HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ
Türk bankacılık sektörünün tartışmasız en önemli sorunu ‘batık/sorunlu’ krediler. Sorunlu kredi miktarı kaba bir hesapla 700 milyar TL’ye ulaştı. Söz konusu rakam ‘canlı kredilerin yüzde 20’sine tekabül ediyor ki bu bankacılık sektörünün kaldırabileceği bir oran değil. Ancak iktidar temsilcileri sorunu çözmek yerine, zamana yayarak görmezden gelmeyi tercih ediyor. Sorunlu krediler, sürekli yeniden yapılandırılarak yüzdürülüyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye Bankalar Birliği’nin Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmada bankalardan resmen batıkları yüzdürmesini istedi. Elvan, takipteki kredileri sektör ortalamasının üzerinde olan bankalarda, firma rehabilitasyonları için yeniden yapılandırma birimleri kurulmasını teşvik ettiklerini söyledi.
Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşçu, iktidarın görmezden gelmesinin sorunu daha da büyüteceğini anlatıyor.
Bankacılık sektörünün kredi hacmi, 21 Mayıs 2021 itibariyle 3 trilyon 795 milyar 968 milyon liraya yükseldi. Söz konusu rakam geçtiğimiz yıl ocak ayında 2,6 trilyon liraydı. Toplam kredi hacmi 16 ayda 1,2 trilyon lira artmış.
Sektörün en önemli sorunlarından biri de ‘takipteki alacaklar.’ Takipteki alacaklar, bankanın uzun süredir ödeme alamadığı ve kredinin tamamının ödenmesinden ümidini kesip gözden çıkardığı miktar kadar provizyon ayırması gereken kredileri gösteriyor. Takipteki kredi miktarı geçtiğimiz eylül ayından bu yana 150 milyar TL civarında seyrediyor. 21 Mayıs itibariyle rakam yaklaşık 149 milyar lira.
HOKUS POKUS STRATEJİSİ!
Peki ekonominin neredeyse durma noktasına geldiği ortamda bu rakam nasıl sabit kalabiliyor? Sabit kalıyor çünkü ‘sorunlu’ krediler 3-4 ve 5. gruba düşmesin diye yeniden yapılandırılarak yüzdürülüyor. Yani rejim, bir hokus pokusla ‘batık’ kredi miktarını düşük gösteriyor.
Bu arada, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) sorunlu kredilerin takibe düşme sürelerini 90 gün yerine 180 güne çıkaran düzenlemesi 30 Haziran’da bitiyor. Muhtemelen söz konusu süre en az 6 ay daha uzatılacak. Zira uzatılmaması durumunda ‘batık’ oranı fırlayacak!
720 MİLYAR TL’LİK SORUNLU KREDİ MİKTARI
Birinci grupta 160 milyar TL batık var. İkinci grupta yer alan yakın izlemedeki kredi miktarı ise 360 milyar TL. Mart ayı itibariyle yaklaşık 3,8 trilyon lira olan canlı kredinin yüzde 5-6’sının ‘yeniden yapılandırılan’ sorunlu kredi olduğu tahmin ediliyor. Dolayısıyla 200 milyar lira civarında bir sorunlu kredi de oradan geliyor. Dolayısıyla ‘sorunlu’ kredi miktarı en iyi ihtimalle 720 milyar liraya dayanmış görünüyor.
LÜTFİ ELVAN: YÜZDÜRÜN!
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye Bankalar Birliği’nin 64. Genel Kurul Toplantısı’nda konuya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Sorunlu kredilere değinen Elvan, “Varlık yönetim şirketlerinin altyapısını güçlendirme çalışmaları sürüyor. Bankalarda yeniden yapılandırma birimleri kurulmasını teşvik ediyoruz.” dedi. Elvan’ın sözlerinin tevile ihtiyacı yok. Elvan, bankaların ‘sorunlu’ kredileri yeniden yapılandırmasını, bunun için ‘yeniden yapılandırma birimlerinin kurulmasını’ istiyor.
BABUŞÇU: SORUN DAHA DA BÜYÜYECEK
Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşçu, sorunlu kredi konusunu sürekli gündemde tutan isimlerden. Daha önce kamu bankalarında üst düzeyde görev yapmış bir isim. YouTube’da yayın yapan ‘Mesele Ekonomi’ programında konuşan Babuşçu’ya göre iktidarın görmezden gelmesi sorunu daha da büyütecek. Sorunlu kredi miktarının 700 milyarı bulmasının büyük bir sorun olduğunu anlatan Babuşçu, “Canlı kredilerin yüzde 20’si kadar bir rakamdan bahsediyoruz. Bankacılık sektörünün kaldırabileceği bir oran değil bu. Sorunu da çözmeye çalışmıyoruz, erteliyoruz. Erteledikçe de sorun büyür.” diyor.
‘KÖTÜ’ BANKALAR KURULMALI
Şenol Babuşçu çözüm yollarını da sıralıyor. Buna göre ilk alternatif bankaların kendi içinde sorunu çözmesi. Ancak bu mümkün gözükmüyor. İkinci alternatif ise alacakları tahsil edecek ‘kötü’ banka kurulması. Babuşçu, hali hazırda TMSF’nin elinde iki banka olduğunu ve bu bankaları ‘kötü’ banka olarak kullanabileceğini anlatıyor. Babuşçu ayrıca, varlık yönetim şirketlerinin sermayelerinin güçlendirilmesi gerektiğinin de altını çiziyor.
‘KÖTÜ’ BANKALAR NASIL ÇALIŞIYOR?
Sorunlu krediler bankaların üzerinden alınarak ‘kötü’ bankaya aktarılıyor. ‘Bad Bank’, söz konusu kredileri analiz yaparak satın alıyor. Mesela 100 milyar TL’lik sorunlu krediyi 10-15 milyar TL’ye alıyor. Diğer banka 85-90 milyar TL’yi zarar yazıyor.