İZMİR – Bir yılı aşkın süredir canlı müziğin sustuğunu dile getiren müzisyenler, sanat ve sanatçının korunması için projelerin geliştirilmesini istedi.
Pandemi nedeniyle eğlence mekanları, kafe ve bar işletmelerine getirilen kısıtlamalardan dolayı müzisyenler işsiz kaldı. Geçimini sağlayamayan müzisyenlerin bir bölümü enstrümanlarını satmak zorunda kaldı, 100’ü aşkın müzisyen de intihara sürüklendi. İzmir Müzisyenler Derneği Yönetim Kurulu üyesi Meltem Karasu, müzisyen Ayşegül Kuru ve Mertcan Titiz, pandemi sürecinde yaşadıklarını anlattı.
MÜZİK SUSTU
Pandemi döneminde 25 yıldır emek harcadığı sahneyi bırakmak zorunda kaldığını dile getiren müzisyen Ayşegül Kuru, kendisi gibi günlük olarak para kazanan tüm müzisyenlerin işsiz kaldığını söyledi. Geçtiğimiz yılın Mart ayından bu yana canlı müziğin sustuğunu belirten Kuru, yaşamını idame ettirebilmek için farklı iş arayışına girdiğini, saat sınırlaması olsa da bazı dönemlerde açık olan kafe ve barlarda yöneticilik yaptığını ancak kısıtlamalarla bir kez daha işsiz kaldığını ifade etti. Sahnenin kendisi için bir iş mekanı olmak dışında, kendini mutlu hissettiği ve ifade ettiği yer olduğunu aktaran Kuru, “Bunlardan yoksun kalmak da tabii ki çok kötü etkiledi” dedi.
İntiharlar nedeniyle tanıdığı ve tanımadığı birçok meslektaşı için endişe içinde olduğunu dile getiren Kuru, “Aylarca belki yıllarca çalışarak yine sahneden kazandığınız paradan küçük birikimlerle, yine işinize yatırım yapıyorsunuz. Pandemi sebebiyle işsiz kalınca da bu ekipmanı satmak zorunda kalıyorsunuz, hissedilen umutsuzluk arsızca tüm hayatınızı kaplıyor, enstrümanını satmayı ancak bu şekilde anlatabilirim.; gittikçe koyulaşan bir umutsuzluk ve çaresizlik” diye konuştu.
Kuru, yerel yönetimler ve devlet tarafından müzisyenler için iş alanları açılması çağrısında bulundu.
MÜNFERİT GÖRÜLMESİN
Artan müzisyen intiharlarına münferit bir vaka gibi yaklaşılmasına tepki gösteren Mertcan Titiz de 14 ay boyunca bu sektörde çalışan ve sayıları milyonu bulan kişinin işsiz olduğunu belirterek, “İntihar önlenebilir bir halk sağlığı sorunuysa, bununla mücadele için en başta bu durumu münferit görmekten vazgeçmekle başlanmalıdır” dedi.
Titiz, bazı kentlerde belediyelerin müzisyenlere destek verdiğini ancak bunun da sistematik haline getirilerek genele yayılmadığına işaret ederek, “Devlet için bugün pandeminin 14’üncü ayı biterken söyleyebileceğim şey bu; utansalar yeter” diye konuştu.
ÇARESİZLİK DUYGUSU
İzmir Müzisyenler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Karasu ise “Mesleğini, sanatını icra edememek, müzikten uzak kalmak, kendi emeğiyle ekmeğini kazanamamak, bir yandan da sosyal destekten, asgari geçim standardından ve insani yaşam koşullarından uzakta çaresizlik duygusuyla baş etmek müzisyenlerin ruhunda derin yaralar açıyor” dedi. Müzik emekçilerinin güvencesiz açlıkla yüz yüze bırakıldığını ölümlerin önüne geçilmediğini dile getiren Karasu, dernek olarak bin müzisyenle iletişim kurarak kira ve erzak yardımı yaptıklarını aktardı.
TALEPLER
Karasu, taleplerini şöyle sıraladı: “Kültür Bakanlığı tarafından müzisyenlere destek amaçlı başlatılan ‘Müzik Susmasın’ projesinin kapsamının genişletilmesini ve bu yardımların yılsonuna kadar uzatılmalı. Bu süreçte işsiz kalan müzisyenler dahil herkese asgari ücret tutarında maaş bağlanmalı, işsizlik ödeneğinin iyileştirilerek süresinin pandemi sonuna kadar uzatılmalı, mekanların gerekli önlemler alınarak açılması, vergi ve SGK’dan muaf tutulması, kira desteği ve istihdamı teşvik edici sosyal politikaların uygulanmalı, kayıt dışı çalışmaya karşı tüm sanatçıların ve diğer sektörlerdeki işçi ve emekçilerin sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmasını talep ediyoruz. Sanatı ve sanatçıyı koruyan program ve projelerin uygulanmasını istiyoruz.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.