Suriye’de iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana ikinci kez cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılıyor. Uluslararası kamuoyu ülkede seçimlerin adil bir ortamda yapılmadığı eleştirisinde bulunuyor. Seçimlere Cumhurbaşkanı Beşar Esat’ın haricinde iki aday daha katıldı. Esat, 2000 yılından bu yana ülkeyi yönetiyor. Beşar Esat, babası Hafız Esat’ın ardından ülkede cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuştu.
Suriye devlet televizyonu, ülkenin çeşitli noktalarındaki oy kullanma merkezlerinde halkın sandık başındaki görüntülerini yayınladı.
Devlet televizyonunda Beşar Esat ve eşi Esma Esat’ın da Şam’da oy kullanırken çekilen görüntüleri yayınladı. Esat oy kullanmasının ardından yaptığı açıklamada, uluslararası kamuoyunun seçimlerin adil ve şeffaf olmadığı yönündeki açıklamalarını eleştirdi.
Esat, Suriye halkının batılı devletlerin söylediklerine itibar etmediğini, önemli olan başka devletlerin değil Suriye halkının ne söylediği olduğunu belirtti.
Arap medyasındaysa Suriye genelinde Esat hükümetini ve seçimleri protesto eden grupların görüntülerine yer verildi. Özellikle 2011’de ilk eylemlerin başladığı Dara’da geniş katılımlı bir protesto düzenlendiği görüldü.
Birleşmiş Milletler Sözcüsü Stephane Dujarric, gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye hükümetinin BM’nin 2254 sayılı kararına uymadığını ve yeni bir anayasa oluşturmadan seçimlere gittiğini söyledi.
Beşar Esat’ın, ülkede son olarak 2014 yılında yapılan seçimlerde yüzde 89 oranında oy aldığı açıklanmıştı. Esat ailesi 1970 yılında ülkede yapılan darbeden bu yana Suriye’de iktidarda bulunuyor.
Esat hükümeti, seçimlerin adil olmadığını söyleyen ülkelerin ülkedeki terörist grupları finanse edenler olduklarını iddia ediyor.
Esat’ın bu seçimleri de yüksek bir oy oranıyla kazandığının açıklanması ve 7 yıl daha devlet başkanlığı koltuğuna oturma hakkı kazanması bekleniyor.
Türkiye’den Suriye seçimlerine tepki
Türkiye de Suriye’de yapılan seçimlere tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada “Suriye rejimi tarafından bugün düzenlenen seçimler halkın hür iradesini yansıtmayan gayrimeşru bir nitelik taşımaktadır. Serbest ve adil olmayan şartlarda tertiplenen sözkonusu seçimler, Suriye ihtilafının siyasi çözümüne ilişkin BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararının lafzı ve ruhuyla bağdaşmadığı gibi rejimin siyasi sürece ilişkin samimiyetsiz yaklaşımını da ortaya koymaktadır. Rejimin sonucu malum seçimleri öne sürerek suni meşruiyet sağlama girişimlerine izin verilmemesi ve BM kolaylaştırıcılığında, Suriyelilerin sahipliğinde ve öncülüğünde yürütülen siyasi sürecin kesintisiz devam ettirilmesi önem taşımaktadır. Türkiye, bu yöndeki gayretlerini Suriye halkıyla dayanışma içinde kararlılıkla sürdürecektir” denildi.