YORUM | ALPER ENDER FIRAT
Sedat Peker’in videolarının milyonlarca izlenmesini nedeni ne olabilir? Toplum bu tarz mafyatik, gayri nizami, gri alan ilişkilerini çok mu seviyor, bunlara çok mu meraklı, yoksa başka bir nedeni olabilir mi?
Evet, bunlara meraklı ciddi bir kitle vardır ama mahalle aralarında, sokakta, alışverişte, sosyal medyada, fısıltı gazetesinde, herkesin Sedat Peker’in söylediklerini konuşuyor olması sadece bu merakla açıklanabilir mi?
Sedat Peker’in bu denli ilgi görmesinin toplumsal muhalefet ile bir ilişkisi olduğu kanaatindeyim. Siyasette karşılığını bulamayan toplumsal muhalefetin, akacak bir mecra aramasının da Sedat Peker’in ilgi görmesinde etkili olduğunu düşünüyorum.
Bundan bir buçuk yıl kadar önce bir grup sanatçının söylediği ‘Susamam’ şarkısı da böyle bir etkiye sebep olmuştu.
Hatırlayacaksınız Şanışer’in önderliğinde bir araya gelen bir grup sanatçı, kadın hakları, hayvan hakları, adalet, hukuk, çevre, trafik, kentleşme gibi konular hakkındaki eleştirilerini ‘Susamam’ diye bir şarkıda toplamıştı.
Protest sözleriyle tanınan ve özellikle son dönem Türkçe rap müziğe damgasını vuran Şanışer, 17 müzisyenle beraber yaklaşık 15 dakikalık ‘Susamam’ ile Türkiye gerçeklerini seslendirmiş ve herkesi ‘susmamaya’ davet etmişti.
Şarkı yayınlandıktan sonra gündeme adeta bomba gibi düştü. “Gel gün olur hapsolur bu suçlu cümleler / Yenilir hiç olurum fark etmezler! / Susma, Susamam! / Korkma yanıma gel!”
Şarkı, gündemi öylesine sarsmıştı ki sosyal medya bu şarkının sözleriyle çalkalanıyor, aydın, yazar, gazetecisinden, esnafına ev kadınına kadar hemen herkes şarkının sözlerini konuşuyordu.
Öyle ya, ülke öyle bir hale gelmişti ki adaletten, hukuktan, insan haklarından, hayvan haklarından bahsetmek çok büyük cesaret istiyordu. O cesareti de bu gençler göstermişti. YouTube’da milyonlarca izlenmiş, milyonlarca beğeni almış yüzbinlerce yorum yapılmıştı.
20’li yaşlardaki bu gençler bir anda muhalif duruşun simgesi ve merkezi haline geldi. Bu gencecik çocuklardan bazıları, gelen tepkilerin enerjisine dayanamayıp şarkıdan ayrıldığını beyan etmek zorunda kalmışlardı. Öncesinde, toplumun böylesine bir muhalefet açlığı çektiğini bu gençler de fark edememiş, bir anda çöken yükü taşımaya bazılarının güçleri yetmemişti.
Ülkede öyle bir muhalefet boşluğu var ki Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük protestosu bile bir anda ülkenin bütün her yerinde ki muhalefeti kendisinde toplayabiliyor.
Bugün Türkiye’de toplumsal muhalefete önderlik edecek bir yer, bir merkez yok. Ülkenin her tarafıyla dökülen, perişan haline dur diyecek, hükümetin ülkeyi yok etmesini engelleyecek, bu dirayeti gösterecek muhalefeti yok.
Toplumun Sedat Peker’den medet umar hale gelmesinin en temel suçlusu kesinlikle siyaset kurumu ve onun muhalefetsizliğidir.
Oysa muhalefetin merkez bölgesi, muhalefet partileri olması gerekirken, tarihin en beceriksiz, en yanlış hükümetine rağmen, toplumda heyecan uyandıracak bir söylem geliştiremiyor. Bu yüzden Sedat Peker bile toplumu, muhalefet partilerinden daha çok heyecanlandırıyor.
Siyaset çürümüş, korkak, TSK perişan olmuş bütün kurmay kadrosunu kaybetmiş, medya zaten yok, toplum bu hırsız, zalim, beceriksiz yönetimden nasıl kurtulacağını bilemiyor, ona rehberlik edecek, yol gösterecek bir yer yok. Bunlara anlayacağı dilden cevap verecek, heyecan uyandıracak bir eylem yok. Sol bitik, sağ korkak.
Seçimler bu yönetimden kurtulmanın bir yolu ancak bugüne kadar her kritik seçimde, kıyamet koparken hayvan otlatmaya giden, seçim günü ortadan kaybolan muhalefetin, daha önce onlarca kere yaptığı şeyi, yine yapmayacağını hiç kimse garanti edemiyor.
Millet Sedat Peker’in anlatacaklarından medet umar halde.
Kaynak: Tr724