Sedat Peker’in skandal açıklamaları, Türk medyasında geniş analizlerle kamuoyuna anlatılıyor.
Arap dünyasının saygın gazetelerinden Arab News, konuyu Eski Dışişleri Bakanı ve AKP kurucu üyelerinden Yaşar Yakış’ın ‘Erdoğan’ın AKP’sinin karanlık dünyasının kapağı kaldırıldı’ başlıklı analiziyle gündeme taşıdı.
Yaşar Yakış’ın kaleme aldığı makalede, yeraltı dünyasının tanınmış ismi Sedat Peker’in açıklamaları, Türkiye’deki yolsuzlukların, düzensizliklerin, hukukun üstünlüğünün yok edilmesinin, güvenlik ve yargı arasındaki rekabetin su yüzüne çıkması olarak değerlendirildi.
”Peker, kampanyasını video çekerek ve sosyal medya aracılığıyla yürütüyor. Milyonlarca takipçi tarafından izleniyor. İfşa ettiği şeylerin çoğu, geçmişte zaten sızdırılmış olaylarla ilgili, ancak bu kez bu tür yasadışı eylemleri işleyen bir aktör tarafından seslendiriliyor ve daha organize şekilde ifşa ediliyor.” diyen Yaşar Yakış, Peker’in AKP içindeki iki rakip güç merkezi arasındaki rekabetin kurbanı olduğunu söyledi.
Yakış, taraflardan birinin Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak olduğunu ve Albayrak’ın Hazine Bakanlığından istifa ettiğini, hala kayıp olduğunu, diğer güç merkezinin ise Erdoğan’ın yerine geçmesi olası kabul edilen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğunu belirtiyor.
Yakış, analizini, ayrıntılarla daha da genişletiyor. AKP içindeki bölünmeden önce Peker’in, AKP’yi tanıtmak için gönüllü olduğunu, AKP hükümetin Kürtlere yönelik politikasını eleştiren bir açıklama yapan akademisyenlere, “Bu akademisyenlerin kanını sel gibi akıtacağız ve kanlarıyla duş alacağız.” dediğine yer veriyor.
Yakış’a göre, Peker yanlış ata bahis yaptı ve tutuklanacağını hissettiğinde önce Karadağ’a, sonra Kuzey Makedonya’ya, ardından Fas’a, son olarak Türkiye’nin iade anlaşması olmayan BAE’de yerleşti.
Yakış, Türkiye hukuk sisteminin kalmadığını ima ederek, Cemil Çiçek’in, “Anlatılanların binde biri doğruysa ülke için büyük felaket” sözünü aktardı ve yazısını şu cümleyle bitirdi: “Bir Türk atasözü derki, minareyi çalan, kılıfını hazırlar.”