ABD’de bir grup Demokrat Partili Senatör, Türkiye’ye insan hakları ihlallerine karşı etkili adımlar atmaması durumunda yaptırım uygulanması çağrısında bulunan bir tasarıyı Senato’ya sundu.
Geçmişte 2017 ve 2019 yıllarında sunulan tasarıların tekrarı olan, “Türkiye İnsan Hakları Teşvik Yasası 2021” olarak adlandırılan yasa tasarısında, Demokrat Senatörler Ed Markey, Ron Wyden ve Jeff Merkley’nin imzaları bulunuyor.
19 sayfalık yasa tasarısında, özellikle 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından Türk hükümetinin, dozunu arttırdığına dikkati çektiği insan hakları ihlallerini kınanıyor. Senatörlerin ortak açıklamasında, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Türk Hükümeti’nin” hem sınırları içinde hem de dışındaki “gazetecileri, siyasi rakiplerini, muhalifleri, sivil toplum eylemcilerini ve azınlıkları pişkin biçimde hedef alan” bir susturma kampanyası yürüttüğü belirtildi.
Magnitsky yasasına göre Türkiye’ye karşı yaptırım isteniyor
Yasa tasarısında, Türkiye’nin insan hakları ihlallerine karşı etkili adımlar atmaması durumunda ABD Başkanı’ndan Magnitsky yasasını işleterek Türkiye’ye yaptırım uygulaması isteniyor.
2009’da Rusya devletinin yolsuzluğunu ifşa eden ve bu yüzden gözaltında işkenceyle öldürülen Sergei Magnitsky adlı vergi danışmanı adına 2016 yılında ABD Kongresi’nce kabul edilen yasa, insan hakları ihlallerinden sorumlu yabancı devlet ve hükümet yetkililerine yaptırım uygulanmasını öngörüyor.
Yasa tasarısına göre Türk hükümeti, kişilerin vicdani ve siyasi suçlarla hapsedilmesinden, gazetecilerin siyasi gerekçelerle gözaltına alınmasından, sosyal medyada ifade özgürlüğünün kısıtlanmasından ve uluslararası düzeyde kabul edilmiş insan hakları yükümlülüklerini ihlal etmekten sorumlu tutuluyor.
Üç Demokrat senatörün sunduğu tasarı, ABD Maliye Bakanlığı’nın da devreye girerek uluslararası mali kuruluşlardan gelebilecek ve Türk hükümetinin insan hakları ihlalleri işlemesine yardımı dokunabilecek kredi, bağış gibi mali işlemlerin de önüne geçilmesini istiyor.
Yasa tasarında ayrıca Türkiye’de geçmişte zor mücadelelerle kazanılan demokratik ilerlemenin daha fazla erozyona uğramasının önlenmesi için ABD’nin NATO müttefikine baskı uygulaması talep ediliyor. ABD Dışişleri Bakanı’ndan vicdani ve siyasi gerekçelerle hapsedilen kişiler serbest bırakılıncaya kadar Türkiye’deki sivil toplum örgütlerine yardım ve destek sağlaması isteniyor.
Yasa tasarısı, Amerikan hükümeti ve senatosuna da “Türkiye’de demokrasi, barış ve huzur sağlanması ve Türk hükümetinin ifade özgürlüğü, toplanma ve dernek kurma özgürlüklerine yönelik saldırılarına” karşı çıkma yönünde resmi tutum belirlemesi talebinde bulunuyor. Ayrıca, Türk hükümetinin mevcut yasa ve kısıtlamaları geri alarak internet üzerinden kendilerini ifade eden kişilere uyguladığı baskıları sona erdirmesi yönünde bir açıklamaya da yer veriliyor.
“Erdoğan insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulacak”
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yetkilerini kötüye kullanma yönünde Donald Trump yönetimindeki Beyaz Saray’dan aldığı açık çekin süresi resmen dolmuştur” diyen Senatör Ed Markey, ABD’nin; sosyal medyayı sansürleme, ifade özgürlüğünü kısıtlama ve kendisini eleştirenleri hapsetme kararlarından dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sorumlu tutacağı ve bu konuda kendisini “yeniden” güçlü bir biçimde ifade edeceğini kaydetti.
Markey, Başkan Joe Biden’a yaptığı çağrıda “ABD’nin sistematik insan hakları ihlalleri işleyen ya da doğrudan emrini veren Türk yetkililere karşı gazeteciler, aktivistler, sivil toplum liderleri ve muhalefetin yanında yer alarak” gerekli diplomatik araçları kullanmasını istedi.
Tasarıya imza atan Senatör Ron Wyden “Türkiye’nin otoriter hükümeti, gazetecilerin, siyasi muhaliflerin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirmeye cüret eden sıradan vatandaşların haklarını çiğnedi” yorumunda bulundu.
Amerika’nın temel özgürlükleri sistematik bir şekilde ihlal eden ortak ve müttefiklere karşı suskun kalamayacağını savunan Wyden, açıklamada tasarıya imza atan üç senatör adına (Türkiye’ye) hesap sorulması çağrısı yaptı.
2017 ve 2019’daki tasarılarda imzası bulunmayan, ancak son tasarıya imza atan Senatör Jeff Merkley de “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gazetecileri, sivil toplum liderlerini, muhalefet üyelerini ve diğerlerini siyasi amaçlarla hapsetme ve demokraside gerileme sicilinin” temel insan haklarından sayılan ifade özgürlüğü ve adil yargılanma haklarını tehdit ettiğini vurguladı.
Merkley açıklamada, “ABD bu rahatsız edici tutuma sessiz olamaz. Türkiye’deki siyasi tutuklu ve mahkumların serbest bırakılmasını ve bu tehlikeli terörle mücadele yasalarının lağvedilmesini sağlayıncaya kadar gerekli diplomatik baskı yöntemlerini kullanmalıyız” dedi.