YORUM | TARIK TOROS
Türkiye’de devletle mafyanın kriminal ilişkisi ilk değil son da olmayacak.
Birtakım pis işlerin ihale edilmesi de!
***
Di Pietro diye bir savcı vardı, İtalya’da.
Meşhur “Temiz Eller” operasyonunun en ünlü savcısı.
İtalya, bu cesur savcı eliyle köklü mafya gruplarına ve devletteki uzantılarına karşı bir mücadeleye girdi.
***
1992-1994 yılları arasında politikacılar, bürokratlar, iş adamları dahil 4 bin 500’den fazla kişi hakkında soruşturma açıldı. Mahkûm olanların sayısı 1233’ü buldu.
***
Yıllar sonra Türkiye’ye geldiğinde sorulmuştu, hiç unutmam.
-Bugün İtalya nasıl?
–O günkünden beter!
***
2012’de verdiği bir söyleşide şöyle diyecekti:
-20 yıl sonra acı olan şu. Her şey değişti ama hiçbir şey değişmedi. Dün iktidar paraya erişim için kullanılıyordu, bugün para iktidara erişim için kullanılıyor. Roller tersyüz edildi.
***
Haliyle…
1996’da Susurluk kazasının ardından İçişleri Bakanlığı’ndan istifa etmek zorunda kalan Mehmet Ağar…
Şu gün, dönemin en kudretli isimlerinden biriyse…
Tarihi bir döngüdür bu.
***
Türkiye’deki durumun vahim tarafı:
Ülkenin tam anlamıyla “suç devleti”ne dönüşmesi.
Tepeden tırnağa, tüm idari ve toplumsal mekanizmalar bulaştı buna.
***
Şebekenin başı olan iktidar ve sahipleri ise ne çeteleri yönlendirebiliyor, ne de kriz yönetimi yapabiliyor.
Ülkeyi yönetmek gibi bir dertleri hiç olmadığı gibi…
Şimdi, kendi mafyatik örgütlenmelerini dahi çekip çeviremiyorlar.
***
Ülke medyası ise “kadın pedi” satışının yasaklanmasını…
Ramazan günü, Erdoğan’ın önündeki su bardağını konuşuyor.
***
Şu son 1 haftaya sığan gelişmeler dahi gösteriyor ki:
Erdoğan iktidarı her alanda çöktü!
***
Partisi propagandayı eline yüzüne bulaştırdı, bir çizgi filmin bile arkasında duramadı.
Salgınla mücadeleyi bırakın, günü kurtarma genelgeleriyle işler hepten sarpa sardı.
İşsizlik, enflasyon, buna bağlı intiharlar… yayın yasaklarıyla perdelenmeye çalışılıyor.
İstanbul’da kaybetmeyi bir türlü hazmedemedi seçimi tekrarlattı. Şimdi, “Başkan elleri arkada türbe dolaştı” gibi gülünç soruşturmalarla tabanını bile kızdırıyor.
Gençleri yakalayamadı, olanı da kaybediyor. Sohbet odalarında AKP’li gençler genel merkeze posta koyuyor.
Anketlerde partinin erimesini bir türlü önleyemediği gibi, atılan her yanlış adımla baş aşağı gidişi hızlandırıyor.
Muhalefetin düşük profilli gündemine teslim oldu, hemen her konuda geri adım atıyor, tükürdüğünü yalıyor.
Gelgelelim savunamıyor, savunmaya çalıştıkça üstü başı batıyor.
20 senenin sonunda kadrosuz ve yalnız bir iktidar.
***
Durum vahim olduğu kadar çıkış için de ümit verici.
Bir daha hiçbir grubun ya da kişinin gücü tek elde toplayamayacağı bir sistemi inşa etmeden ülkenin burnu pislikten çıkmaz. Çıkmayacak.
Tüm olumsuzluklara karşın…
Buna inancın arttığını görmek sevindirici.
Tek iyi şey de bu.
***
Sedat Peker’e değinmeden bitirmek olmaz:
Zaman ayarlı bir bombanın üzerinde şu an.
Tek tek kabloları kesmekle meşgul.
Hangi rengin bombayı patlatacağını biliyor.
Kaynak: Tr724