HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Nisan ayına ilişkin tüketici ve üretici fiyat endeksini açıkladı. Tablo ürkütücü. TÜİK’in tartışmalı verilerine göre tüketici fiyatlarında yıllık artış yüzde 17,14 olarak kayıtlara geçti. Geçtiğimiz yıl ekim ayında başlayan yükseliş trendi 7. ayda da devam etti. Üretici Fiyat Endeksi ise yüzde 35’in üzerine çıktı. ÜFE ile TÜFE arasındaki uçurumun artması zam yağmurunun da kapıda olduğu anlamına geliyor.
Enflasyon oranlarındaki yükseliş sonrası piyasaların en çok merak ettiği konu Merkez Bankası’nın 6 Mayıs’ta yapacağı PPK toplantısında alacağı kararın ne olacağı. MB’nin faizi artıramayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Peki düşürebilir mi? Mevcut tabloda bu da mümkün görünmüyor. MB yönetimi arzu etmese de ‘pas’ geçmek zorunda kalacak.
Enflasyondaki yükseliş Nisan ayında da durmadı. TÜİK’in tartışmalı verilerine göre TÜFE yıllık bazda yüzde 17,14 olarak açıklandı. Haziran 2019’dan (15,7) bu yana görülen en yüksek seviyeye. TÜİK’in verilerine göre TÜFE nisanda aylık yüzde 1,68 artmış ancak bağımsız araştırma grubu EnaGrup’un verilerine göre ise aylık bazda artış 2,62.
YÜKSELİŞ TRENDİ 7. AYDA DA DEVAM ETTİ
TÜİK’in açıkladığı verilerle enflasyonda geçtiğimiz yıl Ekim ayında başlayan yükseliş serisi yedinci aya taşınmış oldu. Yıllık çekirdek enflasyon ise Nisan’da yüzde 17,77 olarak kaydedildi. Yıllık enflasyon Mart’ta yüzde 16,2 seviyesindeydi. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar yüzde 29,31 ile ulaştırma, yüzde 22,27 ile ev eşyası ve yüzde 19,20 ile sağlık oldu. Gıda fiyatlarında ise yıllık artış yüzde 16,98 şeklinde gerçekleşti. Yıllık en düşük artış yüzde 3,60 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti.
ÜRKÜTÜCÜ SENARYO: ÜFE-TÜFE ARASINDAKİ MAKAS AÇILIYOR
Tablodaki asıl dikkat çekici değişim ÜFE’de yaşanıyor. Türk lirasındaki değer kaybına bağlı olarak artan maliyetlerin yıkıcı etkisi üretici enflasyonunda (Yİ-ÜFE) görüldü. Üretici fiyatlarında artış ise Nisan’da aylık olarak yüzde 4,34 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Yıllık bazda bu oran yüzde 35,17 seviyesine çıktı. ÜFE, ilk kez geçtiğimiz yıl Eylül ayında TÜFE’nin üzerine çıkmıştı. O günden sonra ÜFE ve TÜFE arasındaki fark her geçen gün daha da açıldı.
FARK NEDEN AÇILIYOR?
İki kalem arasındaki farkın açılmasının temel nedeni kur ve ithalat/maliyet fiyatlarının ÜFE’ye daha hızlı yansıması olarak gösteriliyor. Ancak burada temel sorunlardan biri de hangi verinin daha doğru olduğu. Üreticilerin aylarca zararına satış yapması ihtimal dışı. Maliyetleri yüzde 35 artan üreticinin, bunu ürün ve hizmet fiyatlarına aylarca yansıtmaması mümkün mü? Dolayısıyla TÜİK’in TÜFE’ye dair verilerinin doğruluğu konusunda ciddi soru işaretleri var.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Bir an için TÜİK’in verilerinin doğru olduğunu kabul edelim. Bu durumda da şu soruya cevap aramak gerekiyor; Önümüzdeki aylarda TÜFE mi ÜFE’ye yaklaşacak yoksa tam tersi mi olacak? ÜFE’nin TÜFE’ye yaklaşması, yani üretici enflasyonunun yüzde 20’nin altına inmesi için kurun düşmesi, ithalat maliyetinin azalması gerekiyor. Ancak bu olmazsa, kur dolayısıyla maliyetler artmaya devam ederse TÜFE’nin ÜFE’ye yaklaşma ihtimali yüksek. Mevcut durumda ikinci ihtimalin olma olasılığı çok daha büyük görünüyor.