TR724 HABER | TÜRKMEN TERZİ, MAPUTO
Dünyanın en fakir ülkelerinden olan Mozambik’in kuzey eyaleti Cabo Delgado’da zengin doğalgaz kaynaklarının keşfi, bölgede yatırım yapan enerji devlerini ve hükümeti hedef alan silahlı bir isyanın ortaya çıkmasına neden oldu. Yerel halkın Eş-Şebab olarak adlandırdığı, IŞİD bağlantılı Ensar’ul Sunna örgütünün son 4 yıldır artan saldırıları sonucu yaklaşık 1 milyon insan evlerini terk ederken, Fransız enerji devi Total ve Amerikan çok uluslu pertrol ve doğalgaz şirketi ExxonMobil’in enerji operasyonları saldırılardan etkileniyor.
Tanzanya sınırındaki Cabo Delgado’da şu ana kadar yaklaşık 3000 bin insan hayatını kaybederken, evlerini terkeden 350 bin çocuk ise karşılaştıkları şiddet olaylarından dolayı, yaşadıkları kamplarda ağır travmalar yaşıyor. Radikal isyancıların çocukların kafa kesme görüntülerini yayınlaması dikkatleri bölgeye çekmişti.
Dünyanın en fakir sekizinci ülkesi olan Sahraaltı Afrika ülkesi Mozambik’te, son aylarda çatışmaların şiddetlenmesi üzerine Devlet Başkanı Filipe Nyusi, Avrupa Birliği ve Afrika Birliği’ne bağlı Güney Afrika Kalkınma Topluluğu’dan (SADC) askeri yardım istedi.
Bölgedeki son saldırılar üzerine yatırımları tehlikeye giren Avrupa ülkeleri Nyusi’nin de çağrısı üzerine harekete geçti. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, geçen hafta Avrupa Birliği Savunma Bakanları Zirvesi öncesi yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği’nin önümüzdeki birkaç ay içinde Mozambik’in, İslamcı isyancılarla mücadelesine yardım etmek için ülkede bir askeri eğitim misyonuna sahip olabileceğini söyledi. Zirveden sonra basına konuşan Portekiz Savunma Bakanı Joao Cravinho, “Kimse Mozambik’e asker göndermenin iyi bir fikir olmadığını söylemedi… Önce görev resmi olarak onaylanmalı ve daha sonra katılacak ülkeler taahhütleri özel olarak açıklama fırsatına sahip olacak” derken, sekiz Avrupa ülkesinin asker gönderme niyeti olduğundan bahsetti. Mozambik’te geçtiğimiz Nisan ayındaki saldırılarda onlarca insan hayatını kaybetmiş ve bölgeye 20 milyar dolarlık enerji yatırımı yapan Fransız firması Total, operasyonlarını bir süre durdurmak zorunda kalmıştı. Mozambik lideri Nyusi, Nisan ayında Fransız Başkanı Emmanuel Macron ile de durumu görüştüştü. Portekiz halihazırda, eski kolonisi olan Mozambik’te 60 kişilik askeri eğitim misyonu konuşlandırmış durumda ve eksta 60 asker göndermeyi kabul etti.
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa da geçen hafta Fransa lideri Macron’u başkent Pretoria’da ağırladı ve iki lider bölgedeki güvenlik konularını görüştü.
SADC üyeleri ise geçen hafta Perşembe günü Mozambik’in başkenti Maputo’da yaptığı olağanüstü zirvede ise bölgedeki güvenlik konularını ele alarak, Mozambik’in idaresinde SADC Yardım ve Acil Operasyonlar Merkezi (SHOC) kurulması ve çatışmaların yaşandığı bölgeye 3 bin kişilik SADC askeri gücünün konuşlandırılmasını görüştü. Nyusi, SADC zirvesinde, Nisan sonu görüştüğü Ruanda lideri Paul Kagame’nin Mozambik’e asker göndermeye hazır olduğunu söyleyerek, zirveden Ruanda askerleri için izin istedi.
Güney Afrika Dışişleri Bakanı Naledi Pandor ise, Avrupalı devletlere Mozambik’e askeri müdahele konusunda uyarılarda bulundu. Pandor, Mozambik’in Batılı ülkelerle doğrudan askeri müdahele konusunu görüştüğünü belirterek, “G-7 zirvesinde Fransa, Avrupa Birliği ve Amerika Dışişleri Bakanları ile görüşme fırsatı buldum ve Mozambik’e konuşlandırılacak yabancı askerlerin SADC emrinde olması gerektiğini anlattım” dedi.
Güney Afrika Cumhuriyeti, 24 Mart’tan bu yana devam eden saldırılar nedeniyle Mozambik’te mahsur kalan vatandaşlarını kurtarmak için önceki gün bu ülkeye asker gönderdiştı, çıkan çatışmalarda en az bir Güney Afrikalı hayatını kaybetemişti.
300 bin çocuk ve yetişkin kimliklerini kaybettiği için eğitim ve sosyal yardım alamıyor
Cabo Delgado’da faaliyet gösteren uluslararası sivil toplum örgütü “Save the Children-Çocukları Koru” tarafından hazırlanan son rapora göre, çatışmalardan dolayı evlerinde ayrılan ve ailelerini kaybeden 300 binden fazla çocuk, doğum sertifikalarını ve kimliklerini de kaybedince yaşadıkları kamplarda eğitim, sağlık, ve sosyal korunma gibi yardımlardan mahrum kalıyor. Metuge bölgesinde ki 16 yaşındaki bir kız çocuğu yaptığı açıklamada, “Arzu ederdim ki doğum belgem ve kimliğime tekrar kavuşayım. Burada okullar var, ama uniformamız ve kitaplarımız, kırtasiye malzemelerimiz yok, ilköğretim yok” dedi.
Mozambik’in merkezden uzak ve Müslüman çoğunluğa sahip Delgago bölgesinde geçtiğimiz Ocak ve Mart ayı arasında yaklaşık 3500 kişi koleraya, 180 bin kişi ise sıtmaya yakalandı. Salgın rakamları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artmış durumda.
Uzmanlar askeri müdahele konusunda uyarıyor
Askeri Araştırmalar kurumu ACLED yetkilisi Jasmine Opperman, kuzeydeki bölge halkının dış askeri müdaheleye tepki vereceğini, ve radikal örgütlere katılımın artacağı konusunda uyardı. Opperman, Mozambik’in fakir, merkezden çok uzak kuzey bölgesinin insan kaçakçılığı başta olmak üzere, bir çok yasadışı ticaretin döndüğü bir yer olduğunu, yabancı askerlerin kanunsuz bazı işlere karışmalarının bölgedeki durumu daha da kötüleştireceği konusunda uyardı. Bölgedeki siyasi ve askeri analistler ise, Batı Afrika, Lesotho ve Kongo örneklerini vererek, Mozambik’in kuzeyine olacak dış müdahelenin isyanları artıracağını, Mozambik’in fakir bölgelerin ekonomik olarak kalkındırılmasına ve bölge halkına sağlık, eğitim, yatırım hizmetlerine yoğunlaşmasının önemine değiniyorlar.
Mozambik’in kuzey bölgesindeki fakir halk, enerji gelirlerinden daha fazla pay isterken, bölgedeki isyancıların asıl amacının ne olduğu, ve kimler tarafından desteklendiği halen tam olarak bilinemiyor. Birleşmiş Milletler,Tanzanya yönetimine Mozambikli sığınmacılara kapıları açması çağrısında bulunurken, Botsvana Devlet Başkanı Mokgweetsi Masisi, Mozambik’teki saldırıların bütün bölge güvenliğini de tehdit ettiğine dikkati çekti.