HABER | ENGİN TENEKECİ, OSLO
Norveç’te, 2019’da intihar edenlerin sayısı, pandemi süresi boyunca hayatını kaybedenlerin sayısını aştığı belirtildi. Norveç devlet televizyonu geçtiğimiz günlerde Mart 2020’den Şubat 2021’e kadar Covid-19’dan dolayı ölenlerin sayısını 574 olarak açıkladı.
Yine devlet televizyonunu, Ölüm Kaydı Kurumun’nun (Dødsårsakregisteret) verilerini kaynak göstererek, 2019’da intihar edenlerin sayısını, 650 olarak belirtti. Bu rakam, neredeyse günde 2 kişilik intihar vakasına tekabül ediyor.
Bu sayıdan 465’i erkek, 185’i ise kadın. İntihar edenlerin yarısı 30 ile 60 yaşları arasında. Bunların 63’ünün 25 ile 29 yaşında olduğu kaydedilirken, sayıda geçen yıllara oranla artış yaşandığı belirtildi. En yoğun intihar vakası yaşanan bölge olarak ise, Troms og Finnmark olarak gösterildi.
Psikolojik rahatsızlık teşhisi konulan gençlerin sayısında da devamlı artış yaşandığı vurgulandı. Buna göre, 18 yaş altı her 3 kişiden birine psikolojik rahatsızlık teşhisi konuluyor.
Televizyona konuşan acılı anneler, intihar vakaları sonrası yeterince psikolojik destek almamalarından yakındı. Hükümet, konuyla ilgili kollarını sıvadığını, bu tür ailelere destek amaçlı 20 milyon kronluk bütçe ayırdığını duyurdu.
Haberde daha önce çocukları intihar eden ebeveynlerin görüşlerine de yer verildi. Kim isimli oğlu 2011 yılında 20 yaşında intihar eden anne Marion Messel (63), intihar sonrası psikolojik desteğe ihtiyaç hissettiğini açıkladı. “Çünkü çaresiz ve çok yalnız kaldığını hissediyorsun,” ifadelerini kullanan Messel, oğlunun o dönemlerde hayatla nasıl başa çıkacağını bilemediğini ve başka çıkış yolları bulamadığını kaydetti. İş hayatına ise intihar olayından 2 yıl sonra döndüğünü açıkladı.
‘BİR İNTİHAR BAŞKA BİR İNTİHAR DÜŞÜNCESİNİ DOĞURUYOR’
Anne Giljebrekke (60) de oğlunu kaybeden anneler arasında. Oğlu Thomas (27) 2019’da intihar etmiş. Giljebrekke, oğlunun intiharından hemen sonra oldukça yetersiz psikolojik destek aldığını, bununsa kendisini şaşırttığını bildirdi. Anne Giljebrekke, oğlunun intiharından sonra internette 60 bölümlük ‘intihar konuşmaları’ başlattı. Seriler 24 bin kişi tarafından dinlendi. Ayrıca süreç boyunca birçok mağdur ebeveyni dinledi ve tanıştı.
İntihar Araştırma Kurumu da (LEVE), intihar vakası yaşayan ailelerin görüşleri ile hemfikir. Kurumun genel sekreteri Terese Grøm’a göre, bu tür olaylara maruz kalan anne ve babalar yalnız bırakılıyor. Grøm, bu durumun insanın ruhi dengesini kaybetmesine neden olduğunu ve beraberinde bir başka intihar vakası düşüncesini doğurduğunu vurguladı. Genel sekreter, intihar vakasından hemen sonraki desteğin oldukça önemli olduğunu, bu nedenle her belediyede meselenin ciddiyet ile takip edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sağlık Bakanlığı danışmanlarından Maria Jahrmann Bjerke konuyla ilgili yaptığı açıklamada, hükümetçe ayrılan 20 milyon kronluk bütçenin, bu tür ailelerin tespiti ve psikolojik destekleri adına harcanacağını duyurdu.
Öte yandan yine devlet televizyonunda yere alan bir habere göre, ülke genelinde en az bin çocukla yapılan bir araştırmada 18 yaş altı her 3 kişiden 1’ine psikolojik rahatsızlık teşhisi konuluyor. Teşhis oranının en çok vuku bulduğu bölgeler ise, Bodø, Røyken, Porsgrunn, Ski (Nordre Follo) ve Nøtterøy. Araştırmanın yapılma nedeni ise, son 10 yılda iş ya da okul hayatından ayrılan gençlerin sayısında artış yaşanması. Araştırmacılar, bu tür teşhislerin, gençlerin kendilerini hasta olarak tanımlamalarına ve lise eğitimlerini tamamlamamalarına neden olabiliyor. Oranın artış nedeni ise, gençliğin an itibarıyla eskiye nazaran yaşadığı değişim süreci olarak gösterildi. Buna göre şimdiki gençlik sosyal medyada daha çok baskı, alay ve benzeri şeylere maruz kalıyor.