AKP iktidara geldiğinde 177 milyon lira olan Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (ÇAYKUR) zararı, 18 yılda yüzde bin 217 artarak 2 milyar 334 milyon lira oldu. Kurumun çalışan sayısı da sürekli azaldı ve 9 bin 902 kişiden 6 bin 670’e geriledi.
Cumhuriyet’te yer alan ÇAYKUR raporunda, ”2002 yılında stok çay miktarı 99 bin 469 ton iken 2020 yılında stok miktarı yüzde 34.51 artışla 133 bin 800 ton olmuştur. 2002 yılında 6 bin 805 ton olan günlük üretim kapasitesi yüzde 34.7 artışla 2020 yılında günde 9 bin 20 ton olmuştur. Çay fabrikalarının randımanı 2002 yılında yüzde 17.07 iken 2020 yılında yüzde 18.87. Üretici sayısı 2002 yılında 203 bin 28 iken 2020 yılında yüzde 1.08 azalarak 200 bin 845 kişiye düşmüştür” denildi.
Raporda, “2016 yılı sonuna kadar ÇAYKUR’un zararı 227 milyon TL iken Varlık Fonu’na devredildikten sonra ise zarar 2 milyar 107 milyon TL’ye çıktığı” belirtilirken; ayrıca, “AKP iktidarı döneminde bankalara kredi borcu da yüzde 20 bin artarak öz sermayesinin üstüne çıktığına da dikkat çekildi. Rapora göre, 2002 yılında ÇAYKUR’un bankalara borcu 20 milyon 719 bin TL iken 2020 yılı sonunda 4 milyar 165 bin TL oldu.”
YÖNETİM KURULU HARCAMALARINDA CİDDİ ARTIŞ
Raporda, 2020 yılında bir önceki yıla göre yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerine yapılan harcamalar yüzde 24 artarken toplam personel harcamalarının ise sadece yüzde 7 oranında artış gösterdiği ve çay üreticilerine yüzde 17-18 oranında zam yapıldığı belirtildi.
CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, “AKP iktidarı döneminde tüm Türkiye’nin olduğu gibi Çaykur’un da ipi çekilmiştir. AKP, ülkeyi nasıl yönetiyorsa Çaykur’u da öyle yönetmiş. Çaykur’un sermayesi yüzde 1542 artmış, çalışan personel sayısı yüzde 32.6 azalmış olmasına karşın bilanço zararı ve bankalara olan borcunun çok yüksek rakamlara ulaştığı ortadadır. Çaykur, bankalara faiz ödeyen bir kuruma dönüştü” dedi.
“SİYASETİN ELİ ÇAYKUR’DAN UZAKLAŞTIRILMALI”
Çaykur’un bir an önce Varlık Fonu’ndan çıkarılması gerektiğini kaydeden Deniz, “Öz sermayesi yükseltilerek bankalara olan borçları kapatılmalı ve faiz yükünden kurtarılmalı. Yönetimsel reformlar yapılmalı, siyasetin eli Çaykur’dan uzaklaştırılmalı. Ayrıca Çay Kanunu çıkarılarak kurumun çay sektöründeki etkinliği ve düzenleyici rolü artırılmalı” ifadelerini kullandı.