ANKARA – HDP’ye yönelik açılan kapatma davasında HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın daha önce açıkladığı ve cemaat yapılanmasından tutuklanan savcılık kararıyla yapılan tape kayıtları dosyaya konulurken, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın tutuklu siyasetçileri “masum gösterme” iddiası yer aldı.
Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan “kapatma davası” iddianamesi Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından kabul edildi. HDP’li 451 siyasetçi hakkında siyasi yasak istenen iddianame ise partili siyasetçiler hakkında açılan yargılaması süren davalar, yaptıkları konuşmalar ve katıldıkları etkinliklerden oluştu.
İşte iddianameden bazı detaylar şöyle:
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2’inci Daire tarafından verilen ihlal kararı ardından İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 4 yıl 8 aylık hapis cezasının Yargıtay tarafından 26 Nisan 2021 tarihinde onaylanan kararının gerekçesi yer aldı.
Demirtaş’ın yargılandığı 19. Ağır Ceza Mahkemesi delilleri arasında yer alan 2008 yılına dair tape kayıtları da yer aldı. Demirtaş’ın avukatları 2018 yılında bu iddialara ilişkin 20 madde de bir açıklama yapmıştı. Kapatma iddianamesinde de yine bu tape kayıtları yer aldı.
CEMAATTEN TUTUKLANAN SAVCININ TAPE KAYITLARI DOSYADA
Örgütle bağlantısı olduğu iddia edilen kişilerle konuştuğu iddia edilen Demirtaş bu tape kayıtlarına ilişkin şunları söylemişti: “2008’de (ben grup başkanvekiliyken) KCK yöneticileriyle telefon görüşmeleri yapmışım. Milletvekili olmama rağmen telefonlarım yasa dışı bir şekilde dinlenmiş. Konuşma içeriklerinde suç unsuruna rastlanmamış ama konuştuğum kişiler örgüt yöneticisiymiş. Kim oldukları fezlekede -özellikle- belirtilmeyen bu ‘örgüt yöneticileri’ kimmiş peki? İşte tamamı parti yöneticilerimiz olan bu kişileri, örgüt üyesi gibi gösterip fezleke düzenleyen savcı da aynı: Cemaat’ten tutuklanan Uğur Özcan.”
Demirtaş, söz konusu kişilerin görevlerini “DTP Genel Başkan Yardımcısı Selma Irmak, BDP dönemin Örgütlemeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Yüksek, PM üyesi ve Van Milletvekili Nadir Yıldırım, partisinin Diyarbakır İl Başkanı, Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay, BDP Yerel Yönetimler Komisyon Üyesi Turan Genç, PM üyeleri Çimen Çiçek, Mazlum Tekdağ, Eski Genel Başkan ve Yerel Yönetimler Komisyon Üyesi Mehmet Abbasoğlu, PM üyesi Ali Oruç, Bismil Belediye Başkanı Şükran Aydın, PM ve Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, Hakkari Belediye Başkanı Kazım Kurt, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir” olarak açıklamıştı.
Bu açıklamaya rağmen savcılık, aynı soruşturmadaki tespitleri iddianameye yerleştirdi. DTK toplantıları da örgütsel bağ olarak lanse edildi.
TAZİYELER, DEMOKRATİK ÇÖZÜM ÇADIRLARI
Demirtaş’ın HDP üyeliği öncesi katıldığı etkinlikler eylemler, yaptığı konuşmalarda “odak olma” filleri arasında sayıldı. Demirtaş’ın 12 Kasım 2011 tarihinde Hakkari’de yaşamını yitiren bir HPG’linin cenazesine,14 Temmuz 2012 tarihinde Diyarbakır’da katıldığı “Kürt Sorununa Demokratik Çözüm” mitingi, 24 Mart 2011 tarihinde kurulan “Demokratik Çözüm Çadırları” yer aldı. Bu eylemlerin gerçekleştiği dönemde HDP henüz kurulmamıştı.
ÇÖZÜM SÜRECİ FOTOĞRAFI
Demirtaş’ın 2015 yılında özyönetim ilanlarına ilişkin açıklamaları, DTK’nin 2016 tarihindeki Olağanüstü kongresinde verdiği mesaj da yer aldı. Demirtaş hakkında düzenlenen fezlekeler yer aldı.
Demirtaş’ın yargılandığı 19. Ağır Ceza Mahkemesi iddianamesinde yer alan çözüm sürecinde Kandil’de çekilen fotoğraf da yer aldı.
İddianamede şu ifadeler yer aldı: “ Yapılan inceleme sonucunda suç isnadında bulunulan yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı şüphelinin cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemleri meşru gören silahlı terör örgütü liderlerinden Sabri OK, Murat Karayılan ile kadın terörist Sülbüs PERİ ile birlikte Abdullah Öcalan’ın resminin ve terör örgütünün sözde bayrakları olan ERNK ile Konfedaralizim bayraklarının önünde fotoğraf çekerek terör örgütünün destekçileri olduğunu belli edecek şekilde hareket etmek suretiyle terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu işlediği belirtilmiştir.”
Demirtaş hakkında 2010, 2011, 2012 yıllarında yaptığı açıklamalara dair düzenlenen fezlekeler kopyala yapıştır yapıldı.
HDP’NİN KOBANÊ TWEETİ
İddianamede Kobane eylemleri de yer aldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire tarafından şiddet çağrısı olmadığı tespit edilen tweet de bu iddianame de yer aldı. Kobane eylemleri de yer aldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire tarafından şiddet çağrısı olmadığı tespit edilen tweet de bu iddianame de yer aldı. Savcı, Demirtaş’ın 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davasının 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davayla birleştirildiğini es geçti. Savcılık, Demirtaş’ın halen “Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/189 esas sayılı dosyası kapsamında hakkında yargılama yapıldığı anlaşılmıştır” dedi.
PERVİN BULDAN
Savcılık, HDP Eş Genel Başkanı Buldan’ın da 2008 yılından 2015 yılına kadar katıldığı eylemlerin tarihlerini sıralamakla yetindi. Savcılık tarafından, “Şüphelinin soruşturma konusu yapılan somut olaylar dışında da benzeri pek çok eylem ve etkinliğe katıldığı, konuşmalar yaptığı, katıldığı etkinliklerde tamamen terör örgütünün yukarıda özetlenen amaç ve hedefleri ile stratejisine uygun şekilde olayların cereyan ettiği, yine örgüt ile organik bağı olduğu anlaşılan internet sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında şüphelinin bu ve benzeri eylemlerinin haberleştirilip paylaşımlara sokulduğu anlaşılmaktadır” yorumu yapıldı.
Savcılık, Buldan’ın HDP’ye 2014’te üye olduğunu da ekledi.
AÇLIK GREVİ, SANAL MEDYA PAYLAŞIMLARI
HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Sezai Temelli hakkında savcılık hazırlanan fezlekelere yer verdi. Fezlekeler arasında 2019 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için yapılan açlık grevi eylemleri ve Kobanê eylemleri gerekçesiyle açılan dava gerekçe yapıldı.
HDP Diyarbakır İl binasında 3 Mart 2021 tarihinde İmralı’daki tecride karşı başlatılan açlık grevi eylemcilerini ziyaret eden Temelli hakkında hazırlanan fezleke, sanal medya paylaşımları yer aldı.
AÇLIK GREVİ AÇIKLAMALARINI PKK TALİMATI SAYDI!
Temelli’nin sanal medya paylaşımı olan “İçerideki arkadaşlarımıza sözümüz var, bu fikriyatın sahibine, Öcalan’a sözümüz var bu tecrit bitene kadar, Öcalan’ın özgür çalışma koşulları var edilene kadar biz çalışmalarımıza 7 gün 24 saat ara vermeden devam edeceğiz” ifadelerini de PKK/KCK Merkez Komitesinin talimatı olduğunu öne sürdü. Temelli’nin açlık grevleri döneminde cezaevinde yaşamına son veren Zülküf Gezen’in taziyesine katılması ve orada “Her gün HDP’ye, HDP’lilere, Kürtlere nefretle yaklaşan, düşmanlıkla yaklaşan bu siyasi iktidarı buradan bir kez daha uyarmak istiyoruz. İnsan canından daha kıymetli bir şey yoktur, insan canı üzerinden siyasi hesap yapmayın, hukukun, adaletin çağrısına kulak verin ve bu tecridin sonlanması için gerekli adımları atın” konuşması da yer aldı.
Yaşamını yitirenlerin cenazesine katılmak savcılık tarafından şu şekilde yorumlandı: “Şehit olgusunun özellikle askeri örgütlenmeler açısından önemli bir olgu olduğu bilinmektedir. Örgütün de asıl olarak silahlı faaliyetlere geleceğini bağladığı sözde şehitlik olayının ön plana çıkartıldığı görülmüştür. PKK/KCK silahlı terör örgütü müzahir kitle üzerindeki etkisini sürdürebilme adına zaman zaman müzahir yayın organları üzerinden terörist cenazelerinin sahiplenilmesi yönünde çağrı ve açıklamalar yapmaktadır.”
Temelli’nin 2018-2019 yıllarında Öcalan’a dair yaptığı tüm açıklamalar örgüte bağlandı.
SİYASETÇİLERİ ‘MASUM GÖSTERME’ SUÇLAMASI
9 Mayıs 2017’de HDP üye olan yeni dönem Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ında 18 Mayıs 2018’de yaptığı “..Bu barajı yerle bir ederken aynı zamanda zindanların kapılarını açmış olacağız hep birlikte Selo başkanda buradan sizin iradenizle meclise giden G.Y. kardeşimde, İdris Baluken, Figen Yüksekdağ’da hepsi hepsi özgürlüğüne kavuşacaklar..” açıklama ile son dönemde örgütün izlediği strateji ve politikaları uyguladığını iddia etti.
Savcılık Sancar’ın “örgüt jargonu” kullandığı tespitiyle yargılaması devam eden HDP’li siyasetçileri “PKK/KCK silahlı terör örgütünü, bu örgütün Suriye uzantısı olan YPG/PYD silahlı terör örgütünü, PKK/KCK silahlı terör örgütü adına suç işleyen” olarak tanımladı. İddia makamı peşinen örgüt üyesi yaptığı siyasetçiler Selahattin Demirtaş, İdris Baluken ve Figen Yüksekdağ’ı dulusal ve uluslararası kamuoyuna masum şekilde lanse edildiğini, yaptıklarının teşvik edildiğini, eylemlerini meşru göstermeye çalıştığı gerekçesiyle hakkında hazırlanan fezlekeyi de iddianameye koydu.
ULUSAL BİRLİK ÇALIŞMALARI
Ulusal birlik çalışmalarını “sözde” olarak tanımlayan savcılık, 24 Ekim 2020 tarihinde Diyarbakır’da gerçekleşen toplantıya ilişkin fezleke ve Sancar’ın açıklamalarına yer verdi.
Sancar’ın açlık grevindekileri ziyaret etmesini “PKK/KCK Merkez Komitesinin talimatını sahiplenme” olarak değerlendiren savcılık, Sancar’ın 23 Şıubat 2020’de Eş Genel Başkan olarak seçildiği HDP 4. Olağan Büyük Kongresindeki “İmralı’nın kapılarını açın ki barışın yolu sonuna kadar açılsın. Barışın yolu açılacaksa Öcalan mutlaka ve mutlaka bu yolun ışığı olarak en önemli rolü üstlenecektir. O nedenle diyoruz: Tecrit sadece bizim meselemiz değildir, bu ülkenin, barışının meselesidir” sözlerini de şu şekilde yorumladı: “terör örgütü liderine sahip çıkarak cezaevinde bulunmasını tecrit olarak nitelendirdiği, Anayasa Mahkemesince eylemleri yanında terör örgütüyle olan bağlantıları da değerlendirildiğinde Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldikleri ve terör örgütü PKK/KCK ile aynı amaca hizmet ettikleri anlaşılarak önceki tarihlerde kapatılan partileri “partilerimiz kapatıldı” diyerek sahiplendiği ve davalı Partinin de kapatılan diğer partilerle aynı yolda/aynı amaca doğru yürüdüğünü kabul ettiği, diğer taraftan HDP Mardin il teşkilatınca düzenlenen; ölen terör örgütü mensuplarının fotoğraflarının asılı olduğu, salon içerisinde terör örgütü propagandası nitelikli Devrim-Gerilla Marşın söylendiği toplantıya katılıp saygı duruşunda bulunarak terör örgütü ile olan bağını açık bir şekilde ortaya koymuştur.”
YÜKSEKDAĞ HAKKINDA DAVALARI VE SORUŞTURMALARI YER ALDI
HDP eski dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında açılan soruşturma ve davalara yer veren savcılık, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini alenen aşağılama, terör örgütü propagandası yapma” suçlarından mahkumiyetinin, “silahlı terör örgütüne üye olmak, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma” suçlarından yargılamalarının bulunduğu, partinin Eş Genel Başkanı olarak üst düzey görev alan Figen Yüksekdağ eylemlerinin, başkanlığını yaptığı davalı partiyi bağlayacağını öne sürdü.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.