Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Avrupa Parlamentosu 2019-2020 Türkiye Raporu’nun Avrupa Birliği’ne, “Ülkücü Hareketi” AB Terör Örgütleri Listesine ekleme olasılığını araştırma çağrısına tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Avrupa Parlamentosu (AP) 2019-2020 Türkiye Raporu’nda, AP’nin Avrupa Birliği (AB) ve üye ülkelere ülkücü hareketi AB terör örgütleri listesine ekleme olasılığını araştırma, derneklerini yasaklama ve faaliyetlerini yakından izleme çağrısı hakkında yöneltilen soruya yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi.
Bilgiç, “Söz konusu yazım, ifade ve fikir özgürlüğünün savunucusu olması gereken Avrupa Parlamentosu’nun (AP) nasıl bir çelişki ve önyargı içinde olduğunu gözler önüne sermektedir. Bazı AB üye ülkelerinde ifade ve gösteri özgürlüğü altında terör örgütü PKK/PYD/YPG ve FETÖ uzantısı derneklerin faaliyetlerine müsamaha edilirken, ülkemizdeki köklü siyasi bir partiyle ilişkili olduğu belirtilerek yasal bir hareketin AB terör örgütleri listesine eklenmesi için çağrıda bulunmak ve bulundukları ülkelerde yasal olarak faaliyet gösteren derneklerini yasaklamayı önermek ancak bir akıl tutulması ile açıklanabilir.” ifadelerini kullandı.
Bilgiç, Türkiye’deki milliyetçilik anlayışının “Batı siyasi jargoununa ait olan ırkçılık ve faşizm” ile karıştırılmaması gerektiğini söyledi.
“Özellikle, Türkiye aleyhtarı Ermeni diasporası, PKK ve FETÖ çevreleri tarafından uydurulan ve Batılı siyasetçiler tarafından da iç siyasette istismar için kullanılan bu tür iftiralar kabul edilemez” diyen Bilgiç, raporda “gerçek dışı” iddialara yer verildiğini savunarak, söz konusu raporun AP’nin gerçeklikten ve Avrupa değerlerinden ayrıldığının göstergesi olduğunu dile getirdi.
Dışişleri Bakanlığı yazılı açıklamayla tepki verdi
Avrupa Parlamentosu’nun (AP) tavsiye kararı niteliğinde olan 2019-2020 Yılı Türkiye Raporu’nun , AP Genel Kurulu’nda kabul edilmesine Türkiye Dışişleri Bakanlığı da yaptığı yazılı bir açıklamayla tepki göstermişti. “Tek taraflı ve nesnellikten uzak olan sözkonusu tavsiye kararının kabul edilmesi mümkün değildir” açıklaması yapılmıştı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, tavsiye kararı niteliğinde olan söz konusu rapora ilişkin, “Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin, AB’ye üyelik perspektifi temelinde olumlu bir gündem çerçevesinde yeniden canlandırılmasına yönelik çaba harcandığı bir dönemde, tek taraflı ve nesnellikten uzak olan söz konusu tavsiye kararının kabul edilmesi mümkün değildir” ifadelerine yer verilmişti. Açıklamada, raporun Türkiye’de insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, yönetim yapısı ve siyasi partilere ilişkin gerçek dışı iddialar içerdiği ifade edlmişti.
Açıklamada, raporda Türkiye’nin katılım müzakereleri sürecinin geleceğini tartışmaya açmaya yönelik ifadelerin “vizyonsuzluk ve ahde vefa ilkesinden sapma çabası” olarak görüldüğü kaydedilmişti.