kurucu güvenoyu ve yapıcı güvensizlik oyu ile hükûmeti kurmak kolay, düşürmek zor olmalı. Bu amaçla, güvenoyu alınırken, olumlu oyların çok olması yeterli sayılmalı; güvensizlik oyu söz konusu olduğunda ise, üye tam sayısının salt çoğunluğu ya da nitelikli bir çoğunluk aranmalı. Gensoru ile yapıcı güvensizlik oyu birleştirilmeli; yeni hükümet kurulması güvence alınmadan düşürülememeli. Bakanlar, başbakan tarafından belirlenmeli. Yeni hükûmet kurulamaması durumunda hükümet bunalımlarının önüne geçilmesi için, en geç 45 gün için hükümet kurulamaz ise, kendiliğinden seçim (otomatik yenileme) devreye girmeli. Hükümetin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisi, konusu, sınırları ve süresi yetki kanununda açıkça belirlenmek kaydıyla tanınmalı. Görevdeki bakan veya başbakan Yüce Divan’a sevk olursa, görevi sona ermiş sayılmalı.
Yerel yönetimlerin seçimle gelmiş yöneticileri sadece mahkeme kararı ile görevden uzaklaştırılmalı. Yerel yönetimler, katılımcı demokrasiyi geliştirici ve merkezi yönetimi dengeleyici bir yapıya kavuşturulmalı.
Denetlenebilirlik, Sayıştay’ın bağımsızlığını ve kesin hesap denetiminin etkililiğini gerektirdiğinden Meclis’te ayrı bir sürekli Kesin Hesap Komisyonu kurulmalı, denetimin etkililiği için komisyon başkanı muhalefetten belirlenmeli.
Siyasal partiler yasası demokratik yapıya kavuşturulmalı, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yeniden yapılandırılmalı. Yüzde 10 barajı kaldırılmalı, aday belirleme yöntemleri demokratikleştirilmeli ve yurt dışı seçim çevresi oluşturulmalı. Tek tek her milletvekilinin yetkisi ve gücü artırılmalı. Genel kurul görüşmelerinin bütünü TRT’den ve internetten canlı yayınlanmalı.
Yüksek Seçim Kurulu, seçim yargısı olarak yeniden düzenlenmeli, kararlara karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yolu açılmalı.